Sanayide çarklar daha yavaş dönüyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com




Sanayide ciro ve siparişlerin nasıl seyrettiğine ilişkin olarak daha önce ilk çeyreğin tablosunu aylık bazda aktarmıştık. TÜİK, dün nisan verilerini de açıkladı ve bu kez ilk dört ayın ortalamasını gösteren bir veri seti hazırladık. Bu veri seti sanayide hem ciro, hem de sipariş endeksinin artışının geçen yılın çok altında kaldığını ortaya koydu. Reel artış hızının, ortalama olarak üçte iki azaldığı dikkati çekti.
TÜİK verilerini esas alarak oluşturduğumuz ilk dört ayın ağırlıklandırılmış gerçekleşmesi, sanayideki toplam cironun bu yıl geçen yıla göre nominal olarak yüzde 15 arttığını gösteriyor. Yine ilk dört ayın ortalamasını geçen yılla kıyaslayarak bulduğumuz yıllık ÜFE artışı yüzde 9 düzeyinde. Nominal yüzde 15 artışı, yüzde 9'luk enflasyondan arındırınca toplam sanayideki reel ciro artışı yüzde 5.5'e iniyor.
Geçen yılın aynı döneminde ciro 2010'a göre nominal olarak yüzde 29.1 artmış, söz konusu dönemdeki yüzde 10'luk ÜFE artışından sonra reel artış yüzde 17.4 olmuştu. Yani, ciro endeksindeki reel artış yüzde 17.4'ten yüzde 5.5'e geriledi.

Ciroda toplam sanayi büyük ölçüde imalat sanayinden oluşuyor. Dolayısıyla toplamdaki artışı neredeyse aynı oranlarda imalat sanayinde de görüyoruz. Dörder aylık dönemler itibariyle imalat sanayindeki reel artış yüzde 17.2'den yüzde 5.2'ye indi.

Madencilik sektöründe ise dörder aylık dönemlerin reel artışı 20.5'ten, yüzde 15.6'ya gerilemiş durumda.

Sipariş endeksinde de aynı eğilim

Toplam sanayi sipariş endeksinde de ciroya benzer bir eğilim gözleniyor. Sipariş endeksinde geçen yılın ilk dört ayında yüzde 29.6 olan nominal artış, bu yıl yüzde 16.7'ye indi. Geçen yılın ilk dört ayında yüzde 10, bu yıl yüzde 9 olan ÜFE artışından arındırınca, sanayi sipariş endeksindeki reel artış 2011 için yüzde 17.8, bu yıl için yüzde 7.1 düzeyinde oluştu.

Tüm veriler yavaşlamaya işaret ediyor

2 Temmuz'da "takke düşecek, kel görünecek"! TÜİK, söz konusu tarihte yılın ilk çeyreğine ilişkin GSYH gerçekleşmesini açıklayacak.

İmalat sanayinde kullanımı yerinde sayıyor; sanayi üretimi artış ağır aksak ilerliyor, üretim artışı çok yavaş seyrediyor…

Sanayideki ciro ve sipariş endeksleri reel olarak geçen yılın neredeyse üçte biri kadar artıyor…
Ticaret ve hizmet sektöründeki ciro artışı enflasyonu bile yakalayamıyor…

Biraz da bütün bu gelişmelerin sonucu olarak ithalat hız kesiyor; ithalattaki bu yavaşlamanın etkisiyle dış ticaret açığı, dış ticaret açığındaki daralmanın etkisiyle de cari açık küçülüyor.

Yani tüm veriler bize, ilk çeyrekte çok düşük bir büyüme olabileceği yönünde işaret veriyor. Ne kadar mı küçük? Daha önce yazmıştık; mevcut tablo ilk çeyrek için bir anlamda orta noktası yüzde 2 olmak üzere yüzde 1.7 ile yüzde 2.2 arasında bir büyümeye işaret ediyor. Kuşkusuz ilk çeyrek büyümesinin düşük bir oranda kalmasına yol açabilecek bir de baz etkisi var. Geçen yılın ilk çeyreğindeki büyümenin yüzde 11.9 gibi çok yüksek sayılabilecek bir oranda olması, bu yıla ilişkin oranın daha düşük oluşmasına yol açacak.

Bekleyip göreceğiz. TÜİK'in ilk çeyrek büyümesini açıklamasına şunun şurasında iki haftadan biraz fazla bir zaman kaldı.

Ayrıca ilk çeyrek büyümesi o kadar da önemli olmayabilir. Önemli olan, yılı nasıl tamamlayacağımız. Yumuşak inişi gerçekleştirip yüzde 4'te kalabilecek miyiz, yoksa "yumuşak" tanımlamasının ötesine geçip sert bir düşüşle yüzde 4'ten daha düşük bir oranda mı büyüyeceğiz?


Tüm yazılarını göster