Sigorta 'havyar mı' yoksa 'hava ve su mu?'

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Kriz teğet geçti, psikolojikti derken durgunluk bütün ekonomiyi tehdit ediyor… Sigorta sektöründeki duraklama devri gerileme devrine dönüşmek üzere. Tüketiciler poliçe yaptırmamak için işi yokuşa sürüyorlar. Piyasada işlerin daha da kötüye gideceği endişesi vatandaşları pozisyonlarını koruma içgüdüsüne yöneltmiş durumda. İlk vazgeçtikleri de "sigorta." Bu işi hani evine salam sucuk veya şarküteri ürünü alıyormuş da "bir süre yemesem ne olur" edasıyla elinin tersi ile bir kenara itiliyor sigorta. Sigorta baklava, börek, salam değil aslında sizin için su, ekmek gibi hayati bir gıda.  Çünkü sigorta aynı hava, su, yemek gibi bir ihtiyaçtır öncelikle. Vatandaşlarımız asıl bu dönemde sigorta yaptırmalı, çünkü kriz dönemlerinde her türlü riskin de arttığını unutmamalıyız. Eve hırsız girmesi, otomobilinin çalınması, işsiz kalma riski çok daha fazla. Ya da küçük bir işletme sahibiysen işlerinin durgun olması nedeniyle gelirin azalacak ve işyerinde oluşacak olumsuz bir durum (yangın, su basması, makine kırılması) sigortan yoksa eski konumuna tekrar dönebilmeni daha da güçleştirecek. Sigorta yaptırmayanlara zamanı geldiğinde çok ağır faturalar çıkarabilir. Bu nedenle sigorta insan için havyar değil, hava ve su gibidir.

Birikimli hayat sigortalarında kâr kaybı

Sigortalı vatandaşlar açısından bakıldığında durum biraz vahim. Kriz, durgunluk derken sigortalının ilk aklına gelen iş;  "Sigorta yaptırmayayım, hayat sigortam ya da bireysel emeklilik sistemindeysem hemen çıkayım paramı alayım. Eeee sonra…. "borçlarımı kapatayım zarar etmeyeyim, ya da yüksek faiz ödemeyeyim." Ama sen bunlardan vazgeçerek neler kaybettiğinden haberin var mı?  Örnek vermek gerekirse vatandaş birikimli hayat sigortalı ise ve sistemden çıktığında "Ben birikimli hayat sigortasına 5 yılda yaklaşık 6000 YTL ödedim, bana 3000 YTL verdiler" diyor.  Verirler tabii.. Sen bu sözleşmeyi 11 yıllık yapmadın mı? Bu 11 yıl içerisinde sana bir vergi avantajı sağlanmıyor mu? Süresinden önce çıktığında  sen sözünde durmamış olduğundan sigorta şirketi senin için yaptığı masrafları alıyor, devlet de verdiği vergi avantajını geri alıyor. Konunun özeti bu… Sen kredi kartındaki borcunu ödemeye çalışırken uzun vadeli kârlı bir anlaşmadan vazgeçiyorsun… Bunun da sonucuna katlanman gerekir.

Kaskoda hasarsızlık indirimi

Diğer bir örnek ise 5 yıldır otomobilimin kaskosunu yaptırıyorum. Hasarsızlık indirimi ile çok uygun fiyatlara kasko poliçesi alabiliyorum. Şimdi bu kriz bahanesiyle kasko poliçemi yenilemezsem bütün kazanılmış haklardan vazgeçmiş oluyorum. Yaptırmaya karar verdiğimde ise kasko poliçem için ara vermeden önce ödediğim primin neredeyse iki katına tekrar kasko poliçesi almak zorunda kalabilirim. Değer mi? Bana sorarsanız değmez çünkü zaten fiyat rekabeti nedeniyle dünyanın neredeyse en uygun sigorta poliçeleri ülkemizde satılıyor.

Sağlık sigortasından vazgeçilmemeli

Sağlık sigortan varsa bundan hiç vazgeçmemelisin. Sağlık sigortalarının önemi ile ilgili bir yazı daha yazacağım önümüzdeki hafta. TRT'deki programım nedeniyle birkaç somut örnekten bahsedeceğim, sizlerde  hemen gidip sağlık sigortası yaptıracaksınız buna inanın. Gelelim sağlık sigortalarından vazgeçme işine. Sağlık sigortalarında yenileme garantisi çok önemli. Şirketten şirkete değişen süreler var. Bu hakkı kazanmak için 1-5 yıl arasında sağlık sigortalı olmak zorunluluğu var. Yenileme garantisi hakkını kazandıktan sonra başına ne gelirse gelsin sigorta şirketinin poliçeni yenilememe gibi bir hakkı kalmıyor. Bu önemli bir kazanım. Şirketiniz tarafından sağlık sigortanız var ve şirket bunu yaptırmamaya karar vermişse, siz bireysel olarak haklarınızı kaybetmemek için sigortanızı devam ettirmelisiniz. Çünkü haklarınıza tekrar kavuşabilmek için yine yıllara ihtiyacınız olacak bu sürede bir hastalık başınıza gelmezse tabii.

Sigorta şirketlerine büyük görev düşüyor

Sigorta şirketleri tarafından baktığımızda durum değişik. Bütün şirket yöneticileri karamsar.  Gelecek ile ilgili endişeler sözkonusu. "Görünen köy kılavuz istemez" kabul… Ama sizler bu kadar karamsar ve umutsuz olursanız, tüketici sigorta yaptırmıyor diye kızmaya hakkınız yok. Bu dönemlerde müşteri memnuniyeti ön planda olacak bu nedenle üçüne beşine bakmadan gelen hasarlar hemen ödenmeli. Tüketiciye sigortanın önemini anlatmak için bundan güzel zaman olur mu ? Vatandaşların maddi sıkıntılarını tahmin ediyorum ama daha büyük risklerle de karşılaşabileceği apaçık ortada. Onlara uygun bir dille bunlar anlatılabilmeli. Hele bu dönemde reklamlardan asla vazgeçilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Yeni yıl herkese sağlık ve mutluluk getirsin..

Tüm yazılarını göster