Roubini, günümüzde önemli bir "marka" oldu. Finansal krizi daha önceden haber verdiği için "Kriz kahini" adını aldı.
Bursa'da Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği'nin (OİB) düzenlediği "Otomotiv Endüstrisi Vizyon Toplantıları"nda konuşan Roubini, Turkiye'nin geleceği hakkında da ilginç değerlendirmelerde bulundu.
Burada bir ara bilgi yararlı olur.
Büyük sanayi kuruluşları ve büyük meslek birlikleri kendi sektörlerinde gelecekte olacakları tartışabilmek ve geleceğe göre politikalarını ayarlayabilmek için "futurist" diye adlandırılan Türkçe "kâhin" diyebileceğimiz uzmanları dinlerler.
Bu kişiler örneğin otomotiv üreticilerine, geleceğin pazar şartları hakkında tahminlerini açıklar. Sadece parasal talepten değil, insanların bekleyişlerindeki olası değişimlerden de söz eder.
Sektördekiler de bu tahminleri değerlendirerek uzun vadeli stratejilerini belirler.
Üretimlerini, modellerini bu tahminlere göre ayarlar.
Roubini'nin Bursa'daki konuşmasında otomotiv sanayicilerine sektörün geleceği konusundaki tahminlerini açıklayıp açıklamadığını medyaya yansıyan haberlerden öğrenemedik.
Ama medyaya yansıyan haberlerde Roubini Türkiye'nin geleceği konusundaki tahminleri var.
Dr. Mahfi Eğilmez'in Roubini'nin Türkiye açıklamaları ile ilgili yorumu ilginç. Eğilmez diyor ki " Bizim her gün anlatmaya çalıştıklarımızı bir yabancı İngilizce anlatır ise, hem dinleniyor, hem de ona yüksek bir konuşma ücreti ödeniyor."
Bu ara değerlemeden sonra sönelim Roubini'nin söylediklerine. Medyaya yansıyan haberlere göre, Roubini, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin gelişmişlere göre daha hızlı büyüyor olmasını geçen dönemde yaptıkları finansal-yapısal reformlara bağladı.
Roubini, önümüzdeki dönemin güç merkezlerinin BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) ülkeleri olacağını, ancak Türkiye, Endonezya ve Meksika'nın da bu gruba dahil olacağını anlattı.
Roubini'ye göre, Türkiye, Doğu ve Batı arasında ticaret ve finansın akış merkezi olabilir.
Girişimci ruhu ve rekabetçi işgücü ile Türkiye AB'nin bir üyesi olmalı.
Roubini, Türk hükümetinin uyguladığı ekonomi ve teşvik politikalarıyla krizin şokunu azalttığını ve Türkiye'nin krizden çok etkilenmediğini söylüyor.
Roubini, Yunanistan'ın batmaması gerektiğini belirtiyor, "Yunanistan, Türkiye'nin yaptıklarını yapsaydı bu duruma düşmezdi" diyor.
Türkiye'nin ihracatta en büyük ortağı AB ülkeleri, ancak Avrupa ülkelerinin büyümesi yavaşlayacak. Bu nedenle Türkiye, ihracat yaptığı ülkeleri Asya ve Ortadoğu gibi çeşitlendirmeli.
Petrol fiyatları artarsa (Spekülasyon var, artabilir), Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı olan ülkeleri risk bekliyor. Türkiye enerji politikalarını gözden geçirmeli, bağımlılığı azaltmalı, alternatif kaynaklar yaratmalı.
Euro-dolar paritesi 5 yıl içinde çok ciddi artmayacak, parite 1.5- 1.6 gibi dar bir aralıkta kalacak. Çünkü Avrupa ve ABD ihracat yapmak zorunda kalacağı için paraları değersiz kalmak durumunda.
Türkiye doğrudan yatırıma daha çok kapı açmalı, daha rekabetçi olmalı. Böylelikle daha hızlı büyüyebilir.
Medyaya yansıyan kadarı ile Roubini'nin her biri 350 euro ücret ödeyerek kendisini dinlemeye gelen 250 kişiye verdiği mesajlar bunlar.
Tekrarda yarar var, medyaya yansıyan bu mesajlar dışında "bilinmedik-duyulmadık" başka konulara değinmesi ise, Roubini'nin konuşmasında bugüne kadar bizim anlattıklarımızdan, yazdıklarımızdan farklı ne mesaj var? Ne bilgi var?
Ya bizler de kâhin olduk, ya Roubini'nin kâhinliği bir tevatür, krizi tahmin etmesi bir tesadüf.
ABD'de U büyüme olur
Ekonomi Profesörü Nouriel Roubini, canlanmakta olan global ekonomi için üç çıkış senaryosu öngörüldğünü belirterek bunları şöyle sıraladı:
V: Çok hızlı (İyimserler)
U: Yavaş (Temkinli iyimserler, Roubini kendisinin de bu gurupta olduğunu söyledi.)
W: Düşük (Kötümserler)
Roubini, global ekonomilerde en önemli problemin teşvik politikaları olacağını söyledi. Avrupa ve ABD'de büyümenin U şeklinde yavaş olacağını savunan Roubini, gelişmekte olan ekonomilerde ise V şeklinde bir büyüme gerçekleşeceğini söyledi.