Sincap Necmi ile Köstebek Tahir'in hikayesi…

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Sigorta şirketleri çok başarılı reklamlara imza atmaya başladılar. İzleyenleri artık sigortanın elektrik işi ya da SSK-Bağ -Kur bağlantısından uzaklaştığını düşünüyorum. Sigorta bilinci mantık olarak beyinlere yerleşiyor yavaş yavaş. Benim TRT'deki programım için yaptığım sokak röportajlarında sürekli bu reklamlara atıfta bulunulmaya başlandı. AXA'nın "İyi sürücü, kötü sürücü", Aksigorta'nın "Son dakika", Allianz'ın "koca kulaklı, fiyat vurgulu" reklamları büyük sükse yaptı vatandaşlar arasında…Sigorta Şirketleri Birliği ve DASK reklamları da ilgi ile takip ediliyor. MaphreGenel Sigorta'nın marka vurgusu ve Ergoİsviçre'nin acenteleri öne çıkaran reklam filmleriyle farklılık yarattığını söyleyebilirim.

Çelik kapı tül perde

Sokaktaki vatandaşın Anadolu Sigorta'nın reklamlarına ilgisi bir hayli fazla oldu. Köstebek Tahir'in "çelik kapıları nasıl tül perde yaptığını ya da  su borularında nasıl treking yaptığını" konuşuyor. Sincap Necmi'nin oto alarmı ile nasıl dans ettiğine gülüyor. Tiplemeler gerçekten çok başarılı. Sigorta olgusu kulağa dolmaya başladı. Reklam kampanyalarının biri bitiyor diğeri başlıyor. Ekranları boş bırakmıyor sigorta şirketleri.

Anadolu Hayat Emeklilik reklamlarıda çok başarılı oldu. "Benim annem hem doktor, hem aşçı, hem kuaför" ve karşısındaki erkek çocuğunun mimikleri herkes tarafından çok sempatik bulundu. Bunlar yüzünden reklamlar zaplanmadı desem abartmamış olurum. Nereden baksanız reklam konseptleri popüler TV kanallarının haber saatlarine konu oluyorsa başarılı bulunduğu kesin.

Sigorta fikri kafalarda netleşiyor

Sigorta şirketleri kabuklarını kırıyorlar demiştim yıllar önce. Şimdi gerçekten imaj reklamlarından vazgeçerek komik, akılda kalıcı ve aynı zamanda riski anlatan mesajlar verebiliyorlar. Bu da öyle ya da böyle bilincin oluşmasına birer adım oluyor. Çok ilginçtir ki artık olaylar sonrası zarar görenlere gazeteci meslektaşlarım sigortasının olup olmadığını bile sormaya başladılar. Bu büyük bir aşamadır. Gösteri Merkezi yangını ve geçen gün duvar delerek bir kuyumcu soygunu sonrasında haberlerde "sigortası da yokmuş" söylemlerini duyuyoruz. Bu da "olsaydı durum farklı olurdu" imajını veriyor.

Televizyon için çekim yaptığımda mağazasında hasar meydana gelen bir sigortalıyı dinlemiştim. Mağazayı su bastığını duyunca panikle olay yerine gitmiş ve çok üzülmüş tabii. Fakat o panikle sigortası olduğu aklına gelince bir rahatlamış ve bunu çevresindekiler bile gözlemlemişler…

Sigorta, stres azaltır

Özetlersek tüm sigortalı ve sigorta şirketleri arasındaki anlaşmazlıklara rağmen sigorta faydalı bir şey. "Neden sigorta yaptırmamışım" diyen bir vatandaş varsa zaten ona geçmiş olsun demeli. Sigortaya da verilen paraya acınmamalı. Çünkü sigorta yaptırıldığında bu parayı nasıl misli misli geri alırım diye düşünmek hem sigortalılık mantığına sığar, aynı zamanda beyni yorar. Sigortanı bütçen oranında yaptır ve riskleri kafandan at. Kendinizi birçok hastalıktan bile korursunuz inanın bana…

Tüm yazılarını göster