Sınırlı bir bütçe analizi

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Sınırlı, çünkü önceki gün açıklanan 2008 yılına ilişkin gerçekleşmelerden yola çıkarak 2009'da bizi nasıl bir tablonun beklediğini görebilme, tahmin edebilme şansına sahip değiliz. Bu da, 2009 bütçesiyle ilgili detayları bilmiyor olmamızdan kaynaklanıyor.

Bütçe yasa tasarısı mali yıldan yetmiş beş gün önce Meclise sunuluyor ve bu iki buçuk aylık sürede yasalaşarak 1 Ocak'ta yürürlüğe giriyor. Cumhurbaşkanı'nın bütçe yasasını veto yetkisi bile yok. Ama, kamuoyu olarak bütçe detaylarını görmemiz, yasanın yürürlüğe girmesinden yaklaşık bir buçuk ay sonra, ocak ayı verilerinin açıklandığı şubat ortasında ancak mümkün oluyor.

2008 sıradan bir yıl değildi, 2009 da olmayacak. Dolayısıyla başta konulan hedeflerin, özellikle bütçe hedeflerinin hiç anlamı kalmadığı açık. Geçen yılın son çeyreğinde yediğimiz darbe bile bütçede öngördüğümüz rakamlara ulaşmamızı engelledi. Vergi gelirleri hedefin yüzde 1.8 altında kaldı. Dahilde alınan KDV ve ÖTV'deki tahsilat, hedefin yüzde 4.8 ve yüzde 6.5 altında gerçekleşti. Gelir vergisi tahsilatı hedefle aynı düzeyde, kurumlar vergisinde ise hedef yüzde 16.6 aşıldı. Ancak, kurumlar vergisindeki bu tablo yanıltmamalı, bu artış geçici vergiden kaynaklandı. Yani, 2008'in son çeyreğindeki ekonomik faaliyetleri yansıtmıyor. Ayrıca, kurumlar genel olarak 2008'i pek karlı kapatamayacak, hatta zarar edecek. Bu durumu kur farkından gelen zarar daha da körükleyecek ve 2009'da kurumlar vergisi tahsilatında çok ciddi bir gerileme yaşanabilecek.

Bütçede dolaylı vergiler ve stopajdaki performans kaybı sıkıntıyı büyütecek diğer etkenler olacak. Geçen yılın son aylarında bile hızla gerileyen KDV ve ÖTV gibi vergilerde bu yıl sıçrama sağlayacak bir ekonomik canlanma beklenmiyor.

Ayrıca, işten çıkarmalar yüzünden çalışanlardan kesilen stopaj azalıyor. Devlete iş yapan mütehhitlere ya da mal ve hizmet satanlara yönelik ödemelerin aksatılması yüzünden, bu kesimden yapılan stopajda da bir düşüş yaşanıyor. Üstelik bu durum, bu kesimlerin mali bünyelerinin zayıflamasına ve bankalara daha çok muhtaç duruma düşmelerine yol açıyor. Bankaları günah keçisi ilan etmek yerine, reel sektörü bankalara daha az muhtaç duruma getirecek ödemeleri aksatmamak gerekiyor. Bu sıkıntı dönüp dolaşıp işten çıkarmaların hızlanmasına da neden oluyor. Bütün bunlar üst üste eklendiğinde, 2009 bütçesi açısından ortaya hiç de parlak bir tablo çıkmıyor.

Başta da dedik ya, bütçe konusunda detaylı analiz için bir ay kadar daha beklemek gerekiyor.

Tüm yazılarını göster