Özel sigorta şirketlerine duyulan güven sigortacılığın gelişmesinde en büyük etken olacak. Sigorta şirketleri bu güveni pekiştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Özel çağrı merkezleri ve müşteri memnuniyeti odaklı uygulamalar ile sigortalılarına en iyi hizmeti vermeye çalışıyorlar. Rakamlar sigorta sektörünün topladığı primlerin neredeyse tümünü hasar olarak ödediğini gösteriyor. Sigorta şirketlerinin itilafa düştüğü ve sonunda sigortalının rızası ile ödenmeyen hasar dosyalarının tümü yüzde 3'lerde olduğu söyleniyor. Özetle sigortalıların yüzde 97'si hasarını sigorta şirketinden bir şekilde alıyor.
Müşteri memnuniyeti ilk hedef
Sigorta şirketleri bu konuda oldukça hassas. Fakat suistimal olaylarının artması nedeniyle dosyalar biraz didikleniyor. Buna rağmen hasar ödemelerinde öyle çok büyük gecikmeler pek olmuyor. Sigorta şirketleri sigortalılarının üzerlerine titrerken, diğer taraftan Hazine Müsteşarlığı da birbiri ardına çıkardığı yönetmeliklerle tüketicilere kol kanat geriyor. Hatta Hazine dünyada bile örneği olmayan öyle uygulamalar getiriyor ki bazen sigorta şirketlerinin "bu kadarı da biraz fazla değil mi ?" dediklerini duyuyoruz. Hazine biliyor ki güven tam olarak sağlandığında sigortacılık hızla gelişecek.
Kaza Tespit Tutanağı yanlış anlaşıldı
Sigorta şirketleri müşteri memnuniyeti konusunda büyük çaba sarf ederken, Hazine de sigorta tüketicisini koruyan uygulamaları yürürlüğe sokuyor. Ama gel gelelim bu tüketiciler tarafından yanlış algılanıp, "sigorta şirketlerini nasıl dolandırırız" düşünceleri oluşmaya başlıyor. Gün geçmiyor ki organize dolandırıcılık olayı basına yansımasın. İzmir'de daha geçenlerde sigorta şirketlerini dolandıran bir çete yakalandı. Hasarsız araçları hasar görmüş gibi işlem yaparak sigorta şirketlerini 5 milyon TL dolandıran otomobil servisleri ortaya çıktı. Kanuni işlem başlatıldı. Ama yine de basında yeterince yer almadı. Yansısaydı iyi bir örnek olurdu bundan sonra bu işe başvuracaklar için.
Trafik kazaları ara sokaklara kaydı
Kaza Tespit Tutanağı (KTT) uygulamasının sebebi kaza sonrasında yolların trafiğe açılmasını sağlamaktı. Fakat bizim sigortalılarımız bunu "bütün hasarlı araçlarımızı sigorta şirketlerine nasıl tamir ettiririz" diyerek algıladı. Kavşaklardan çok, ara sokaklarda trafik kazaları olmaya başladı. Amcalar yeğenlere, kuzenler birbirleri ile çarpışmaya başladı. KTT uygulaması sayesinde bütün vatandaşlarımız otomobillerini bir güzel tamir ettirdi. Kaza Tespit Tutanağı sahte hasarlar için bir vesile oldu. Geçenlerde KTT formunun üzerine sahte hasarlara başvurulmaması gerektiği yazıldı. Sahte hasar ile haksız kazanç elde etmek isteyenler yakalandıklarında dolandırıcılık davası açılacağı da formun üstüne pek açık açık ve büyük puntolarla yazılmamış olsa da bir yerinde yer aldı. KTT uygulamasında sahte hasar gösteren kişiler riski yüksek sigortalı kapsamına alındığından bundan sonraki hertürlü sigorta işlemlerinde yüksek prim ödeyeceğinin de altı çiziliyor.
Sahte hasar mahkemelik olacak
Sigorta sahtekarlıklarına imza atanlara artık mahkeme yolu görünüyor özetle. Kanuni süreç aleyhinize sonuçlandığında sicilinize "Dolandırıcılık-evrakta sahtacilik" eklenmiş olacak ki Allah korusun. Üçyüz beş yüz lira için değmez gerçekten.
Liberty'nin ortaklık yapısı
Geçtiğimiz haftalarda kooperatif sigortacılığı ile ilgili bir yazı yazmıştım. Groupama'nın ve Liberty Sigorta'nın kendi ülkelerinde kooperatif sigortacılığı yaptığını değinmiştim. Liberty Sigorta bir açıklama göndererek "Liberty Mutual'ın ABD'nde kooperatif sigortacılığı gibi değil, çok ortaklı bir sigorta şirketi olarak hizmet verdiğini belirttiler. Ve şöyle bir açıklama gönderildi. "Liberty Mutual Holding Company, ABD yasalarına göre kurulmuş Massachusetts'te kayıtlı, sigorta ve sigorta dışında faaliyet gösteren bağlı şirketlerinin operasyonları üzerinden iş yapan, sigortalılarının / poliçe sahiplerinin ortaklık yapısında yer aldığı (mutual) holding şirketi olup, Türk mevzuatında yer alan kooperatif şirket yapısıyla paralel değerlendirilmemelidir."