Sigorta yaptırmayan tüketicimize ve dernek başkanımıza bir alkış lütfen!

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Geçtiğimiz hafta bu sayfada bir haber okudunuz, başlık aynen şöyleydi; "Konut kredisindeki sigortaya tüketici itirazı sonuç verdi"… Bursa'da konut kredisi alan bir vatandaşımıza kendi bilgisi dışında banka hayat sigortası yaptırmış ve 702 TL'de parasını almış. Krediyi kullanan Tümer Şahin'e taksitlerini düzenli ödediği halde ve zorunluluk olmamasına rağmen neden hayat sigortası yapılmış. Sayın Şahin, derhal Tüketicileri Koruma Derneği'ne gitmiş. Bursa'nın Yıldırım Kaymakamlığı Tüketici Sorunları İlçe Hakem Heyeti'ne konu intikal etmiş. Ve Heyet müracaatı incelemiş 4077 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a aykırı bulmuş. Bu arada banka avukatları da 15 gün içerisinde tüketici mahkemesine başvurmadığı için sigorta parası iade edilmiş. Bu arada banka avukatları herhalde uyumuşlar. Sonrasında da Tüketicileri Koruma Derneği Başkanı Genel Başkanı Fikri Karagöz zaferini bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklamış. Buraya kadar ki bölümde bir sorun yok…

Talep eden şart koyamaz

Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor. Evet yasalara göre kredi veren banka zorla tüketiciye hayat sigortası yaptıramaz. Banka, kendisine kredi başvurusunda bulunan tüketiciye "hayat sigortası yaptırırsan kredi veririm" demeli. Tüketici de bir bankaya kredi talebinde bulunacaksa "ben hayat sigortası yaptırmam" demeli. Arz ve talep doğrultusunda bir orta yol bulunuyor. Talep kimden geliyorsa karşı tarafın şartlarına uymak zorunluluğu var. İş istemeye giden bir işsiz vatandaşın işverene "15 bin TL maaş vermezsen seninle çalışmam" demesi gibi bir şey.

Önce banka tarafından bakalım olaya. Banka verdiği krediyi geri döndürmek için tüm önlemleri alır. Krediyi verdiği tüketicinin başına bir şey gelirse evi satıp parasını kurtarabilir. Fakat ev yerinde olmazsa ne olacak? Deprem oldu ya da kendi kendine ev çöktü, hiç olmamış bir şey değil. Banka parasını kimden alacak? Deprem oldu ise hadi diyelim DASK poliçesi var. DASK poliçesi evi eski haline getirmek için güncel inşaat maliyetlerini metrekare üzerinden veriyor. Evin değeri 200 bin TL banka DASK'tan 110 bin TL alırsa ne olacak? Sonuçta tüketicinin varislerinin altından evi almamak için, yıkılan evin parasını kurtarmak için sigorta yapılıyor. Dikkatli incelenirse tüketicinin lehine bir durum. Ama ne yazık ki bankalarda bu vatandaşa iyi anlatılamıyor sanırım.

Allah, Tümer Bey'i kazalardan korusun

Tüketici tarafından bakacak olursak olaya… Kredi aldıktan iki sene sonra sigortalı olduğunu öğrenmesi biraz tuhaf. Banka krediyi verirken sana sigorta yapıyoruz dememişse bile vatandaş ben bu paraları neden ödüyorum diye sormalıydı sanırım. Sayın Tümer Şahin, 10 yıllık bir kredi almışsa iki yılı geçmiş, 8 sene daha hiçbir kazaya kurban gitmeden hayatta kalmayı kafasına koymuş. Hiç kimse ölmek istemez, Allah geçinden versin ama her gün kazalarda yüzlerce insan hayatını kaybediyor, bir de Türkiye'de yaşadığımızı unutmayalım. Allah korusun Tümer Bey bir akrabasını ziyarete Balıkesir'e giderken trafik kazası geçirse ve hayatını kaybetse ne olacak size söyleyeyim. Banka varislerin elinden evi alıp atışa çıkaracak artık kim ne verirse satacak. Kullanıldığı sıradaki faizi hesaplanacak, ödenen krediler üzerine eklenecek şayet verilen kredi tutarının üzerine çıkılırsa arta kalan varislere verilecek. Arkada kalanların altından ev gidecek. İşin özeti bu.

Dernek başkanı, tüketiciyi "yakın korumalı"

700 TL için bu riske girmek değer mi? Sigortası yapılmış olsa  Allah korusun Tümer Şahin'e bir şey olsa sigorta şirketi devreye girip kalan borçları ödeyecek, ev de eşine çocuklarına kalmış olacak. İş bu kadar basit. 10 senelik bir geri ödeme için her yıl ayda 25 lira ödesen ne olur? Geride kalanları düşünmüyor musun Tümer Bey? Allah bilir bu evi de çocuklarını düşündüğün için almışsındır. Tümer Bey'e Allah uzun ömür versin. Hep çalışabilsin ve taksitlerini ödeyebilsin. Tümer Bey, pek elinde olmasa da öncelikle işini kaybetmemeli, yolda yürürken, merdivenden inerken, şehirlerarası yollarda seyahat ederken dikkatli olmalı. Bence kredi bitene kadar Tüketicileri Koruma Derneği Başkanı Sayın Fikri Karagöz kendisine eşlik etmeli. Yakın korumalı. Eee ne de olsa Tüketicileri Koruma Derneği Başkanı tüketiciyi korumak, sadece öyle kanunlarla olmaz değil mi? Bu arada sigorta şirketlerinin bu işlerde taraf olarak gösterilmesi de son derece yanlış. Çünkü krediyi veren banka, krediyi alan tüketici. Sigortayı yaptıran da yaptırmak istemeyen de tüketici. Olayların sigorta şirketleri ile ilgisi yok zaten. Taraf değil ama her şeyde olduğu gibi fırsat bulununca sigortacılara yüklenme alışkanlığımız devam ediyor ne yazık ki...

Tüm yazılarını göster