Sigorta sahtekarları ağır cezada yargılanıyor

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Dünya Gazetesi'ndeki yazılarımı yaklaşık 5-6 yıldır yazıyorum. Burada sigortacılık hakkında yazı yazmamın tabii ki birkaç sebebi var. Öncelikle özel sigortalara hakkında bilincin artırılması için bu yazılara ihtiyaç var. Özel sigortalar toplum için bir gelişmişlik göstergesidir. Sigortacılık konusunda çok çok gerilerdeyiz. Türkiye, ekonomi büyüklükleri sıralamasında dünyada ilk 20'ye girerken, sigortacılıkta 40'lı sıralarda. Gelişmiş ülkelerde ekonomik göstergelere paralellik gösterir özel sigortalarda ki sıralamalar. Biz de ne yazık ki özel sigortalar konusunda böyle şeyler söylemek pek mümkün değil. Bu yazılarda sigorta yaptırın derken, diğer taraftan da sigorta yaptırdıktan sonra sigorta sahteciliğine de başvurmayın diyorum. Çünkü sigortacılık bir zenginleşme aracı değildir, sigortayı bir havuz kabul edin, haksız her kazanımınız bir başkasının cebinden çıktığını unutmayın. Siz sigorta şirketlerini kazıkladığınızı düşünürken, gerçekte bir başkasının hakkına tecavüz etmiş oluyorsunuz. Şunu unutmamak gerekir ki, sigortacılık sizin hayatınızı kolaylaştıran bir olgudur. Şimdilik en büyük eksiğimiz, sigorta yaptırmak için gerekli bilincin ve gelirin oluşmaması.

Sahtekarlıklar arttı

Geçtiğimiz yıllarda yürürlüğe giren "Kaza tespit tutanağı" uygulaması sonrası, polis devreden çıktı, ve bireylerin beyanı yeterli sayıldı. Yani gelişmiş toplumlardaki gibi sigortalıya güven esas oldu. Bu sisteme de çok kolay ayak uydurulduğunu da belirtmeliyim. Sistem çok güzel işledi. Fakat gel gör ki, 5 parmağın beşi de bir olmuyor. Dürüst sigortalıların yanında sahte hasara başvuranların sayıları da az değildi. Akrabalar, birbirlerine çarpmış gösterildi, bütün kazalar olması gereken kavşaklarda değil ara sokaklarda olmaya başladı, otomobiller hep geri geri gider zannedersiniz ki, bütün kazalar hep arkadan çarpmalarla oldu. Oto servislerinin de önderliğinde organize dolandırıcılıklar da buna eklendi. Derken Türkiye hudutları içerisindeki bütün sağı solu vuruk, kırık çizilmiş araç varsa "kaza tespit tutanağı" avantajı ile bir güzel sigorta şirketlerine tamir ettirildi. Her ne kadar buna başvuranların primleri bir sene sonra artmışsa da, yapılmış tamiratlar göz önüne alınarak kar sayıldı. Bu geçen süreçte sigorta sektörü tarihi bir zarara imza attı. Ve sonunda Kaza tespit tutanaklarının üzerine yazılan bir uyarı ile sahte hasar işine bulaşanlara hukuki sürecin başlatılacağı sigortalıya belirtilmiş oldu.

Mahkeme yolu gözüktü

Ben bu olayı "Sahte hasar işine bulaşanlara mahkeme yolu açılıyor" başlıklı bir yazı yazıp ben de gerekli uyarıyı yapmıştım. Sonrasında sigortacılar da enayi yerine konmaktan bıktıkları için sigorta sahtekarlığına başvuranları mahkemeye vermeye başladılar. Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak'ı bu konuda tebrik etmek lazım. Çünkü bu konuda sesini ilk yükselten ve örnek olayı kamuoyu ile paylaşan Koçak, çok önemli bir görevi yerine getirmiş oldu. Şimdi bu işe bulaşanlar yargı önünde hesap veriyor.

Özel dedektif şirketleri

Sevgili okurlarım, hırsızlığın büyüğü küçüğü yok, evrakta sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık kapsamında ağır cezada yargılanıyorlar. 300-500 TL için dolandırıcı damgasını yemek istemezsiniz sanırım. Bu arada yakalanacağını anladığınızda hemen sigorta şirketinden almak istediğiniz paradan feragat etmek istemeniz paçanızı kurtarmanıza yetmiyor. Geçenlerde ki kuyumcu soygununda da, kendi kendini soyduran kuyumcu, eksperlerin olayı ortaya çıkaracağını anladıklarında alacaklarından feragat edip işten sıyrılmayı denemişlerdi. Fakat ne yazık onlarda yargı karşısında. İster sigortacılar uyandı, deyin ister sigortacıların gözü açıldı deyin, ne derseniz deyin gerçek şu, sigortacılar, bugüne kadar sineye çekiyorlardı ama artık bıçak kemiğe dayandı ve sigortacılar enayi yerine konmaktan bıktılar. Sigortacılar, özel departmanlar ve piyasadaki dedektif araştırmacı firmalardan destek alıyorlar. Bu nedenle bence de üç-beş kuruş için dolandırıcı damgası yemeyin derim.

Tüm yazılarını göster