Vergi rekortmenleri açıklanmaya başlayacak.
"En yüksek vergi"yi verenlere "maddi değeri küçük, manevi değeri büyük!" plaketler verilecek.
* * *
En azından, "en yüksek vergi" verenler bilinecek.
Ancak, "en iyi vergi" verenlerin bazıları yine gözardı edilecek.
10 birimlik gelirinin tamamını beyan ederek matrahının 3-4 birimini vergi olarak ödeyenler, gelirinin tamamını beyan etmediği matrahının 20-30 birimini vergi olarak ödeyenlere göre sıralamada geride kalacak.
Küçük de olsa, çapına göre büyük vergi verenleri yine kimse tanımayacak.
Onlara yine teşekkür edilmeyecek.
* * *
Atalarımızın "Başarı iltifata tabidir. İltifatsız başarı zayidir" sözüne, günümüz dünyasında eklenecek o kadar çok şey varki.
Örneğin: "Başarılı olanlar daha büyük başarılar için desteklenmelidir. Devlet tarafından, STK'lar tarafından, medya tarafından, halk tarafından… Parasal olarak, ürününü kullanarak, örnek gösterilerek, ürününün tanıtımına ve gelişimine yardımcı olunarak…"
* * *
Önemli eksiklerimiz var aslında.
Mesela, istihdamın rekortmenlerini neden açıklamıyoruz?
En fazla SSK primi ödeyenlerin rekortmenlerini…
Kapasite kullanımın rekortmenlerini…
Atıl kapasite rekortmenlerini…
Verimliliğin rekortmenlerini…
Verimsizliğin rekortmenlerini…
Teknoloji üretiminin rekortmenlerini…
Neden bunları açıklamıyor, gerçek ödüllerle ödüllendirmiyor, onlara destek olmuyoruz?
* * *
Bu "vergi rekortmenleri" işi "rutin"den kurtarılsa…
Maliye, Çalışma, Sanayi ve Hazine bakanlıklarının bürokratları bir araya gelip nicelik ve niteliğin eşit ağırlığa sahip olduğu bir hesaplamayla Türkiye'nin asıl rekortmenlerini bulsa…
Girişimcilere "Yüzde 85 kapasite kullanım oranı ile Türkiye ortalamasını geçmişsin. Doğru yatırımı yapmışsın. Eksiğini tamamlayalım…" denilse…
Sıralamaya girenlere destekler artırılsa…
Bu yolla başarılıların başarısına yeni başarılar katmaya yardımcı olurken, sıralamaya girmek isteyen yeni başarılılar da yaratılmaz mı?
* * *
İNTES Başkanı Şükrü Koçoğlu ile 2008 yılı son çeyreğinde inşaat sektöründe yaşanan yüzde 13.4'lük önemli düşüşü konuşurken rekortmenler konusunu açtım.
İstihdam konusu dikkatini çekti ve "İnşaat sektöründe en fazla istihdam sağlayan şirketleri ödüllendirelim" deyip, bir teklifle ekledi, "Biz STK ayağını, siz medya ayağını oluşturun."
Marifetin iltifata tabi olduğuna inanan bir medya kuruluşunun temsilcisi olarak üzerimize düşen görevi yapacağımızı ilettim.
Bu organizasyonu yapacağız.
* * *
Bu tip organizasyonların ve gerçek rekortmenlerin sayısındaki artış ve rekortmenler arasına girme çabası, Türkiye'nin en büyük sorunları olan kayıtdışılık, kapasite kullanım oranı ve istihdam gibi sorunların çözümüne de katkı sağlamaz mı?
Tüm bunlar, dünyadaki krizlerden etkilenme olasılığının en aza indirilmesine olanak sağlamaz mı?