SEKTÖRÜN İÇİNDEN / Can Kantar can.kantar@gmail.com Gündemde olan Sosyal Güvenlik Reformu'nun bir parçası olan Genel Sağlık Sigortaları'ndaki yeni düzenlemeler kamu otoritesi, özel hastaneler ve özel sigortacılar üçgenini karşı karşıya getirdi. Düzenlemeyle sosyal güvenlik kapsamındaki vatandaşın, istediği sağlık kuruluşundan hizmet alma şansı ortadan kalkıyor. Devlet özel sağlık kuruluşlarına "muayene ücreti olarak size 30 lira veririm, yüzde 20 de vatandaştan alın, 36 liraya bu iş bitsin" diyor. Özel hastaneler ise yüzde 35 telaffuz etmiş. Orta bir yerde anlaşılacak gibi. Anlaşılamazsa A sınıfı hastaneler bunu kabul etmeyeceğini açıkladı zaten. Boşa niye prim ödeyeyim? Özel sigortacılar ise "bu sistemde tamamlayıcı biz olalım, aradaki farkı verelim" demişler. Bunu da kamu otoritesi kabul etmemiş. Yani benim sağlık sigortam var ve ayrıca bir sosyal güvenlik kuruluşuna da prim ödüyorum. Özel hastaneye yattığımda hastane masraflarının "devletin karşıladığından arta kalan kısmını özel sağlık sigortamdan kesin diyorum" bunu da özel hastane kabul etmiyor. Benim özel sağlık sigortam var ve aynı zamanda SSK'ya da sağlık primi yatırıyorum. Devlet hastanelerinden faydalanmıyorsam, özel sağlık kuruluşunda da bana devletin hiçbir katkısı olmuyorsa, ben devlete neden prim ödüyorum? Sağlıkta hizmet kalitesi değişmemeli A sınıfı özel hastaneler, kamunun teklifini kabul etmemekte haklı. Bu işe büyük yatırım yapıyorlar ve karşılığını almak istemeleri normal. Devletin teklifini kabul edecek hastane yok mu, var tabii. Onlarda B, C sınıfı hastaneler, yani bu işe daha az para yatırmış, pratisyen doktor çalıştıran kurumlar. Bu arada ülkemizin 2'nci el tıbbi araç gereçlerin cenneti olduğu ve yakın gelecekte bu cennetin çöplüğe döneceği düşüncesi var. Kısacası sağlık kurumları, "100 bin dolarlık MR cihazı olan hastaneyle, 500 bin dolarlık MR cihazı ile hizmet veren hastanenin aynı fiyatla bu hizmeti sunmasını kimse beklemesin" diyor. Genel Sağlık Sigortası sistemini, yetkililer "Dağ fare doğurdu" şeklinde yorumluyor. Bunun sonucunda sigortacılar, özel hastaneler ve yakın gelecekte de vatandaşlar hayal kırıklığına uğrayacaklar. Sağlık işi önemli, devlet sağlık hizmetini hakkıyla vermek istiyorsa önünde iki şık var: Ya devlet hastanelerini özel hastaneler gibi yapar ya da özel hastanelerle makul bir ücret karşılığında anlaşır. Burada özel sigortalar da devreye sokulmuş olsa devletin yükü hafiflerdi. Özel hastaneler zorlanacaklar "Eski tas, eski hamam", parası olan A kalite hizmet alacak, parası olmayan pratisyen doktora razı olacak. Bu da kapitalist bir yaklaşım olarak kalacak. Önceleri özel sağlık sigortası yaptıranlarda bir düşüş olacak. B, C sınıfı hastanelerden hizmet almayı istemeyenler çoğalacak. Onlar da sağlık sigortası satın alıp A sınıfı hastanelerden hizmet almaya başlayacaklar. Kısacası boşuna vakit kaybedip tekrar başa dönülmüş olunacak. Başlarda devletin önerdiği ücreti kabul eden hastaneler bu paralarla hizmet verilemeyeceğini anlayarak ya anlaşmalarını bozacaklar ya da hizmet kalitelerini daha da düşürüp ayakta kalmaya çalışacaklar. İşte bundan sonra "Sağlık her şeyden önce gelir" diyen vatandaş için zor bir seçim süreci başlamış olacak. Sağlık sigortasını ucuza getirebilirsiniz Buradan tüketicilere önerilerim olacak. Sağlık sigortalarını "peşin ödemeli sağlık harcaması" olarak görmeyin. "Bu kadar para verdik bunu nasıl çıkarırım" derdine düşmeyin. Böyle yaptığınızda gelecek yıl daha yüksek prim ödeneceğini unutmayın. Grup sağlık sigortalarındaki sigortalılar "nasıl olsa biz ödemiyoruz" diyerek, parmağı kanadığında hastaneye koşmasın. Çünkü yakın gelecekte kuruluşlar grup sağlık sigortası yaptıracak sigorta şirketi bulamayacaklar. Grup sağlık sigortalarından zarar eden şirketler son günlerde rotayı bireysel müşterilere çevirdiler. Küçük hastalıklarımızı kendimiz finanse edebiliriz. Bu nedenle tüketici kendini büyük risklere karşı sigortalamalı. Ayakta ve yatarak teminat almak yerine, sadece yatarak sınırsız bir poliçe satın alındığında 500-600 YTL bir ödenerek A sınıfı dahil tüm hastanelerden kaliteli hizmet alma şansımız var. "Sağlık her şeyden önce gelir" diyen vatandaşlara tavsiyem budur.