AYRINTI / Ferit B.Parlak ferit.parlak@dunya.com Küresel ekonomik sıkıntıların Türkiye'ye etkisinin diğer ülkelere göre rekor seviyede oluşunun en önemli sebebidir 'cari açık'. 18 aylık süreç içerisinde 'cari açık' meselesini, bazı telkinlerine rağmen gündemde tutmaya çalıştık. Hükümetin, "Finanse edildiği sürece sorun olmaz" dediği cari açığın, başımıza neler açabileceğini, uyarılarımızın doğruluğunu ise son aylarda net olarak gördük. Cari açık sorununun ise sadece sıcak para girişi ve varlıkların satılması yoluyla çözülemeyeceğini; sadece ve sadece üretim, ihracat ve hizmet gelirlerinin artırılması yoluyla çözülebileceğini vurgulamıştık. Bunun için de hükümetin 'mikro ekonomi'ye öncelik vermesi gerekliliğini sık sık tekrarlamıştık. AK Parti aleyhinde açılan kapatma davasının yarattığı siyasal gerginliğin de ekonominin görünümünü olumsuz yönde etkilediği açıktır. Ancak, esas ayrıntı Türkiye'nin kredi notunu düşüren Standard and Poors'un açıklamasında gizli. 18 aydır anlatmaya çalıştığımız yönetim, karar alma ve uygulama sorununa S&P da dikkat çekiyor ve hükümetin küresel bozulmanın ve siyasal gerginliğin olumsuz etkilerini yönetip yönetemeyeceği konusuna vurgu yapıyor. Bugün Başbakan'ın başkanlığında yapılacak toplantı S&P'nin uyarısının, bizim uyarılarımızdan baskın çıktığını gösteriyor. Birleştirilmesi düşünülen 7 ve 8. gözden geçirmeler için Türkiye'de olan IMF heyeti ve IMF politikalarının geleceği ise toplantının ikinci nedeni. Umarım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik sadece IMF'yi değil duran ekonomiyi de konuşurlar bugünkü toplantılarında.