Sanayi Devrimi

Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

Dünya gazetesi 30. yılını kutluyor. Gazetenin başarısı (a) sadece dönemsel olarak öne çıkan ekonomi sayfaları gibi moda olan konulara veya genellikle revaçta olduğu düşünülen mali piyasalara odaklanmayıp, reel sektörle çok yakın bir bağ kurmasında (b) yaptığı işi sürdürülebilir tarzda 30 yıl boyunca yapmasında ve sürdürülebilirliği sadece gazete yoluyla değil, düzenlediği etkinliklerle de sağlamasında (c) bunu yaparken haberciliği atlamayıp fazla "akademik" bir ton taşımamasına (ama hiç akademik ton taşımıyor da değil, ki aşaiğıdaki satırlar bir dozda akademiklik barındırıyor) dayalıdır. Kanımca Dünya gazetesi az bulunur, özel bir konuma yerleşmiştir. Ne Wall Street Journal, ne Financial Times; Türkiye'nin ve KOBİ sektörünün bir gerçeği...  Buna dayanarak sanayi devrimini kısaca ele alıyorum.

1990'lara gelindiğinde sanayi devrimi konusunda 2 farklı görüş oluşmuş durumdaydı. Erken dönem görüşü sanayi devriminin, özellikle İngiltere'de, çok kapsamlı ve derin bir dönüşüm gerçekleştirdiğini söylüyordu. Bu görüş Marx, Landes, Ashton, Toynbee gibi klasikleşmiş isimlerin görüşüydü. Ancak Crafts ve Harley ile başlayan yeni yaklaşım sanayi devrimine bakışı değiştirdi. Peter Temin bu 2 ana pozisyonu özetleyerek test ediyor. Önce bu temel ayrıma genel veya makro düzlemde bakacağız. Ashton tarım, kömür, demir, tekstil ve finans kollarından gelen ve ulaştırma, tarım, manüfaktür, ticaret ve finansta kendisini gösteren bir yenilikler çağı tasvir eder: "A wave of gadgets swept over England". Sadece demir ve tekstil değil, hayli yaygın bir devrimden bahsediyoruz. Ama Ashton bile sanayi devriminin bütün sanayi kollarına yayılmamış olduğunu kabul eder. David Landes 1969 tarihli klasik kitabında diğer sanayi kollarında değişimin yavaş olduğunu belirtir, ancak mekanize manüfaktürün alet yapımını hızlandırdığını ve alet yapımından az ya da çok neredeyse tüm sanayi kollarının yararlandığını belirtir.

Brown üniversitesinden Joel Mokyr 1990'larda sanayi devriminde teknolojik ilerlemenin çok yaygın olduğu görüşünü yeniden savundu. Britanya'nın milli gelirinin sanayi devrimindeki büyüme hızı sürekli aşağı doğru revize edildi. Harley (1982) bu konuda ilk net adımı attı. McCloskey (1981)'deki tabloyu yeniden tahmin eden Crafts bütün rakamları aşağı çekti. Crafts eski paradigmaya tamamen karşı çıkarak sanayi devrimini tekstil, demir ve taşımacılığa lokalize olmuş bir teknolojik ilerleme olarak gördü. Daha da ileri giden yenilikçiler sanayi devrimi teriminin yanlış olduğunu, ortada devrim denecek bir radikal dönüşümün olmadığını bile öne sürdüler: diğer manüfaktür kolları ve hizmetler sanayi devrimi boyunca durağan kalmıştı. Görüldüğü gibi 1980'lerden itibaren hemen her alanda süreklilik değişimin önüne çıkarılıyor. Bu tartışmaların ilk sonucu sanayi devriminde büyüme ve teknolojik ilerlemenin yavaş olduğu görüşünün yerleşmesi oldu.  Crafts aslında sanayi devriminin Fransa'da da olabileceğini, ortada büyük bir şans faktörünün bulunduğunu da öne sürdü. 1992 sonrası modern ekonomiyle iktisat tarihçiliğini birleştiren araştırmacılar sanayi devrimine stokastik (olasılığa dayalı) modellerle bakıyorlar ve "şans faktörünü" nicelleştirmeyi deniyorlar. Tartışmalar bambaşka teknik ve verilere dayanıyor ve iyice sofistike hale geliyor.

1780-1860 arası İngiltere'de verimlilik artışına katkılar (yıllık yüzde)

 McCloskey Crafts Harley

Pamuk 0.18 0.18 0.18

Worsteds 0.06 0.06 0.05

Yünlü 0.03 0.03 0.02

Demir 0.02 0.02 0.02

Kanal ve demiryolu 0.09 0.09 0.09

Gemicilik 0.14 0.14 0.03

Modern endüstri toplamı 0.52 0.52 0.34

Tarım 0.12 0.12 0.19

Diğerleri 0.55 0.07 0.02

Toplam 1.19 0.71 0.55

Tabloda önemli araştırmacıların tahminlerini görüyoruz. McCloskey'den Crafts'a geçerken en önemli fark diğer sektörlerin katkısının 0.55'den 0.07'ye gerilemesi. Böylece Crafts hem verimlilik artışının toplamda fazla yüksek olmadığını, hem de yaygın olmadığını öne sürmüş oldu. Ana sektörlerde araştırmacıların tahminleri çok farklı değil. Fakat bakış çok farklı: ya tümden toplumu sarsan bir değişim, ya da sadece demir ve tekstil sektörlerinde yoğunlaşan kısmi bir teknik ilerleme söz konusu. Nitekim Crafts dış ticaret açısından da İngiltere'nin mukayeseli üstünlüğünün sadece bu 2 sektörde olduğunu öne sürüyor. Crafts'a göre Britanya'da manüfaktür geriydi ve tarım daha ileriydi. Teknolojik ilerleme ve büyüme 1860'a kadar yavaş seyrediyordu. Ama o zaman "neden İngiltere tarım ürünleri ihraç edip, sanayi mallarını ithal etmedi?" sorusunu sormak gerekiyor ve Crafts bu paradoksu kendisi öne çıkarıyor.

1780-1860 arası sanayi düşük verimlilik ve düşük verimlilik artışıyla, pek çok sanayi kolu için neredeyse hiç ilerleme olmadan ve tarımdan daha düşük verimlilikle var olduysa ve İngiltere sadece 2 endüstride mukayeseli üstünlüğe sahip idiyse, diğer endüstri kollarında ihracat performansının düşük olmuş olması gerekir. Böyle mi? Crafts ve Harley 1992'de tahminlerini daha da aşağı çektiler. Tabloda verimlik artışına katkılar, yani verimlilik artışı x sektörün toplamdaki ağırlığı görülüyor. Harley'e bakarsak tarımın yıllık verimlilik artışının yüzde 0.7 olması gerekiyor. Yani tarım diğer sanayi kollarının çok ilerisinde. 80 yıllık sürecin bütününde diğer sanayi kollarının tarımın çok gerisinde kalmış olmaları gerekiyor. Bir başka deyişle, Harley datasına göre ortada sanayi devriminden çok tarım devrimi var! McCloskey diğer sektörlerin tarımın üzerinde verimlilik artışı gösterdiğini ima ediyordu. Harley verileri bir CGE (Computable General Equilibrium) modeline yükleyerek 19. yüzyılın başındaki İngiltere ekonomisini simüle etti. Modeli modern imalat, tarım, hizmetler ve diğer endüstri şeklinde 4 sektör varsaymaktadır. Tabloda gördüğümüz "diğerleri" kalemi Harley'in son 2 sektörünü içeriyor. Modelde Britanya modern imalat sanayii ürünlerini ihraç ederken tarım ürünlerini ithal ediyor. Diğer 2 sektör ticaretin konusu değil.  Ama bu varsayım sorunlu çünkü Crafts-Harley görüşü "diğerleri" kaleminin tarımdan düşük verimliliğe sahip olduğunu söylüyor. Tarım ürünleri ithal ediliyorduysa o zaman "diğerleri" de ithal edilmeliydi. Ticarete konu olmadıklarını söylemek sorunu es geçmek demek. Ya da "diğerleri" baştan büyük mukayeseli üstünlüğe sahipti, ki bu verilerce doğrulanmıyor. 

Sorunu çözmek için dış ticaret datasına bakmak ve bir test yapmak gerek. Başlangıçta ithal edilmiyor olsalardı bile, "diğer manüfaktür" 19. yüzyılın ortasında -tablonun son sütunundaki rakamlarla- ithal ediliyor olmalıydı. Dolayısıyla "test" İngiltere'nin sadece pamuklu dokuma, demir gibi ileri teknoloji ürünlerini değil, geniş bir spektrumda mamul madde ihraç edip etmemesiyle ilgili. Ediyorsa yaygın bir verimlilik artışı ve mukayeseli üstünlük söz konusu. Etmiyorsa Crafts-Harley tezi doğru olabilir. Daha doğrusu, ihracat ithalatı aşıyorsa endüstri devrimi yaygın bir olguydu. Bu tarz bir "test" Temin tarafından yapıldığında "diğerleri" kaleminde sabun, basit kumaş, ipek, bakır mamuller, teneke, deri, kalay, hardware and cutlery vb mamuller görüyoruz. Bu mamullerin 1811, 1830 ve 1850 tarihli ihracat rakamlarındaki "diğer" kaleminde olduğunu ve "diğer" kaleminin içeriğinin sanayi devrimi boyunca fazla değişmediğini 3 seri arasındaki 0.93 ve 0.95 korelasyon rakamlarından görüyoruz. İhraç edilen mamullerden ipek, 1820 yılına kadar da basit kumaş ve yün ithal de ediliyor. Diğer mamul maddeler neredeyse hiç ithal edilmiyor. İngiltere "diğer" kalemi altında 25 kadar malda mukayeseli üstünlüğe sahip idiyse sanayi devrimi hayli yaygın olmalı.  Fakat bu görüş son 20 yılda hayli darbe aldı. Ekonometrik tarih destek vermiyor. Konu önemli çünkü sanayi politikaları sanayide yapılan atılımların, devrimlerin analizine de dayanmalı.

Tüm yazılarını göster