Rubini'nin 2008 yılı tahminleri (II)

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

GENİŞ AÇI / Serhat Gürleyen sgurleyen@isyatirim.com Geçen hafta perşembe günü, İş Yatırım'ın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen, dünyaca ünlü iktisatçı Profesör Nouriel Rubini'nin yaptığı sunumu dinledik. Bu haftaki yazımızda Profesör Rubini'nin ABD ekonomisinde yaşanan gelişmeler ve bu gelişmelerin dünya ekonomisine yansımaları konusundaki görüşlerini sizlere aktaracağız. Profesör Rubini'ye göre ABD, uzun soluklu ve şiddetli bir durgunluk dönemine giriyor. ABD ekonomisi 2008 yılının ilk çeyreğinde başlayan ve 2009 başına veya ortasına kadar sürecek bir durgunlukla karşı karşıya. 2008 yılının Mart ayı itibariyle açıklanmış makro göstergeler reel ekonominin sert bir şekilde daraldığını açıkça gösteriyor. Yüksek enerji fiyatları, azalan istihdam, emlak fiyatlarındaki gerileme ve kredi piyasasındaki daralma ABD tüketicisini durma noktasına getirdi. Doların değer kaybetmesiyle güç toplayan ihracat ekonominin durgunluğa girmesini engelleyemedi. Amerikalı tüketicilerin harcamalarının gelirlerindeki artıştan çok varlık fiyatlarındaki yükselişin sağladığı borçlanma olanağına dayandığını biliyoruz. ABD hanehalkının servetinin yarısına yakını gayrimenkul ve hisse senedinden oluşuyor. Konut fiyatlarında yüzde 10 civarında, hisse senedi piyasalarında yüzde 15 oranında gerileme hane halkının servetinin erimesine ve harcamaların azalmasına yol açtı. Milli gelirin yüzde 70'ini geçen tüketim harcamalarındaki daralma konut sektöründeki durgunluğun genele yayılmasına neden oldu. Konut sektöründe ABD tarihinde bugüne dek görülen en kötü durgunluk yaşanıyor. Fiyatların tepe noktasına göre yüzde 10'dan fazla düşmesine rağmen stoklar artmaya devam ediyor. Konut fazlasındaki artışın durması için yeni inşaatların yüzde 30-40 daha gerilemesi ve fiyatların toplamda yüzde 20 ile yüzde 30 arasında düşmesi gerekiyor. Bu durum hane halkının servetinin 4-6 trilyon gerilemesine ve 16-21 milyon arasında ailenin konutunun piyasa fiyatının ipotek değerinin altına inmesine yol açacak. Hane halkının taahütlerini yerine getirememesi mali sistemde devasa boyutta zararlara yol açacak. Bu senaryoda sadece eşik-altı kredilerde 2,2 milyon kişinin borcunu ödeyememesi ve mali sistemde 400 milyar dolarlık bir zarar oluşması bekleniyor. Eşik-altı kredilerinde başayan bozulmanın daha kaliteli konut kredilerine, ticari gayrimenkule, otomobil kredilerine, kredi kartlarına, kaldıraçlı kredilere, şirket bonolarına ve CDS'lere yayılması ile mali sektörün toplam zararının bir trilyon doları geçeceği tahmin ediliyor. Gelinen noktada para politikası ile ekonominin durgunluğu girmesi önlenemez. ABD ekonomisi yalnızca likidite eksikliği sorunu ile değil aynı zamanda önemli bir arz fazlası ve borç krizi ile karşı karşıya. ABD ekonomisi konut sektöründe, dayanıklı tüketim mallarında ve otomotiv ürünlerinde arz fazlasıyla karşı karşıya. Bu durum sermaye yatırımlarının faiz indirimlerine duyarlılığını azaltıyor. Gevşek para politikasının ekonomi üzerinde etkili olmasını zorlaştırıyor. Para politikası borç problemini çözemiyor. Para musluklarının açılmasının banka dışı finans sistemi üzerindeki etkileri sınırlı kalıyor. Anglo-Saxon finans sisteminin temel sorunları olan şeffaflık eksikliği, karşı taraf riski, fiyatlanamayan belirsizlikler para politikasının etkisini azaltıyor. Dünya ekonomisinin yüzde 25'ini oluşturan ABD'nin uzun süreli ve şiddetli bir durgunluğa girmesi dünya ekonomisinin büyümesini aşağı çekecek. ABD ekonomisindeki durgunluğun paraları dolara karşı değer kazanan AB ülkeleri ve Japonya üzerindeki etkisi daha fazla olacak. Dünya genelinde konut balonunun sönmesi Avrupa'nın bazı ülkelerinde -İngiltere, İspanya, İrlanda, Portekiz, İtalya, Fransa, Yunanistan- durgunluk ve riskini artırıyor. ABD ile ticaret bağı yüksek olan -Meksika, Kanada, Çin ve Doğu Asya- ülkelerin ekonomileri yavaşlayacak. Dünya piyasalarındaki dalgalanma küresel yatırımcıların riskten kaçınma eğilimini artıracak. Cari dengeleri bozuk olan bütçe açıkları yüksek olan, bankacılık sistemi zayıf olan ülkeler küresel piyasalardaki dalgalanmadan zarar görecekler. Dolar dünya paralarına karşı değer kaybetmeye devam edecek. Başta ABD hisse senetleri olmak üzere dünya borsaları ve yüksek riskli özel sektör tahvilleri kaybettirecek. Küresel büyümenin gerilemesi emtia fiyatlarını aşağıya çekecek. Risk alma iştahının azalması yüksek cari açığı olan gelişmekte olan ülke paralarının değer kaybetmesine yol açacak. Profesör Rubini'nin görüşleri hakkında daha ayrıntılı bilgi almak isteyen değerli DÜNYA Gazetesi okurları İş Yatırım'ın internet sistesini (www. İsyatirim.com.tr) ziyaret edebilirler.

Tüm yazılarını göster