Kanun koyucular ne yapacaklarını şaşırdılar. Geçtiğimiz senelerde bir günde batacak endişesi bulunan turizm acentelerinin yükünü sigortacıların üzerine atmışlardır. Sigortacıların bile görüşü alınmadan bir uygulama hayata geçirdiler ki sormayın. Sonrasında sigortacılar ile turizmciler kafa kafaya verdiler aylarca işin içinden nasıl çıkarızı araştırdılar. Sonuçta TÜRSAB sigorta acentesi oldu. İş, duyduğum kadarıyla yarım yamalak gidiyor.
Sigorta kavramının gerçekten hiç ummadığınız kesimde de algılanamadığını görünce şaşırıp kalıyorsunuz. TRT için yaptığım çekimlerde, bir beyaz yakalıyla röportaj yaparken görüyorum, BES'ten habersiz, ya da kasko ile zorunlu trafik sigortası arasındaki farkı bilmiyor. Aynı kişi size özel sağlık sigortasını neden yaptırılmalı ya da neden yaptırmadığını izah edemiyor. Ağzında eveliyor geveliyor sonra anlıyorsunuz ki konu hakkında cahil. Şimdi bu durumda milletvekillerimizin ya da bakanlıklardaki bürokratların özel sigortalarla ilgili bir konuda bilgi almadan, sonrasını düşünmeden piyasayı etkileyecek kararlar almasına hayret ediyorum. Ama iki sene önce ekonomiden sorumlu bakanımızın bile o kadar yurtdışında kalmış olmasına rağmen kürsüde iki çift özel sigortacılık ile ilgili bir şey söyleyemediğine tanık olmuştum. Yani aslında şaşırmamam lazım belki.
Konuya geleyim. 3 Mart 2008 tarihinde görüşe açılan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı gelen görüşler doğrultusunda son şeklini alarak 24 Nisan 2009 tarihinde Başbakanlık'a sevk edildi.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 23.02.1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 14. maddesi 17. fıkrasında yapılan değişikliklere Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği bazı gerekçelerle karşı çıkıyor.
"Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı"nın 14'üncü maddesinin 17'nci fıkrasına göre "Krediyi veren, krediyi verip vermemekte serbest olmakla birlikte kredinin verilmesi isteğe bağlı sigortaların yaptırılması şartına bağlanamaz. Tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi halinde ise istediği sigorta şirketi ile imzaladığı poliçe, kredi veren tarafından kabul edilmek zorundadır" deniliyor.
Tüketici kredi alamazsa korunmuş olur
Bu işin Türkçe meali, "vatandaş kredi kullanmasın". Ekonomimizi yönetenler bence şöyle düşünüyorlar. "Piyasa kötü kriz var. Bankalar kredi vermek zorunda, diğer taraftan sigortacılarda bu durgunluktan çıkmak için poliçe kesmek zorundalar. Ben bunları tam köşeye sıkıştırmışken istediğimi yaptırabilirim." Bunu da yaparken tüketiciye şirin gözüktüklerini düşünüyor olabilirler. Adını da doğru koymuşlar "tüketiciye koruma" adına yapılıyor. Belki de doğru yapıyorlar. "Önüne gelen otomobil ev almaya başladı. Bunları geri ödemede zorlanacaklar. Ben öyle bir düzenleme yapayım ki, tüketiciler kredi alamasınlar ve böylece birçok sorundan daha işin başında kurtulmuş olsunlar. Biz de böylece tüketiciyi korumuş oluruz" diye düşünüyor olabilirler.
İpotek kağıdından uçak yaparlar
Hatta bankalardan alınan kredilerde yapılan hayat sigortaları ve ferdi kaza sigortaları birlikte yapılmalı. Ve bunu tüketici kendi istemelidir. Bunu defalarca buradan yazıyorum. Her zaman herşey olabilir geride kalanlara boç bırakmak istemiyorsanız. Az bir paraya kıyıp sigortanızı da eksik etmeyin. Bunun birçok örneği var. TRT'de konuk ettiğim Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Ahmet Genç bile tanık olmuş. Komşusu vefat etmiş aldığı kredi sigorta şirketince bankaya ödenmiş arada bir de fark kalmış onu da geride kalanlara vermişler. Banka "verdiği kredi nedeniyle ev ve otomobillere ipotek koyuyormuş, bir de sigortaya ne gerek varmış". Peki ev yandı, yan yattı, çöktü, ya da otomobil pert oldu yani kullanılamaz oldu, ne olacak? Banka nereden alacak parasını, ipotek kağıdını uçak yapması lazım. Sonuçta kredi alan vatandaşlar sigorta yaptırmak istemezse, bankalarda kredi vermek istemeyecek. Aslına bakarsanız bu madde ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığımız, bankaları sigorta yaptırdın/yaptırmadın derdinden kurtarıyor ve topu tüketicinin üzerine atıyor. Bunu da tüketiciyi korur gibi gözükerek yapıyor. Aslında tam bir mizah konusu ama sütünlar dar... Siz yine de onları dinlemeyin gidin hem hayat, hem ferdi kaza sigortanızı yaptırın.