Sıcaklık artıyor

Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

Bizce tüm dünya ekonomisi ve piyasaları açısından en önemli sorular şunlar: “Trump veya onun temsil ettiği ABD Çin’i ikna etmek için sert taktiklere mi başvuruyor? Normalde piyasa tepkilerine en duyarlı başkan olduğunu şimdiye kadar ispatlamış olan Trump 2020 seçimleri öncesi büyük bir finansal çalkantıyı göze alabilir mi?”

Geçen haftaki yazımızı şöyle bitirmiştik: “Bizim beklentimiz Amerika Merkez Bankası’nın (FED) faizi 25 baz puan indirip şartlara göre bu indirimlerine devam edebileceği, eylülde bir indirimin de mümkün olabileceği şeklinde. Ama FED’in bunun bir indirim döngüsünün başladığına dair bir taahhüd olmadığını ve verilere bakılarak karar verileceği yönünde mesajlar vereceğini düşünüyoruz. Bunun olması durumunda ise büyük oranda FED’in yeni bir faiz indirim döngüsüne başladığına dair beklentilerle alınmış ve bazı metriklere göre oldukça yoğunlaşmış pozisyonların (örneğin bazı gelişmekte olan ülke bono ve döviz) en azından kısa vadede baskı altında kalması ve genel olarak küresel varlıkların da bir düzeltme ile karşılaşması olası görünüyor. Şimdilik ise gerçekleşmesi durumunda bunun düzeltme ile kalıp illa ki trend değişimi anlamına gelmeyeceğini düşünüyoruz.”

Tahmin ettiğimiz gibi FED piyasalara bir indirim döngüsünün başlangıcında olduğunu taahhüt etmedi ve bu piyasalarda hayal kırıklığı yaratıp satışlara sebep oldu. Piyasalar tam toparlanıyor mu acaba derken Trump’ın Çin’e tarife haberleri bu duruma tuz biber ekti.

Hafta içi değindiğimiz gibi geçmiş ABD-Çin gerginlikleri sonrası piyasa seyirlerine baktığımızda genelde piyasaya etkisinin birkaç gün ile sınırlı kalmadığını görüyoruz. Trump’ın veya Çin’in geri adım atmaması durumunda ki kısa vadede böyle birşey beklemiyoruz, konunun piyasalar ama daha önemlisi ekonomiler üzerinde baskı yaratması muhtemel. İkincisinin gerçekleşmesi ise hassas bir dengede duran küresel ekonomiyi etkileyip piyasalarda en geç önümüzdeki sene bir ayı piyasasına zemin hazırlayabilir. Bu sefer planlanan tarife/vergi artışlarının yaklaşık üçte ikisiyle tüketim ürünlerinin hedef alındığını da unutmamak gerekiyor.

Diğer yandan küresel piyasalar açısından sıcak ve zor geçmesini beklediğimiz ağustos ayında Türk varlıklarının relatif olarak daha iyi performans göstermeye devam edebileceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda özellikle TL tarafında TRY/ZAR’da alınan poziyonların durumu önem taşırken TRY/ZAR çaprazının seyri Türk varlıkları açısından izlenmesi gereken bir gösterge. Diğer yandan yılın başından beri vurguladığımız gibi altın en beğendiğimiz varlık sınıflarından biri olmayı sürdürüyor. Nitekim uluslarası altın fiyatları Mayıs 2013 tarihinden beri en yüksek seviyesini gördü.

Tüm yazılarını göster