Sanayi üretimi artışındaki yavaşlama hızlandı

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Sanayi üretimindeki artış, biraz elimizin ayarının olmamasından, biraz dünya konjonktüründen, tahminlerin ötesinde bir hızla yavaşlama eğilimi içine girdi. TÜİK'in dün açıkladığı verilere göre, ağustos ayındaki sanayi üretimi geçen yılın yalnızca yüzde 3.8 üstünde gerçekleşti.

Aylık bazdaki bu yüzde 3.8'lik artış, 2009 yılının kasım ayındaki yüzde 3'lük düşüşten sonraki en kötü performans. Sanayi üretimi söz konusu aydan sonra bir önceki yılın aynı ayına göre hep artış göstermiş; ama hiç geçen ağustostaki kadar düşük bir artış ortaya çıkmamıştı.

Ağustosta, takvim etkisinden arındırılmış seriye göre de geçen yıla göre yüzde 3.8 artış oldu. Bu seriye göre daha önceki en düşük oran 2009 yılının ekim ayındaki yüzde 0.4'lük artıştı.

Sanayi üretimindeki artış hızının neredeyse son iki yılın en düşük düzeyinde gelmesinde elbette Ramazan'ın da bir ölçüde etkisi var. Ancak unutmayalım, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimindeki tablo da iyi değil. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ağustosta temmuza göre yüzde 2.6 geriledi. Bu oran, geçen yılın haziran ayındaki oranla eşit. Dolayısıyla bir önceki aya göre üretim düşüşünde son on dört ayın rekoru ağustosta kırılmış oldu.

Yüzde 14.1'den yüzde 5.4'e…

Sanayi üretimi yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14.1 gibi yüksek bir oranda arttı. Artış hızının daha sonra yavaşlayacağı zaten tahmin ediliyordu; üstelik, ekonomi fazla ısınıyor, gerekçesiyle hızın yavaşlatılabilmesi için geçen yılın son çeyreğinden itibaren önlem üstüne önlem alınıyordu. Bu önlemler etkisini ikinci çeyrekte gösterdi. İlk çeyrekte yüzde 14.1 olan sanayi üretimindeki büyüme, ikinci çeyrekte yüzde 7.9'a indi. Bu yavaşlamada uygulamaya konulan önlemler kadar, baz etkisinin de rolü vardı.

Üçüncü çeyreğin ilk iki ayının rakamları, artıştaki yavaşlamanın belirgin bir şekilde devam ettiğini gösteriyor. Sanayi üretimi, temmuz ve ağustos aylarının ortalamasında geçen yıla göre yalnızca yüzde 5.4 arttı. 

Bu arada, ağustos itibariyle son bir yıldaki sanayi üretiminin, önceki bir yıllık dönemin yüzde 10.2 üstünde bulunduğunu belirtelim.

Tedirginlik arttıkça…

Her ne kadar eylülde yeniden olumlu bir gelişme göstermiş olsa da, ağustos ayında reel kesimin ekonomiye duyduğu güven önemli bir gerileme göstermişti. Mayıs ayında 117.2 düzeyine kadar çıkan reel kesim güven endeksi, haziranda 114.6'ya, temmuzda 114.1'e, ağustosta 109.8'e inmişti. Endeks, eylülde ise 112.4'e yükseldi.

Yani, eylülden önceki dönem, reel kesimin ekonomiye olan güveninin belirgin biçimde zayıfladığı bir dönem. Bunda en büyük etken kuşkusuz Türk Lirası'ndaki zayıflama, bunun yarattığı ithal maliyet baskısı ve iç pazarın giderek zayıflayacağı tahmini.

Eylüldeki güvenin biraz toparlanır gibi olmasındaki etkenlerin başında, kur avantajına bağlı olarak ihracat siparişlerinde ortaya çıkan artışın geldiğini belirtelim.

Biraz önce de vurguladık. Bir dönem ekonomiyi soğutmak adına bir dizi önleme başvurulurken, sonrasında tablonun tümüyle tersine dönme olasılığının iyice artması, hatta dönmesi üzerine, bu kez de ekonomiyi canlandırmak için elden gelen her şeyin yapılacağı söylenmeye başlandı. Ne deniliyordu Merkez Bankası'nın açıklamalarında; "Önümüzdeki dönemde küresel ekonomideki sorunların daha da derinleşmesi ve yurtiçi iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın belirginleşmesi halinde bütün politika araçlarının genişletici yönde kullanılmasının söz konusu olabileceği"…

Ağustos ayı sanayi üretimi verileri gösterdi ki iktisadi faaliyetteki yavaşlama giderek belirginleşiyor. Dolayısıyla önümüzdeki günler Merkez Bankası'nın ekonomiyi genişletici yönde yeni adımlar atacağı günler olmaya aday…

Büyümeye etki

Sanayi üretimindeki artışta ortaya çıkan bu yavaşlama, kaçınılmaz bir şekilde GSYH'yi de etkileyecek. Çünkü sanayi üretimi, toplam GSYH içinde yüzde 27-28 dolayında bir ağırlığa sahip.

Sanayi üretimine ilişkin değişim oranlarıyla GSYH kapsamındaki sanayi sektörünün değişim oranları da doğal olarak birbirine yakın oluşuyor.

İlk çeyrekte sanayi üretimi yüzde 14.1 artı, sektörün GSYH kapsamındaki büyüme oranı yüzde 13.5 oldu. İkinci çeyrekte üretim yüzde 7.9 artarken, GSYH kapsamındaki sanayi büyümesi yüzde 7.6 düzeyinde gerçekleşti.  

GSYH'deki toplam artış ise yılın ilk çeyreğinde yüzde 11.6, ikinci çeyreğinde yüzde 8.8 olarak gerçekleşti.

Sanayi üretiminde henüz üçüncü çeyreği tamamlamadık; ilk iki ayın verilerine sahibiz. Ancak gidişat, üçüncü çeyrek üretiminin geçen yıla göre artışının yüzde 4, en fazla yüzde 5 olacağı izlenimi uyandırıyor. Yani, GSYH kapsamındaki sanayi sektörü de üçüncü çeyrekte bu dolayda büyüme gösterecek.

Sanayi sektöründeki üretim artışıyla toplam GSYH artışı arasında sanayi sektörü lehine olan fark, ikinci çeyrekte bozuldu. Genellikle sanayideki artış, toplam GSYH artışından daha yüksek olurdu. Bu yıl ikinci çeyrekte ise GSYH artışı sanayideki artışı geride bıraktı. Bu bir eğilim mi, aynı durumu üçüncü çeyrekte de görür müyüz, bilinmez. Ancak, arada hangi yönde küçük fark olursa olsun, genel eğilim oranların küçüleceğini gösteriyor. Üçüncü çeyrekteki GSYH büyümesi de ilk iki çeyrekteki oranların çok altında kalacak, bu belli. İlk iki çeyreğin yüksek gerçekleşmesi sayesinde yılı başta öngörülenin çok çok üstünde kapatacağız, bu da belli…

Sanayi üretimi tahminlerden daha hızlı yavaşladı…    
  San. üre. endeksi(2005=100) Önceki yıla göre değ. (Yüzde)
  2011 2010 2009 2011 2010 2009
Ocak 118,2 99,3 88,1 19,0 12,8 -21,5
Şubat 113,4 99,5 84,6 13,9 17,6 -24,0
Mart 127,6 115,8 95,4 10,2 21,4 -21,5
Nisan 123,3 113,3 96,9 8,8 16,9 -18,8
Mayıs 127,0 117,6 102,3 8,0 14,9 -17,1
Haziran 128,5 120,3 109,4 6,8 10,0 -9,9
Temmuz 128,4 120,1 110,4 6,9 8,8 -8,9
Ağustos 119,3 115,0 103,7 3,8 10,8 -6,5
Eylül 113,9 103,1   10,4 -9,6
Ekim 129,0 117,4   9,9 6,2
Kasım 116,8 106,8   9,4 -3,0
Aralık   136,2 116,7   16,7 23,9
Tüm yazılarını göster