Sanayideki çöküşü ”baz yılı” da sıvayamıyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Sanayi üretimini yıllarca 1997'yi baz yılı kabul ederek izledik, sonra ne olduysa oldu ve ekim ayında birden baz yılı 2005 olarak değiştirildi. Bu değişiklik yapıldığında geride kalan dönem için iki endeksi karşılaştırmıştık; oranlar paralel seyrediyordu, aralarında çok önemli bir fark yoktu. Yani ekim ayından önceki dönemler için eski ve yeni seri arasında kayda değer bir fark gözlenmiyordu. Ama daha sonrasında durum değişmeye başladı. Kasımda iki endeksle bulunan oranlar arasındaki fark biraz açıldı. Aralık ayına geldiğimizde ise farkın iyice açıldığını gördük.

TÜİK'in dün açıkladığı ve tekstilden kaynaklanan hatadan sonra gün içinde düzeltmek zorunda kaldığı 2005 bazlı veriler, sanayi üretiminin aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre toplamda yüzde 17.6 azaldığını gösterdi. İmalat sanayi üretimi ise yüzde 19.9 geriledi. Bunlar, sanayinin nasıl bir kriz içinde olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyan, çok ciddi oranlar.  Ama, merak bu ya, yılın olmadık bir ayında; ekimde baz yılı değişikliğine gidilmeseydi, yani hesaplama 1997 yılını esas alan endekse göre yapılsaydı aralık ayındaki üretim gerilemesi acaba hangi oranda gerçekleşirdi...

Lamı cimi yok, sanayi üretiminde tam bir çöküş yaşıyoruz. 2005 bazlı yeni endekse göre bile rekor düzeye ulaşan üretim gerilemesi, eski endeksle çok daha dramatik. 1997 baz alınan eski endekse göre aralık ayındaki toplam sanayi üretimi 2007'nin aynı ayına göre tam yüzde 24.6, imalat sanayi üretimi ise yüzde 28.4 geriledi. Düşünebiliyor musunuz, 2007'nin aralık ayında 4 olan üretimin 1'ini yapamaz duruma düşmüşüz. İmalat sanayinde 1'in de üstüne çıkmış, neredeyse üçte birlik bir üretim gerilemesi yaşamaya ramak kalmışız.

Baz yılının değiştirilmesiyle ortaya çıkan fark tabii ki yalnızca aralık ayı için geçerli değil. Geçen yılın son çeyreğindeki üretim gerilemesi toplam sanayide yeni bazlı endekse göre yüzde 12.5, eski endekse göre yüzde 16.4 düzeyinde. Yeni ve eski endeks sırasına göre imalat sanayindeki üretim gerilemesinin oranları da yüzde 14.2 ve yüzde 19. Aynı eğilimi yıllık gerçekleşmede de görüyoruz. Yeni endekse göre geçen yıl sanayi üretimi yüzde 0.9 geriledi; oysa eski endeksle üretim gerilemesini yüzde 2.2 olarak ölçecektik. İmalat sanayinde yeni endeksle yüzde 1.8 olan yıllık üretim düşüşü de eski endeksle yüzde 3.4 olacaktı.

Her endeks, zaman içinde yenilenir, bu doğaldır. Ancak, ekim ayında bir yenilemeye gidiliyorsa ve bu aydan itibaren oranlar görece daha iyi çıkmaya başlıyorsa, orada durup düşünmek gerekir. Acaba bu değişikliğe neden ihtiyaç duyuldu? Daha da önemlisi, bir çeyrek beklenip yeni endeks hesaplamasına bu yıldan itibaren geçilemez miydi? Yoksa bu acelenin altında özellikle 2008'in son çeyreğini bir şekilde "kurtarma", ya da "daha iyi" veya "daha az kötü" gösterme çabası yatıyor olabilir miydi?

Son zamanlarda yoğun bir şekilde büyüme hızını tartışıyoruz. Yılın son çeyreğinde ekonominin daralacağı da kesin. İmalat sanayi, GSYH'nin dörtte birini oluşturuyor ve burada ortaya çıkacak üretim gerilemesinin boyutu, toplam GSYH için ciddi bir belirleyici. Yani, imalat sanayi üretimindeki çöküşü ve bunun GSYH üstünde yapacağı olumsuz etkiyi endekste değişikliğe giderek hafifletebileceğimizi mi düşünüyoruz acaba? Belki... Ama sanayi öyle bir duruma geldi ki, istediğimiz kadar endeks yenilemesine gidelim, durumun değişeceği yok.

Bu arada bir not olarak aktaralım; TÜİK 2009'la birlikte eski endeksi hesaplamaya son verecek. 

Sanayi Üretimindeki Değişim (Yüzde)

  Toplam Sanayi İmalat Sanayi

  2005 Bazlı 1997 Bazlı 2005 Bazlı 1997 Bazlı

Ekim  -6,8  -8,2  -8,2  -10,1

Kasım  -13,3  -16,8  -14,9  -19,2

Aralık  -17,6  -24,6  -19,9  -28,4

Son Çeyrek -12,5  -16,4  -14,2  -19,0

Yıllık  -0,9  -2,2  -1,8  -3,4

Tüm yazılarını göster