Sayın Babacan tasarruf, enerji, rekabet ve finansman politikalarının öne

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com


 
Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan geçen çarşamba günü ekonomi yazarlarına önce rakamlara dayalı olarak dünyada olan biteni anlattı. Sonra da gene rakamlara dayalı olarak Türk ekonomisinin durumu hakkında bilgi verdi.

Sayın Babacan, Avrupa ülkelerinin sorunlarını anlatırken bütçe açığı, kamu borcu, işsizlik, banka sisteminin kırılganlığı konularındaki risklerden söz etti.

Sayın Babacan'ın verdiği bilgilere göre, bugüne kadar alınan tedbirler, Yunanistan, İtalya ve İspanya'nın borç yükünü artıracak güçte değil.

Yapılan hesaplamalara göre Yunanistan'ın bugün milli gelirinin yüzde 165'i oranında olan borcu, her şeye rağmen 2014 yılında milli gelirinin yüzde 162'sine tırmanıyor.

İtalya'nın borçluluk oranı yüzde 120.1'den 2013 yılında yüzde 121.8'e, İspanya'nın borçluluk oranı yüzde 68.5'ten yüzde 87.0'a yükseliyor.

Sayın Babacan, Avrupa'daki kara tabloya karşı Türkiye'nin durumunun iyi olduğunu hatırlatıyor. Ve Türkiye ekonomisinin olumlu göstergelerini sıralıyor.

Diyor ki,

- Kapasitede devamlı büyüme gerçekleştiği halde kapasite kullanım oranları da artıyor. İstihdam artıyor. Ortalama istihdam artışı ve işsizlikteki gerileme ile Türkiye başka ülkelerin önüne geçti.

- Gelir dağılımı iyileşiyor. En yüksek ve en düşük yüzde 10'luk gelir dilimleri arasındaki fark yüzde 18.3'den yüzde 11.7'e geriledi. Türkiye "Gini" katsayısında yüzde puan değişiminde dünya lideri durumunda. Hane halkı gelirindeki dağılımda geliri en düşük yüzde 10'luk dilimdeki halkın geliri 2002'den buyana yüzde 58 artarken geliri en yüksek yüzde 10'luk dilimdekilerin geliri sadece yüzde 1 arttı.

- Yoksullukla mücadele iyi gidiyor. Günlük geliri 1 doların altında nüfus kalmadı. Günlük geliri 4.3 doların altındakilerin toplam nüfusa oranı yüzde 30'dan yüzde 3'e düştü.

-Türkiye'nin faiz dışı fazla vererek borç stokunu azaltma gücü artıyor. Bütçe açığı milli gelirin yüzde 2'sine kadar indi. Başka ülkelerde yüzde 5-10 arasında. Kamu borç stoku milli gelirin yüzde 40'ı dolayında. Başka ülkelerde yüzde 100-160'ı kadar.

- Bankacılık sektörü sermaye yeterlilik oranı Avrupa ülkelerinde yüzde 8 iken Türkiye'de yüzde 17 oranında. Hane halkının yükümlülüğü milli gelirin yüzde 19'u, reel sektörün kredileri yüzde 45'i oranında. Başka ülkelere göre çok daha iyi. Tahsili gecikmiş alacaklar çok az.

- Enflasyon geriliyor. Kur oynaklığı fazla değil. Türkiye'nin uluslararası risk göstergesi düşük.

- Cari açık küçülüyor. Finansmanında sorunla karşılaşılmıyor.
Türk ekonomisindeki bu olumlu gelişmeleri sıraladıktan sonra Sayın Babacan, önümüzdeki dönem için önem taşıyan tedbirleri ve politikaları 4 başlıkta topluyor:

1- Yurt içi tasarrufların artırılması
Bunun için mali disiplinin sürdürülmesinin, Ticaret Kanunu değişikliğinin, kayıtdışı ekonomi ile mücadelenin, Kıdem Tazminatı Fonu'nda değişikliğin önemini anlatıyor.

2- Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması
Bu konuda da yenilebilir enerjiye, enerji verimliliği politikalarına ve nükleer enerjiye önem verileceğini belirtiyor.Hedef, konutlarda yüzde 30, sanayide yüzde 20 ve ulaşımda yüzde 13 enerji tasarrufu sağlamak.

3- Rekabet gücünün, ürün ve pazar çeşitliğinin artırılması
Bu konuda yeni teşvik kanununun pazarların çeşitlendirilmesinin, Ar-Ge destek programlarının olumlu sonuçlarının görüleceğini anlatıyor.

4- Finansman kalitesinin iyileştirilmesiBunun için de uzun vadeli tasarrufların özendirileceğini, şirketlerin ve bankaların tahvil ihracının önünün açılacağını, kira sertifikası sisteminin yaygınlaştırılacağını, İş Melekleri'ne vergi kolaylığı sağlanacağını, girişim sermayesi fonlarına vergi muafiyeti verileceğini belirtiyor.
 

Tüm yazılarını göster