Sanayinin "yeni sürümü"nde kömüre yer yok

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

İngiltere'de kömürden enerji üretimi ilk kez 1882 yılında gerçekleşti. Ve ilk kez geçtiğimiz hafta perşembe günü, kömür, enerji üretiminde yer almadı. Böylece, 134 yıl sonra İngiltere'de kömürden elde edilen enerji oranı ilk kez sıfıra inmiş oldu. 

Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan verilere göre, İngiltere'de geçtiğimiz hafta perşembe günü, 12.5 saat boyunca kömürden enerji üretimi yapılmadı.

Yeşil enerji destekçileri bu durumun İngiltere enerji sistemi için tarihi bir dönüm noktası olduğunu söylüyorlar. 

İngiltere'de kömür kapasitesinin yarısından fazlası kullanılmıyor. Son dönemde biyokütle, kömürün yerini almaya başlıyor. İngiliz Hükümeti 2025 yılına kadar kömürün enerji üretiminde tamamen sıfırlanması gerektiğini savunuyor. Nitekim 2015 yılının son çeyreğinde İngiltere enerjisinin yüzde 27'sini rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerjilerden elde etti. 

Bu arada geçtiğimiz hafta dünyanın dört bir yanında, iklim hareketi üyeleri "Break Free" eylemleri kapsamında başta kömür olmak üzere tüm fosil yakıtlara karşı gösteriler düzenlediler.

İngiltere tarihinin en büyük kömür eylemi 4 Mayıs'ta gerçekleşti. Reclaim the Power (Gücü Geri Al), Galler’de bölgedeki en büyük açık madeni Ffos-y-Fran’ı 12 saat boyunca işgal etti. “Hemen Şimdi Kömürü Durdur”, “Yerin altında tut” yazan dövizler açıldı. 300 kişi 12 saat boyunca madenin çalışmasını engelledi.

Aynı gün, Filipinler’in Batangas şehrinde, yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı bir yürüyüş düzenlendi. Ülkenin dört bir yanından gelen eylemciler, bölgeye yapılması planlanan kömür santrali başta olmak üzere ülkenin planladığı 27 kömür santrali projesinin iptal edilmesini istedi. Ülkenin en büyük bankalarından biri olan ve fosil yakıtlara 13.5 milyar dolar yatırımı bulunan ANZ Bankası, iklim aktivistlerinin hedefi oldu.

Break Free kampanyasının en renkli eylemlerinden biri de dünyanın en büyük kömür madenlerine ev sahipliği yapan Avustralya’da gerçekleşti. 2 bini aşkın eylemci, 8 Mayıs’ta dünyanın en büyük kömür limanını işgal etti. Liman hem karadan hem de denizden ablukaya alındı.

ABD’de yüzlerce kişi, petrol ve gaz sondajı için binlerce dönümlük kamu arazisinin satışına ilişkin ihaleyi engelledi. Almanya’da ise Berlin yakınlarındaki Lusatia’daki linyit kömürü madeni işgal edildi. 

Türkiye'de de 80 sivil toplum kuruluşu, kömürün sanayi ve enerji üretiminde yoğun olarak kullanıldığı Aliağa’da bir araya geldi. 

Tüm dünyada düzenlenen bu eylemler Paris Anlaşması’nın gereklerinin yerine getirilmesi için dünyanın en kirli fosil yakıt projelerini durdurmayı amaçlıyor. Türkiye, ilgili anlaşmayı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet’in katılımı ile imzaladı. Anlaşma, iklim değişikliğinin dünyanın karşı karşıya olduğu en ciddi tehlike olduğunu kabul ediyor, fosil yakıtların sınırlandırılmasını taahhüt altına alıyor. 

Bu arada, anlaşmayı imzalayan Türkiye, hali hazırda 71 yeni kömürlü termik santral planlıyor. Break Free'nin hedefi ise "Evimizden, yaşam alanlarımızdan başlayarak tüm dünyanın dönüşüme girmesi için ciddi adımlar atmak." 

Kömür enerjisi sanayi devriminin bel kemiğini oluşturdu; fakat sanayi devriminin 4.0 gibi "yeni sürümlerinin" tartışıldığı günümüzde, artık rüzgar ve güneş gibi temiz ve yeşil enerjiler tercih etmek ve kömüre "güle güle" demek gerekiyor.  

Tüm yazılarını göster