Rusya’nın Orta Doğu planları üzerine bir spekülasyon

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Dünya ekonomisindeki yumuşak iniş ve küresel ticaretteki yavaşlamaya paralel petrol fiyatlarındaki gerileme devam ediyor.  2014 Haziran’ın da 120 doları gören brent petrolün fiyatı 45 dolara kadar geriledi.  İran’ın Batı ile ilişkilerinin normalleşmesi ile  petrol ihracatının serbest bırakılması fiyatları 2016 yılında da baskı altında tutmaya devam edecek gibi gözüküyor.   

Düşük petrol fiyatları durgunluktan çıkmaya çalışan Avrupa ve cari açığını kontrol altına almaya çalışan Türkiye için iyi haber; Batının yaptırımları altında bunalan ekonomisini düzlüğe çıkarmaya uğraşan Rusya için ise kabustan farksız. 

Rusya ekonomisinin durgunluktan çıkması için petrol fiyatlarının en azından 70 doların üzerine çıkması gerekiyor.  Eski ekonomik gücüne oluşması için ise fiyatların 100 doların üzerine çıkması lazım. 

İktisadi nedenlerle gerileyen  fiyatların Rusya’nın arzu ettiği yerlere çıkması için petrol üretiminin merkezi olan Orta Doğu bölgesinde ciddi bir karışıklık çıkması lazım.  Bölgede iç savaş riskini artıracak  ve petrol fiyatlarını yukarı çekecek bir gerilim için en iyi aday 1500 yıllık bir nefret ile beslenen Şii Sünni kavgası.  Petrol üretiminin güçlü olduğu bazı bölgelerde, Şii (Sünni) nüfusun fazla olduğu kısımların  Sünniler (Şiiler) tarafından kontrol edilmesi çatışmaya uygun bir ortam yaratıyor.  

Arap baharının yarattığı dalgalanma ve  ABD güçlerinin Irak’ı terk etmesi sonrası ortaya çıkan otorite boşluğu bölgede Şii ve Sünni çatışmasını yeniden alevlendirdi.  Perde arkasında İran ile Suudi Arabistan tarafından yönetilen bu çatışma, fiilen Suriye, Lübnan, Irak, Bahreyn gibi bölgelerde yaşanıyor. 

Şii dünyasının temsilcisi İran’ın Batı ile kavgalı olması nedeniyle ABD bölgede Suudi Arabistan’ın koruyucusu olarak konumlanmıştı.  Tehdit altındaki İran ise Rusya’ya yönelmişti. ABD’nin Irak’taki askeri gücünü geri çekerken İran ile barış görüşmelerini başlatması sonucu bölgede dengeler değişti. 

Şiilerin kontrolündeki Irak’ta Sünni nüfusu temsil etiğini iddia eden IŞİD’in başlattığı  ve Suriye’ye de yayılan bir iç savaş yaşanıyor.  Batılı güçlerin IŞİD’e karşı bir ittifak oluşturmakta geç kalması Rusya için bölgede önemli  bir hareket alanı yarattı. 

Kırım’ı ilhak ederek Karadeniz’de gücünü artıran Rusya  Suriye’deki askeri harekat ile Akdeniz’deki yerini sağlamlaştırdı.  Türkiye ile yaşanan siyasi gerilim Rusya’nın bölgeyi tek başına kontrol altına almasını kolaylaştırdı. 

Bundan sonra ne olacak? Rusya Suriye’de Esat rejimini destekleyip duracak mı?  Yoksa Batı ile görüşen İran’ı kendi tarafına çekip Bahreyn’de közlenmiş isyan ateşini yeniden alevlendirecek mi? 

Bu süreçte İran’ın tutumu ne olacak? ABD ile yakınlaşmayı sürdürüp bölgede gücünü kademeli olarak artıracak mı yoksa Rusya  ile tehlikeli bir Rus ruletini mi tercih edecek?

Elimizde sihirli bir küre yok. Ancak güçlü Rusya için yüksek petrol fiyatları gerekiyor tezi Putin’in gerginliği artırmaya devam edeceğine işaret ediyor. İran’ın da destek vermesi durumunda Suudi Arabistan’da iktidarın Bahreyn’de tetiklediği bir isyanla sarsıldığı bir senaryonun hayata geçtiğini görebiliriz. 

Orta Doğu’da Sünni Şii dengesinin sarsılacağı bu uç senaryoda  petrol fiyatlarının yeniden 100 doların üzerine yükseldiği, DXY dolar endeksinin 120’nin üzerine tırmandığı ve küresel sermayenin gelişmekte olan ülke piyasalarından  kaçtığı bir duruma yol açabilir. 

Türkiye’nin ihtimali düşük olan ancak tahrip gücü yüksek bu senaryoda Sünni Şii savaşının dışında kalarak ulusal menfaatini nasıl koruyabileceğini tartışması gerekiyor?
 

Tüm yazılarını göster