Yeşil devrimin yeni adresi olarak ön plana çıkan Rusya, sürdürülebilir inşaat sektöründe yatırımcılara önemli fırsatlar sunmaya hazırlanıyor. Rusya'nın bir diğer önemli girişimi ise, 19 teknoloji devinin desteklediği altenatif bir Silikon Vadisi olmayı hedefleyen "Skolkovo".
Dünya genelinde sıfır enerji harcayan binalar pazarının 2025 yılına kadar 1.3 trilyona ulaşması bekleniyor. Bu alanda batı Avrupa ve ABD çok önemli tasarımlara imza atarken, dünyanın geri kalanı oldukça yavaş bir gelişim sergiliyor.
Rusya'da yaşanan gelişmeler ise mevcut tabloyu bozacak nitelikte.
Yeşil devrimin yeni adresi olarak ön plana çıkan Rusya'nın sürdürülebilir inşaat sektörü yatırımcılara önemli fırsatlar sunuyor.
Rusya'da enerji verimliliği yasasının kabul edilmesinden sonra, inşaat sektörüne LEED ve BREEAM denkliğinde ulusal yeşil bina standardının getirilmesi, sektörde sürdürülebilirlik trendinin öne çıkmaya başladığının en somut kanıtları.
Her ne kadar ülkenin LEED sertifikalı ilk ve tek yeşil ofisi daha geçtiğimiz ay Siemens tarafından inşaa edilmiş olsa da, uzmanlara göre Rusya bu alanda yatırımcılara çok büyük fırsatlar sunacak.
Yeşil binalar ve enerji verimliliği ülkenin en önemli gündem maddelerinden birsi oldu. Enerji verimli binalara yönelik ödüllerin sayısı her geçen gün artış kaydediyor.
Enerji fiyatlarının artması ile birlikte, binaların enerji verimliliklerinin iyileştirilmesine yönelik finansal yaptırımları yenileniyor.
Rusya hükümetinin hedefi, enerji ve gaz fiyatlarının hem yerel hem de uluslararası tüketiciler için eşit düzeye getirilmesi.
Rusya'daki sürdürülebilir inşaat sektöründe özellikle İsveç ve Finlandiya'dan şirketler ön plana çıkıyor. Siemens'in Rusya merkez binasındaki LEED uygulması ise İngiliz inşaat şirketi Turner&Townsend tarafından yönetildi. İki yıllık proje sonunda, Siemens yüzde 36 daha az su ve yüzde 46 daha az enerji kullanıyor.
Greenbusiness web sitesine açıklamalarda bulunan Turner&Townsend Sürdürülebilirlik Danışmanı Andreas Roesler, LEED ve BREEAM sertifikalarının, Rusya'daki ofisler için yeni temel standartlar olacağını ifade ediyor. "2005 yılında Rusya'da ilk çalışmaya başladığımızda, müşterilerimizin gündeminde sürdürülebilirlik kavramı yoktu" diyen Roesler, "Bugün inşaat şirketlerinin ve son kullanıcıların büyük bir bölümü sürdürülebilir çözümler talep ediyorlar ve bunları tasarım ve inşaat sürecine dahil ediyorlar" yorumunda bulunuyor.
"Silicon Vallski"
Rusya, sadece yeşilin yeni adresi olmaya hazırlanmıyor, aynı anda kendi Silikon Vadisi'ni de kurmayı amaçlıyor.
Moskova'nın hemen dışına kurulması planlanan ve Silikon Vadisi'ni model alan bölgeye içlerinde Nokia, IBM, Microsoft, Cisco, Sistema ve Intel'in de bulunduğu 19 küresel teknoloji devi destek veriyor. Skolkovo adını taşıyan bölgenin, Ar-Ge merkezlerinin yer alacağı bir inovasyon merkezine dönüşütülmesi hedefleniyor.
Bu girişim, gaz ve petrol bağımlı Rusya ekonomisinin çeşitlendirilmesi açısından büyük önem taşıyor. 500 hektarlık alana yayılacak olan girişim, Rusya hükümeti tarafından yoğun bir şekilde destekleniyor. Teknoloji ve bilim açısından bir tür "sanat eseri" olması planlanan bölgede, bilgi teknolojileri; biyotıp; enerji; nükleer ve uzay teknolojisine yönelik beş ayrı merkezin yanı sıra, bir üniversite, bir iş merkezi ve 26 bin kişilik kasaba yer alacak.
Proje yöneticileri Skolkovo'nun sadece "yarının şehri" değil, "yarından sonrasının şehri" olacağını ifade ediyorlar.
Skolkovo'ya destek verenler sadece teknoloji şirketleri değil. Örneğin BP, Skolkova Vakfı ile 11.1 milyon euroluk bir ortak araştırma anlaşması imzaladı. Londra Imperial College'in de yer aldığı anlaşma kapsamında, Rusya'daki petrol rafine etme işlemlerinin daha sürdürülebilir şekilde yapılmasının yolları araştırılacak.
Projenin 2014 yılında tamamlanması hedefleniyor. Böylece 2014 yılında Rusya'da yapılacak G8 Zirvesi'ne de ev sahipliği yapabilecek. Skolkovo sakinleri vergi teşviklerinden faydalanırken, yeni kurulacak şirketlere de satın alma garantileri verilecek.
Şu ana kadar 350 şirket Skolkovo'da yer almak istediğini açıkladı. Bu şirketler, biyometrik güvenlik sistemlerinden, doğal afetlerin nedenlerini araştıran teknolojilere kadar farklı konularda faaliyet gösteriyorlar.