Geçen haftaki yazılarımı takip edenler hatırlayacaktır, “gizli şampiyonlar” kavramından bahsetmiştim. Bunlar dünya çapında orta ölçekli diyebileceğiniz, niş alanlarda faaliyet gösteren, küresel ölçekte ciddi pazar payına sahip, pek tanınmayan ancak çok güçlü iş sonuçları elde eden ve iyi yönetilen aile şirketleriydi. Kendimize örnek alacaksak çok uluslu dev şirketleri değil, bu şirketleri örnek almalıyız demiştim.
Gizli şampiyonlar kavramını ortaya atan kişi Hermann Simon. Kendisi Alman yazar ve iş insanı. Strateji, pazarlama ve yönetim alanlarında danışmanlık hizmetleri sağlıyor. Türkçe’ye de çevrilmiş önemli kitapları var. Özellikle ülkemizdeki aile şirketlerinin kendisini takip etmesinde fayda olduğu inancındayım.
Beni tanıyan dostlarım bilirler, hiçbir kavram veya fikri sorgulamadan ya da kendi eleğimden geçirmeden kabullenmem. Muhakkak kendimize özgü hale getirmemiz gerektiğine inanırım. Şampiyon şirket olma konusunda da Simon’dan kazandığımız değerli bilgileri, kendi tecrübe ve gerçekliğimize uyarlamamız gerektiğini hatırlatayım. Kritik nokta bu.
Şampiyon şirket olabilmek için bazı özelliklere sahip olmak gerekiyor. Şimdi bu özelliklere bakalım ve sizlere çok beğendiğim bazı şirketlerden örnekler vereyim.
Gizli şampiyonlar, belirli bir niş pazarda derinlemesine uzmanlaşıyorlar. Geniş kitlelere hitap etmek yerine, spesifik bir müşteri kitlesine odaklanıp onların ihtiyaçlarını mükemmel bir şekilde karşılamaya çalışıyorlar. Örneğin, Almanya merkezli Würth Group, montaj ve bağlantı malzemeleri alanında dünya lideri. 80 binden fazla çalışanı ile 80’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor ve 20 milyar euro üzerinde satış gelirlerine sahip. Würth, geniş bir alana dağılmak yerine, belirli alanlarda uzmanlaşarak müşterilerine yüksek kaliteli ürünler sunuyor.
Gizli şampiyonlar, ürün ve hizmet kalitesini her şeyin önünde tutuyorlar ve sürekli inovasyonla piyasada farklılaşıyorlar. Örneğin, Trumpf, endüstriyel makineler ve lazer teknolojileri alanında dünya lideri. Yıllık cirosu 6 milyar euroya yakın. Trumpf, Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlarla sürekli yenilikçi ürünler geliştiriyor ve müşterilerine en yüksek kaliteyi sunuyor.
Bu şirketler, müşterileriyle güçlü ve uzun vadeli ilişkiler kuruyor, ihtiyaçlarını derinlemesine anlıyor ve bu ihtiyaçlara yönelik çözümler sunuyorlar. Örneğin, İsveç merkezli bir şirket olarak, açık hava güç ürünleri ve robotik çim biçme makineleri alanında çok önemli bir şirket olan Husqvarna, müşteri geri bildirimlerine büyük önem veriyor ve müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmayı hedefliyor.
Gizli şampiyonlar muhakkak küresel pazarlara açılmayı hedefliyorlar. Küresel düşünmek, bu şirketlere önemli büyüme fırsatları sunuyor. Örneğin, Kärcher, temizlik teknolojisi alanında faaliyet gösteren ve dünya çapında tanınan bir şirkettir. Kärcher, yenilikçi temizlik çözümleri sunarak 190’dan fazla ülkede faaliyet gösterir. Şirket, küresel pazarlarda başarılı olabilmek için yerel pazar dinamiklerini iyi anlar ve bu pazarlara uygun stratejiler geliştirir.
Bu şirketler, çalışanlarına değer veriyor ve gelişimlerini destekliyor. Güçlü bir kurumsal kültür, çalışan bağlılığını ve motivasyonunu artırırken, bu da şirketin başarısına doğrudan katkı sağlıyor. Örneğin Hilti, inşaat sektöründe el aletleri ve montaj sistemleri alanında faaliyet gösteren Liechtenstein merkezli bir şirket. Hilti, çalışanlarına yatırım yaparak ve onların yeteneklerini geliştirmelerine imkan tanıyarak güçlü bir kurumsal kültür oluşturdu ve bu iş sonuçlarına yansıdı.