Roosevelt-Carter-Trump hangi Panama Kanalı?

Donald Trump’ın Grönland ve Panama Kanalı ile ilgili çıkışları, hem Ameri­ka’da hem de Latin Amerika’da şok etkisi yarattı. Neredeyse “buraları geri almalı­yız” noktasına gelen söylemleri, birçok ki­şinin bakış açısını Panama Kanalı ve Grön­land’a çevirdi. Grönland’ı başka bir yazıda mutlaka ele alacağız.

Prof. Dr. Burak KÜNTAY DÜNYA’NIN POLİTİKASI burak.kuntay@dunya.com

Donald Trump’ın Grönland ve Panama Kanalı ile ilgili çıkışları, hem Ameri­ka’da hem de Latin Amerika’da şok etkisi yarattı. Neredeyse “buraları geri almalı­yız” noktasına gelen söylemleri, birçok ki­şinin bakış açısını Panama Kanalı ve Grön­land’a çevirdi. Grönland’ı başka bir yazıda mutlaka ele alacağız.

Ancak bugün Pana­ma Kanalı’nın kısa bir tarihini ve Trump’ın buraları geri almaktan neyi kastettiğini, ta­rihi bir temeli olup olmadığına bir bakalım.

Önce bir İspanyol Kolonisi olan Pana­ma’nın da içinde olduğu bölge, yıllar son­ra Simon Bolivar’ın Latin Amerika’yı Öz­gürleştirme ve Bağımsızlaştırma Projesi doğrultusunda, Büyük Kolombiya Devle­ti’nin bir parçası oldu.

1800’lerin ortala­rında Süveyş Kanalı’nın büyük yatırımcı­sı ve fikir babası benim deyimimle zama­nının Elon Musk’ı; Ferdinand de Lesseps, Kolombiya Devleti ile aynı Süveyş’te yap­tığı gibi bir kanalı Panama’da yapma ko­nusunda anlaştı. Yatırım haklarını alan Fransız yatırımcı Lesseps; 1869 senesin­de inşaata başladı. 1881 senesinde belli bir noktaya gelen proje, dönemin salgın hastalıklarından dolayı büyük sekteye uğ­radı. 20 bine yakın insan bu süreçte haya­tını kaybetti.

Doğal olarak Lesseps’in fir­ması da bu sürece fazla dayanamayarak 1889 senesinde battı. Bu arada hisseleri Fransızların elinde bulunan kanal firma­sı, Theodore Roosevelt’in başkanlığı ve bu kanalı stratejik bir girişim olarak görmesi üzerine Amerikan kongresinin 1802 sene­sindeki onayı ile Amerika Birleşik Devlet­leri kanalın haklarını aldı.

Stratejik bir karar olarak gördü

1903 senesinde Amerikan senatosunun onayladığı Hay-Herran Anlaşması ile fi­nansal destek karşılığında Amerika Birle­şik Devletleri, kanalın kullanım haklarını ele aldı. Fakat Kolombiya Senatosu bunu bir toprak kaybı olarak gördüğünden sena­tosunda reddetti. Panama Kanalı’nı stra­tejik bir karar olarak gören Theodore Ro­osevelt, 1903 senesinde Panamalıları Ko­lombiya’ya karşı bağımsızlık mücadelesine teşvik etti ve askeri olarak da destekledi.

Çok kısa bir zaman sonra Panama Kolom­biya’dan bağımsızlığını ilan etti ve Pana­ma’yı ilk tanıyan ülkelerden biri Amerika Birleşik Devletleri oldu. 18 Kasım 1903 ta­rihinde Hay-Bunau-Varilla anlaşması ile Amerika, Panama Kanalı’nın haklarının sahibi oldu. Artık anlaşmanın bir tarafı Ko­lombiya değil, bağımsız Panama idi.

Yaklaşık 400 milyon dolar harcadı

Anlaşma gereği yeni kurulmuş olan Pa­nama Devleti’ne 10 milyon dolar ve her yıl 250 bin dolar vermek suretiyle Ame­rika, Panama Kanalı’nın inşasına başladı. Amerika Birleşik Devletleri, kanalın yapı­mı için zamanın parası ile 400 milyon do­lara yakın para harcadı. Sonunda 15 Ağus­tos 1914 senesinde Panama Kanalı açılmış oldu. 1903 senesinde yapılan anlaşma ile Amerika Birleşik Devletleri; Panama Ka­nalı’nı kontrol etmek ve yönetme hakla­rına tamamen sahipti.

Ancak 1960’lardan sonra kanalın Panama’ya verilmesi husu­sunda başlayan ayaklanmalar, 1964 sene­sinde Amerikan askerlerinin Panamalıla­rın isyanını kanlı bir şekilde bastırmasıy­la doruğa ulaştı. 1977’ye kadar süren uzun görüşmeler sonunda, 7 Eylül 1977 tarihin­de kanalın bütün haklarının Panama Dev­leti’ne devredilmesi konusunda anlaşma sağlandı. Anlaşmaya göre; 31 Aralık 1999 yılına kadar kanalı Amerika Birleşik Dev­letleri işletmeye devam edecek, daha sonra tamamen Panama’ya devredilecekti.

Senatodan bir oy farkla geçti

İlginç bir bilgi; bu anlaşmayı kanun ge­reği Amerikan Senatosu’nun onaylama­sı gerekir. O dönemin Başkanı geçen hafta hayatını kaybeden Jimmy Carter’dı. Sena­todan ise sadece bir oy farkla geçip anlaş­ma gerçekleşmişti. 2000 yılının birinci gü­nü kanal artık Panamalılarındı ve Amerika buradan çıkalı tam 25 sene oldu. Trump’ın “gemilerimiz buradan geçmek için milyon­larca dolar veriyor, bunu bir kez daha dü­şünmeliyiz” dediği hikaye işte bu.

Amerika Birleşik Devletleri senatosu­nun onayladığı, başkan Carter’ın imzala­dığı, 25 sene önce Panamalıların olmuş Pa­nama Kanalı; Trump istese de istemese de artık Panama halkının, devletinin toprağı ve hakkıdır.

Tüm yazılarını göster