Şimşek sıcak paraya önlem alalım derken Babacan "olmaz ise olmaz&qu

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Başbakan Erdoğan Lübnan ziyaretinde bir konuşma yaptı. "Sıcak para akışını kontrol altına almak şart. Yoksa felaket olur" dedi.

Başbakan'ın bu açıklamasından sonra "hükümet'in sıcak paraya önlem hazırlığında" olduğu haberleri yayıldı

Meclis'te bütçe görüşmeleri sırasında Şimşek, "Sayın Başbakan'ın sıcak parayla ilgili açıklamalarına aynen katılıyorum. Muhtemelen genel bir değerlendirmedir diye düşünmek lazım. Biz Türkiye'nin üretim kapasitesine katkıda bulunacak, ihracat ve istihdamı destekleyen, refahın artmasına katkı sağlayan hem uzun vadeli hem de kalıcı küresel doğrudan yatırımları tabii ki tercih ederiz" diye konuştu.

Geçen hafta sonu ise Şimşek, dünyada düşük faiz ve bol likiditenin olduğu yeni bir döneme girildiğini ve sıcak para girişinin denetlenmesinden yana olduğunu söyledi.

CNBC-E'nin yayınına konuk olan Şimşek, "Ben ilke olarak, bu tür dönemlerde, bu türden portföy akışlarına seyirci kalınmaması gerektiğine inanan bir insanım. Bu illa bir vergi anlamına gelmiyor. Ama başka önlemler alınabileceğine inanıyorum. Vergi dahil başka tedbirler" dedi. Şimşek, bu konuların her zaman değerlendirilebileceğini ancak henüz gündemde olmadığını da sözlerine ekledi.

Derken Başbakan yardımcısı ve Devlet Bakanı Babacan yazılı bir açıklama yaptı.

Babacan'ın yazılı açıklamasında, sıcak paranın bugünkü ekonomik yapının işlemesi için zorunlu bir kaynak olduğu anlatılıyor ve de sıcak parayı önlemek için herhangi bir tedbir alınmayacağı açıklanıyor.

Babacan'ın sıcak para konusundaki değerlendirmeleri çok önemli. Bakınız Babacan yazılı açıklamasında konuyu nasıl anlatıyor? Diyor ki, Türkiye tasarruf oranı düşük olan bir ülke.

Türkiye eğer büyüme istiyorsa, kalkınma istiyorsa, refah istiyorsa, bu sadece kendi tasarruflarımızla mümkün değil. Mutlaka dünyanın tasarrufu, dünyanın yatırımlarını Türkiye'ye cezbetmemiz gerekiyor.

Tabii ki tercihimiz, arzumuz; kalıcı doğrudan yatırımların, uzun vadeli yatırımların Türkiye'ye daha çok geliyor olması.

Ancak biz hem doğrudan yatırımlara, hem de portföy yatırımlarına açık bir ülkeyiz.

Bugün İstanbul Menkul Kıymetler Borsası diyorsak, buranın yaklaşık yüzde 70'i uluslararası yatırımcılar tarafından ayakta tutulan bir borsadır.

Halka açık şirketlerimizin, halka açık kısmının değerine baktığımızda, 300 milyar doların üzerinde bir rakam var orada. Bu 300 milyarın yaklaşık 200 milyar doları uluslararası sermayedir.

Yine bono piyasasına bakıyorsunuz, yaklaşık 35 milyar dolarlık bir uluslar arası sermaye vardır orada. Dolayısıyla, bu sermayenin Türkiye'de olması önemlidir, Türkiye'ye daha çok gelmesi de önemlidir.

Sermaye akımlarından bahsederken de, sermayeyi ürkütmemek gerektiğinin de ben özellikle altını çizmek istiyorum. Türkiye kalkınma istiyorsa, büyüme istiyorsa, refah istiyorsa, bu uluslar arası sermayenin daha çok Türkiye'ye gelmesiyle ancak mümkün olacaktır.

Biz uluslar arası sermaye istemiyoruz diyenler, o zaman Türkiye'yi çok daha kötü bir refah noktasına, bir fakirlik noktasına doğru da itmek istediklerini belki biliyorlar-bilmiyorlar, söylüyorlar-söylemiyorlar ama, işin gerçeği budur.

Bu vergi konusunda da öyle, bir Tobin vergisi tartışılıyor. Şimdi nedir burada dillendirilen? İşte yüzde 1 vergi konsun. Brezilya örneği diyorlar; Brezilya bu işe yüzde 2 ile başladı olmadı, arkasından yüzde 4 yaptılar olmadı, arkasından yüzde 6 yaptılar, bir işe yaramadı.

İşe yaramayacak yöntemlerle, işe yaramayacak modellerle sorunları çözmemiz mümkün değil

Uzun vadede Türkiye'de istikrar olduktan sonra, güven olduktan sonra Türkiye'ye giren sermaye çıkan sermayeden çok daha fazla olacaktır. Net anlamda Türkiye hep sermaye çeken ülke olacaktır.

Büyüme için, kalkınma için, refah için Türkiye dünyanın sermayesini daha çok cezbetmek zorunda olan bir ülke de olacağı için, sermayeyi ürküten söylemlerden, tutumlardan uzak durmalıyız. Sermaye hareketleri ile ilgili popülizmden de uzak durmalıyız.

Babacan'ın yazılı açıklamasının özeti budur.

Başbakan'ın, Şimşek'in ve Babacan'ın bir hafta içindeki konuşmalarındaki farklılık dikkati çekiyor.

Ama bir gerçek var. O gerçek de Babacan'ın açıklamasında "açık seçik" sergileniyor. Bu ekonomi çarkının dönmesi sıcak paraya bağlı. Sıcak para akışını durduracak her türlü tedbir hatta akışını ürkütecek her söylenti , bugün dönen çarkları dönmez hale getirebilir.

O nedenle zararına rağmen, hükümet sıcak para konusunda kısa sürede tedbir alamayacak.

Tüm yazılarını göster