UZMAN GÖRÜŞÜ / Adem ÖZEN - ETİ YATIRIM
Belirsizliklerle dolu bir haftayı daha tamamlarken, Yunanistan krizinin ardından İtalya'daki siyasi belirsizliğin canlandırdığı borç sorunu Avrupa'nın başını ağrıtmaya ve Avrupa üzerinden tüm dünyaya yayılma riski devam ediyor. İtalya'da son bir yıl içerisinde alınan ekonomik tedbirlerin çok fazla işe yaramamış olması ise, endişeleri arttıran bir diğer nokta. Bu kapsamda, azımsanamayacak ölçüde riskler taşıyan İtalya sayesinde, Avrupa Birliği üyeleri yarın (Cuma günü) olağanüstü toplanacak. Birlik üyelerinin yapacağı bu toplantıda piyasaları huzura erdirebilecek kararlar beklemiyor olmamızın yanı sıra bu defa geç kalınmamak için daha proaktif hareket edileceğini düşünüyoruz. Cuma günkü toplantıdan çok fazla bir şey beklemememize karşılık, AB yetkililerinin piyasalara olumlu açıklamalarla destek olmaya çalışacağını tahmin ediyoruz. AB'nin bölgedeki borç sorununu aşmaya çalışırken kredi derecelendirme kuruluşlarının aldıkları kararlar ve yaptıkları açıklamalarla piyasalardaki ateşe benzin dökmesi, önümüzdeki dönemde ABD ve Avrupa Birliği'nin bu konuda da yeni adımlar atacağını gösteriyor. Böyle bir hareketin gerçekleşmesi uzun vadede kredi derecelendirme kuruluşlarının etkinliğini zayıflatabilir ve kısa vadede bu konunun piyasalarda fiyatlandırılmasını beklemiyoruz.
Kısa vadede önümüzdeki günlerin bir diğer takip edilmesi gereken veri akışı da, Avrupa'da yapılan stres testlerinin sonuçları olacak. Geçen yıl yapılan testlerin sonuçlarına ilişkin yorumumuz "bu çalışmanın doğru olmadığı, hiç bir şey ifade etmediği ve gerçekleri göstermediği" idi. Bu yıl yapılanların da benzer şekilde tamamen piyasaları sakinleştirmeye yönelik gelmesi halinde, bu defa piyasa katılımcılarının bu durumu olumlu algılamayacağını düşünüyoruz. Şu bir gerçek ki, Avrupa'nın risk seviyesi yükselmeye devam ettikçe bankaların stres testlerinden başarılı olması düşük bir ihtimal ve bu durumun normal şartlarda borsalara yansıması negatif yönde olmalı.
Ayrıca, bugünden itibaren borsalara yön verecek diğer bir gelişme ise, ABD'de açıklanmaya başlanan 2.çeyrek bilançolar (Perşembe - Cuma günü: JP Morgan, Google, Citigroup) olacaktır. Kısa vadeli realizasyonlara rağmen yükselişini sürdüren emtia fiyatlarının özellikle emtiaya dayalı şirketlerin karlarını artıracak olması, finans sektöründeki kar düşüşlerini enerji hisseleri üzerinden dengelemeye yardımcı olabilir düşüncesindeyiz. Bu kapsamda, bilançolar açıklanırken, sadece şirketlerin açıkladıkları karlarına değil, ciro ve gelecek projeksiyonlarına bakılmalı.
Bugünlerde gündemimizi meşgul eden ve 2 Ağustos tarihine kadar da etmeye devam edecek olan diğer bir gelişme ise, ABD'de borçlanma tavanının arttırılması görüşmeleri olacak. Cumhuriyetçiler ile Demokratların 2012 yılındaki seçimlere de bağlı olarak anlaşamaması nedeniyle eyaletlerin temerrüde riski bulunsa da kimsenin buna izin vereceğini zannetmiyoruz. Bu nedenle, bu konu borsalarda kısa vadeli düşüşler için bahane olarak kullanılabilecek olsa da, anlaşmaya varma haberiyle kayıpların geri alınacağını tahmin ediyoruz.
Tüm bu önemli ve yoğun gündem içerisinde IMKB'nin ay sonuna kadar oldukça volatil hareket edeceğini, 64.500 seviyesi aşılmadıkça güçlenemeyeceğini, bu dönemdeki hareket bandının 61.000 - 64.500 olacağını öngörüyoruz.