Rusya ile devamlı anlaşma (daha doğrusu protokol) imzalıyoruz

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

7 Ağustos 2009 da Putin bir gün için Ankara'ya geldi.  Türkiye ile Rusya arasında 20 Anlaşma imzalandı.

Önceki gün Medvedev Ankara'ya geldi Türkiye ile Rusya arasında 17 anlaşma imzalandı.

Putin  ile imzalanan anlaşmalar nedyaya "Tarihi anlaşmalar" diye yansımıştı. Medvedev anlaşmaları da medyada "Tarihi anlaşmalar" olarak yer aldı.

Genelde Türk kamu oyu yakın geçmisi bile unutuyor…

Dokuz ay önce bakınız Putin haberleri kamu oyuna nasıl yansımıştı:

"Türkiye'yi 2004 yılında, 500 yıllık diplomatik ilişki tarihinde resmen ziyaret eden ilk Rus lideri olan Putin, son 5 yıl içinde Başbakan Erdoğan ile yaptığı 9'uncu görüşmede, ikili işbirliği, bölgesel ve uluslararası konuları ayrıntılarıyla ele aldı. Görüşmelerde Berlusconi de yer aldı.

İmzalanan protokollerden biri Rusya'nın Nabucco projesine alternatif olarak ortaya koyduğu Güney Akım Doğalgaz Boru Hattı projesiyle ilgili.

Rusya siyasi çekişme yaşadığı Ukrayna'yı by-pass etmek için, boru hattını Türkiye karasularından geçirmek istiyor. Bu amaçla Karadeniz'de fizibilite araştırması yapmak üzere bir protokol imzalandı. Güney Akım projesini, Rusya, İtalya'nın Eni şirketiyle birlikte yürütüyor. Bu nedenle protokolde İtalya Başbakanı Berlusconi'nin de imzası yer alıyor.

Enerji alanındaki ikinci protokol Çalık grubuna ait Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı'na Rusya'nın petrol vermesine ilişkin. Şu ana kadar Rusya petrol vermediği için proje hayata geçemiyordu. Bu boru hattı, boğazlardaki tankerlerle petrol geçiş trafiğini hafifleteceği için önemli. Bu projede de İtalyan Eni şirketi yer alıyor.

Üçüncü protokol barışçıl nükleer enerjide işbirliğini amaçlıyor. Akkuyu'daki nükleer santral ihalesine Rus-Türk ortaklığı teklif vermişti. Ancak bu şirketin teklifi, elektrik üretim maliyetini çok yüksek hesapladığı için sorun yaratmıştı. Rusya, birim fiyatla ilgili olarak HES'lerde üretilen enerji fiyatına yaklaştı ancak burada görüşmeler sürecek. İhale şartnamesine göre, devlet santrali kuracak şirketten 15 yıl elektrik alımını garanti ediyor. Üretim maliyeti yüksek olunca, tüketiciye de son derece yüksek rakamlar yansıyor. "

Önceki gün  Medvedev'in imzaladığı 17 anlaşma (anlaşma mı protokol mu belli değil) medyada "Tarihi anlaşma- Sözde değil,gerçek ortaklık"  olarak yer aldı.

Boyuna "Tarihi Anlaşma" imzalanıyor…İyi de …Bu anlaşmalar ne işe yarıyor ?

Putin ile imzalanan  tarihi anlaşmalardan sonra 10 Ağustıs'da DÜNYA'da yayınlanan yazımdaki endişelerimi tekrarlayayım.

Putin'in ziyaretinden hemen önce  Güney Hattı denilen Rus projesine karşı Amerikalılar'ın geliştirdiği Nabucco projesine imza attık. Bu olayın "tarihi" olduğunu bize söylediler.

Derken Nabucco'nun karşıtı olan Güney Hattı projesine imza attık. Bu imza töreninin de "tarihi" olduğu söylendi.

Biz Nabucco'nun aktif oyuncusuyuz. Amerikalılar'ın karşı olduğu Güney Hattı bizim ülkemizden geçmiyor ama, bu projeyi destekleme vaadi ile  Ruslar'a imza verdik.

Putin'in Ankara'ya yaptığı bir günlük ziyaret "Tarihi buluşma/Tarihi anlaşma" olarak adlandırıldı.İki ülke arasında 12, iki ülkenin şirketleri arasında 8 protokol imzalandı… Anlaşma değil, protokol, niyet mektubu imzalandı.

Çünkü anlaşma ciddi bir bağlantı gerektirir. Tarafları belli yükler altına sokar.

Medyaya yansıdığı kadarı ile Putin'in ziyaretinde gündeme gelen konular üzerinde taraflar iyi niyetlerini belirtti .

Bizim için iki konu öne çıkıyordu (1) Nükleer santral işi/Anlaşıldığı kadarı ile müzakerelerin devamı konusunda uzlaşıldı. (2) Samsun-Ceyhan petrol boru hattı.Rusların  Boğaz'ları kullanmak yerine petrolü Samsun'dan boruya yükleyerek Akdeniz'e indirmelerini sağlayacak proje.

Medvedev'in ziyaretinde de bu iki önemli konunun gündemin esasını teşkil ettiği anlaşılıyor.

Bütün bunlar Rus liderlerinin ziyaretinin küçümsenmesini gerektirmez. Rus liderlerinin ziyeretleri  önemlidir.

Yanlış olan kamu oyuna abartılı  bilgilerin aktarılmasıdır.Olayları gerçek boyutları içinde değerlendirmeliyiz.

Son bir değerlendşirma:Rusya ile  ekonomik ilişkileri geliştirmek Türkiye'nin yararınadır. Türkiye'nin Kafkas ülkeleri ile ilişkileri Rusya'yı rahatsız etmekte, politik gerginlik ekonomik ilişkilerin gelişmesini engellemektedir.  Politik gerginlik giderilmeden ekonomik ilişkilerin  gelişmesi  zordur. Bunu  bilelim.

Tüm yazılarını göster