Cüneyt Çakır'laştıramadıklarımızdan mısınız? Aslında bu soru cümlesini bir çırpıda okumak ne kadar zorsa Cüneyt Çakır gibi maç yönetmek de o kadar zor. "Kitabı harfiyen uygulamanın ne zorluğu olabilir ki?" demeyin. Soruya cevap için Galatasaray - Kayserispor maçını bir kez daha izleyin. Adına futbol dediğimiz bu tatlı hastalığın kural kitabını açıp okursanız, Selçuk Dereli'nin maçta verdiği kararların tribünlerde büyük tepki oluşturmasına rağmen doğru olduğunu göreceksiniz. Tıpkı Cüneyt Çakır'ın olaylı derbisinde olduğu gibi. "Kitap hakemliği" diye bir kavram varsa eğer bu Galatasaray-Kayserispor maçındaki Selçuk Dereli olmalı. Esasen bu konuda iki temel görüş var. Birincisi, hakemliğin biraz empati gerektiren ve psiko-sosyal bilinçle yorum katılabilecek bir iş olduğu. İkinci ve daha yaygın görüşe göre ise hakem, kural kitabının gereklerinden bir adım olsun sapmadan gördüklerini çalmak zorunda olan bir meslek erbabı. Siz hangi görüşe yakınsınız bilmem ama şahsi fikrim seçimin MHK bünyesindeki hakemlere bırakılmasının bu tartışmalara zemin hazırladığı yönünde. Bunu en net "sarı kart isteme" olayında görebiliyoruz. Öyle bir noktaya geldik ki, rakibi için kart isteyen oyuncunun sarı kart görüp görmeyeceğine elin omuzdan uzaklığını dirseğin bedenle yaptığı açının tanjantıyla çarparak bulacağız yakında. Abarttım farkındayım.
Ligin en fazla gol atan ve en az gol yiyen iki sarı-kırmızılı takımını karşı karşıya getiren maç, Selçuk Dereli dışında çetin bir mücadeleye de sahne oldu. Açıkçası Galatasaray takımının kupadaki 120 dakikalık randevusundan yıpratıcı izleri bu maça taşıyacağını düşünüyordum ama Skibbe'nin talebelerini fazlasıyla dinç buldum. Elbette ki 10 kişi kaldıktan ve bilhassa 70. dakikayı devirdikten sonra birtakım fizik sıkıntılar yaşadılar fakat Kayserispor gibi kalburüstü bir kadroya karşı bir kişi eksik olduklarını izleyenlere fark ettirmediler. Başlıkta dem vurduğumuz tuhaflıklardan birine imza atan Skibbe ısınırken sakatlanan Hakan Balta'nın yerine sol bekte Mehmet Topal'ı kullanırken, Tolunay Kafkas da genç futbolcu Abdullah Durak'tan sol açık yaratma derdine düşmüştü. Lincoln'ün atılmasıyla Galatasaray'ın 4-3-1-2'si 4-3-2 oldu. Birçok teknik adam böylesi bir durumda iki golcüsünden birini dışarı alıp orta alanı takviye ederdi ama Skibbe, 71'e kadar hem Baros'u hem de Nonda'yı oyunda tutarak saha içine mesaj vermeyi tercih etti. Buna karşılık Tolunay Kafkas, Galatasaray 29.dakikada 10 kişi kalmasına rağmen 4-4-2'sine daha ofansif bir şekil vermek için devre sonuna kadar bekledi. Oyuna erken müdahale etse Galatasaray'ı daha erken baskı altına alması mümkün olabilirdi. 90 dakika sonunda istatistiklere göz atınca iki takımın da hemen hemen aynı sayıda "top çalma" ve "top kaybı" rakamlarına sahip olduğunu görüyoruz. Bu da 10 kişilik Galatasaray için yukarıda fizik kalite temelinde kaleme aldığımız düşünceleri doğruluyor. Ev sahibi belki 1-0'lık üstünlüğünü maç sonuna kadar koruyamadı ancak zorlu Sivas maratonundan epey hırpalanarak ve 120 dakikalık bir kapışma sonrası çıkan bu takımın mücadelesi bence kayda değerdi. Kayserispor için ise ofansif çekincelerimizi dile getirmeliyiz. Defans kurgularını belirli bir rutine bağlamışlar ki, yedikleri gol sayısına bakarak başarılı da olduklarını söyleyebiliriz. Ancak Mehmet Topuz hücumda patronluğa soyunmayıp sağ kulvarda kaldıkça pozisyon sıkıntısı yaşıyorlar. Galatasaray'a karşı bu çok net görüldü.
TEKNİK ANALİZ
(Sivasspor - Kocaelispor) Mehmet Yıldız yoksa Kamanan var
Lig lideri Sivasspor sahasında Kocaelispor'u misafir ettiği maça oldukça tutuk başladı. Doğrusu yorucu kupa mesaisi ve Mehmet Yıldız gibi önemli bir eksiği nedeniyle kırmızı-beyazlı takımın biraz zorlanmasını bekliyorduk ama maçın ilk 10 dakikasında Sivasspor ile Kocaelispor rolleri değişmiş gibiydiler. Bu ilk bölümden sonra topu rakip sahada tutma konusunda önemli işlevi olan Mehmet Yıldız'ın saha içi misyonunu üstlenen Yannick Kamanan tekniği ve süratiyle Kocaelispor'a sıkıntılı anlar yaşatmaya başladı ve maç dengeye geldi. Sivasspor'un 4-3-1-2'sinde Muhammed Ali biraz daha etkili olabilseydi takımının henüz ilk devrede farka koşmasını sağlayabilirdi. 18'de Kamanan ile rahatlayan Sivasspor maç boyunca rakibine üstünlüğünü hissettirdi. Özellikle 58'de Balili ile farkın 2'ye çıkmasından sonra Kocaelispor'un umutları da tükenmiş oldu. Sahaya 4-1-4-1 şeklinde yayılan yeşil-siyahlıların ileri ucundaki Taner Gülleri belki Kocaelispor'un "çok şeyi" ancak o "takımın her şeyi" gibi davrandığında arkadaşlarına zarar veriyor. Bunun dışında Körfez ekibinin devre arasında kadrosuna kattığı isimlerden Agbetu ve Nsumbu'nun ilerleyen haftalarda yararlı olacaklarını düşünüyorum.
Trabzonspor Umut'lu
Haftanın açılış maçında zirvede kayıp yaşamak istemeyen Trabzonspor, Umut Bulut'la galibiyeti kurtardı. Önceki haftalara oranla daha diri görünen Ankaragücü önünde Tayfun'un golü ile öne geçen fakat Barbaros'a engel olamayan bordo-mavililer; mücadelenin, tartışmaların ve kartların olduğu maçta 3 puanı uzatmada alarak zirveden kopmamış oldular. Ankara'nın sarı-lacivertli temsilcisi ise maç boyunca sergilediği hırslı ve istekli futbolun karşılığını alamadı. Yeni transfer Semavi'nin sergilediği performans dikkatlerden kaçmazken, uzatma dakikalarında gelen gol sonrası itirazlarını sürdüren İlkem kırmızı kart gördü.
Gaziantep gözdağı verdi
Geçtiğimiz hafta deplasmanda Fenerbahçe'yi elinden kaçıran Gaziantepspor, haftanın önemli maçında Ankaraspor'u affetmedi. Ligin bu yılki iki flaş ekibinin Kamil Ocak Stadı'nda oynadığı maçta tarafların tek hedefi üç puan olunca heyecan da doruktaydı. Maça her zamanki gibi pas trafiğini iyi yöneterek oyunun kontrolünü elde ederek başlayan Gaziantepspor, 11. dakikada Erkan Sekman ve 70. dakikada Tabata'nın attığı gollerle rakibini 2-0 mağlup etti. Bu sonuçla birlikte Gaziantepspor puanını 30'a çıkarırken 7. sıraya yükseldi. Ankaraspor ise 33 puanda ve 6. sıradaki yerini korudu. Taraflar ilerleyen haftalarda kıran kırana bir UEFA mücadelesi verecekler.
Gençlerbirliği'ne Bursaspor dur dedi
Turkcell Süper Lig'in 19. haftasında Gençlerbirliği ile Bursaspor'un Ankara 19 Mayıs Stadyumu'ndaki randevusunda yeşil-beyazlı takım ilk yarıda bulduğu gollerle galibiyete ulaşmayı bildi. Karşılaşmaya etkili başlayan Bursaspor, 9. ve 21. dakikalarda attığı gollerle iki farklı skor üstünlüğünü ele geçirdi. Bu gole Gençlerbirliği adına İlhan cevap verdi. İkinci yarıda ise ev sahibi ekip Gençlerbirliği, Djite ve Jedinak ile etkili olmaya çalışsa da beraberlik golüne ulaşamadılar. Karşılaşma da ilk yarıdaki gollerle 1-2 sona erdi. 90 dakika sonrası Bursaspor puanını 29'a çıkarırken, Gençlerbirliği 20 puanda kaldı.
Antalya'dan 6 puanlık galibiyet
Düşme hattından bir an evvel uzaklaşmak isteyen Antalyaspor ile Denizlispor, kozlarını Antalya Atatürk Stadı'nda paylaştılar. Maçın henüz ilk dakikasında Fatih Ceylan'ın attığı gol ev sahibinin maça adeta 1-0 önde başlamasına neden oldu. Yeşil-siyahlılar tam bu golün şokunu atlatıyorlardı ki; 13. dakikada yine sahnedeki isim Fatih Ceylan olunca daha ilk çeyrek saat dolmadan skor 2-0 oldu. Bu golün ardından kaybedecek bir şeyi kalmayan Denizlispor, ev sahibi üzerindeki baskıyı artırınca 22'de Roberts'in golüyle fark bire indi. Bu dakikadan sonra maçta başka gol olmayınca çok önemli 3 puanı hanesine yazdıran da Antalyaspor oldu.
Batuhan varsa sorun yok
Turkcell Süper Lig 19. hafta maçında Eskişehirspor, deplasmanda küme düşmeme mücadelesi veren Hacettepe ile karşı karşıya geldi. Mücadele 2-2 berabere sona ererken Batuhan performansıyla yine yıldızlaştı. Konuk ekip 40. dakikada Batuhan'ın pasında Youla'nın kaydettiği golle ilk yarıyı 1-0 önde tamamladı. Hacettepe 60. dakikada penaltıdan Ümit Tütüncü ve 66. dakikada Tolga Seyhan'ın golleriyle 2-1 öne geçse de 87. dakikada sahneye çıkan Batuhan, takımına bir puan getiren golü kaydetti. Beraberlik sonrası Hacettepe puanını 11'e, yukarılara tırmanmak isteyen Eskişehirspor ise 23'e yükseltti.
Bu futbolla Kartal'ın işi zor
Haftanın sonucu merakla beklenen bir diğer maçında Beşiktaş deplasmanda Konyaspor ile golsüz berabere kalarak taraftarlarında hayal kırıklığı yarattı. 2009 yılının başından itibaren lig ve kupada yaptığı 6 resmi maçı da kazanan siyah-beyazlı ekip Konya deplasmanında aldığı bu beraberlikle galibiyet serisine son vermiş oldu. Karşılaşmaya 4-2-3-1 dizilişinde başlayan siyah-beyazlı takım maç içinde önce 4-3-2-1'e daha sonra da 4-4-2'ye döndü ama sanıyorum eksik olan kazanma hırsıydı. Beşiktaş'ın Süper Lig'de deplasmanda oynadığı son 5 maçta 2 beraberlik 3 yenilgi alarak 13 puan kaybetmesi ilginç bir not. Konyaspor ise ligin ilk yarısına oranla çok daha pozitif bir görüntüdeydi.
Kayıp aranıyor: Fenerbahçe
Daha önce bu maça yönelik olarak yaptığımız değerlendirmede "Belediyespor Fenerbahçe'nin belalısı ancak sarı-lacivertli takımın mutlak kazanmaya ihtiyacı var" demiştik. Göründüğü kadarıyla Fenerbahçe'nin puan toplamak gibi bir derdi olduğunu düşünmekle fena halde yanılmışız. Olimpiyat Stadı'nın futbol oynamaya namüsait atmosferinde Aragones'in öğrencileri yokları oynarken gösterdiği gayretle (yardımcı hakemlerin desteğini de alarak) 2 gol kaydeden Belediyespor, güçlü rakibine yine çelme takmayı başardı. Bu maça yönelik en önemli not hakem triosunun felaket derecesindeki kötü yönetimleriydi. Orta hakem Cüneyt Çakır kart uygulamalarında yardımcı hakemler ise ofsayt kararlarında bariz hatalar yaptılar.
HAFTANIN TAKIMI : İ.Büyükşehir Belediyespor
HAFTANIN İNCİSİ : "Bugün büyük takım gibi oynadık." Giray BULAK
KARE AS : Yannick Kamanan (Sivasspor)
Semavi Özgür (Ankaragücü)
Batuhan Karadeniz (Eskişehirspor)
Fatih Ceylan (Antalyaspor)
GOL KRALLIĞI : 15 Gol - Milan Baros (Galatasaray)
11 Gol - Mehmet Yıldız (Sivasspor)
10 Gol - Souleymane Youla (Eskişehirspor)
9 Gol - Taner Gülleri (Kocaelispor)
9 Gol - Rodrigo Tabata (Gaziantepspor)
8 Gol - Mehmet Çakır (Ankaraspor)
8 Gol - Sercan Yıldırım (Bursaspor)
8 Gol - Gökhan Ünal (Trabzonspor)
8 Gol - Umut Bulut (Trabzonspor)
HAFTANIN MAÇI
(Galatasaray - Kayserispor)
Kadro değeri Yaş ortalaması
Galatasaray : 116.700.000 Euro (31 futbolcu) Galatasaray : 25,8
Kayserispor : 31.400.000 Euro (29 futbolcu) Kayserispor : 24,3