Sanayi üretimindeki artış

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Sanayi üretiminde eylül ayında kaydedilen yüzde 12'lik artış herkes için sürpriz oldu. Hiç kimse böylesine yüksek bir üretim artışı beklemiyordu. Biz de beklemiyorduk doğrusu; 11 Kasım tarihli yazımızda her ne kadar temel olarak sanayi üretiminin ne kadar artabileceğini irdelememiş olsak da, bir cümle olarak eylülde de ağustostaki yüzde 3.8'e yakın bir üretim artışı gelebileceğini yazdık. Kamuoyundaki genel beklenti de üretimin eylülde geçen yıla göre yüzde 5-6 dolayında artabileceği yönündeydi. Bu arada hemen belirtelim, ağustostaki üretim artışı yüzde 3.7 olarak revize edildi.

Eylül ayındaki üretim artışı beklentilerin çok çok üstüne çıktı da, bu nasıl oldu… Bu artışın altında yatan etkenler neler, ne oldu da böylesine tahminlerin ötesinde bir üretim artışı sağlandı…

Klasik laftır, şeytan ayrıntıda gizlidir, denir ya; sanayi üretimindeki durum da biraz öyle. Hem ayrıca, yalnızca üretim artışına ilişkin orandan yola çıkarak değerlendirme yapmayı tercih edenlerin bir türlü görmedikleri, görmek istemedikleri bir gerçek var. Eylüldeki sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12 arttı artmasına ama, geldiğimiz üretim düzeyiyle yıllar öncesine göre ne kadar artış sağlayabildik… Örneğin, yeni sanayi üretimi endeksinin baz yılı olan 2005'in, yani altı yıl öncesinin ne kadar üstündeyiz…

Takvim etkisinden arındırınca…

Eylül ayındaki yüzde 12, ocaktaki yüzde 19 ve şubattaki yüzde 13.9'dan sonra bu yılın en yüksek üçüncü artışı. Ancak, sıralama arındırılmamış endeks üzerinden değil de, takvim etkisinden arındırılmış endeks üzerinden yapılınca, eylül ayındaki üretim artışı yüzde 6'da kalıyor ve buna göre eylül, sıralamada üçüncülükten yedinciliğe geriliyor. Takvim etkisinden arındırılmış endekse göre bu yıl ocak, şubat, mart, nisan, haziran ve temmuz aylarındaki üretim artışı, eylüldeki artıştan daha yüksekti.

Yani, eylül ayındaki yüzde 12'lik üretim artışı elbette olumlu bir gelişmeye işaret ediyor; ancak bu artışın önemli bir takvim etkisine dayandığı da arındırılmış oranın çok daha düşük kalmasıyla kendini gösteriyor.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış endekse göre ise eylül ayındaki üretim ağustos ayındaki üretime kıyasla yüzde 1.5 arttı. Bu oran, temmuzdaki yüzde 2.6'dan sonraki en yüksek artışa işaret ediyor.

Üretimin düzeyi

Sanayi üretiminin ne kadar arttığı kadar, hiç kuşku yok ki ne miktarda üretim gerçekleştirildiği de önemli. TÜİK tarafından hesaplanan sanayi üretim endeksinin baz yılı 2005. Söz konusu yıldaki üretim düzeyi 100 kabul edilerek endeks oluşturuluyor. Ancak biz, bu yılın ilk dokuz ayını değerlendireceğimiz için, geride kalan yılların da dokuz aylık ortalama üretim düzeyini, yani endeksini esas almayı tercih ettik.

Türkiye'nin bu yılın ilk dokuz ayındaki ortalama sanayi üretim endeksi 123.7 düzeyinde gerçekleşti. Bu yılın dokuz aylık ortalaması, geçen yılın aynı dönemindeki 112.8'lik ortalamaya göre yüzde 9.7'lik bir üretim artışına işaret ediyor.

Dokuz aylık ortalamalara göre, üretim endeksi 2005 yılında 97.1, 2006'da 105.4, 2007'de 113.3, 2008'de 117.3, 2009'da 99.3 olarak gerçekleşmişti. 2010 ve 2011'i biraz önce verdik; bu yılların ilk dokuz ay ortalamasındaki üretim düzeyi 112.8 ve 123.7.

Yani bu yılın ilk dokuz ayının ortalamasında, yeni seri sanayi üretim endeksinin baz yılı olan 2005'teki düzeye göre yüzde 27.4'lük bir üretim artışı sağlanmış durumda. Bir başka ifadeyle Türkiye altı yılda üretimini ancak yüzde 27 artırabildi. Yani üretimi her yıl ortalama yüzde 4 artırabilmişiz. Biraz da fotoğrafa daha geniş açıdan bakıp, yıllık ortalama yüzde 4 üretim artışının Türkiye için yeterli olup olmadığını tartışmak durumundayız.

Tüm yazılarını göster