Referandum sonrası ralli

UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

UZMAN GÖRÜŞÜ / Cihat KAYMAS - Yatırım Finansman

12 Eylül 2010 referandum sonuçları yüzde 58 oranında evet çıktı. Piyasalar zaten evet' i fiyatlamıştı, ancak hiç kimse yüzde 58 evet'i ve yüzde 77.3 gibi rekor katılımı fiyatlamamıştı. Bu nedenle, İMKB referandum sonrası yaşanan hızlı açılış sonrasında tarihi rekor kırmış ve en yüksek seviyesinden kapanmıştır. Tabii ki dış piyasalardaki olumlu seyir de İMKB'deki yükselişi desteklemiştir. Çin'den gelen olumlu ekonomik veriler ve umut veren sanayi üretim verisi ile Çin Yuanı ABD Doları karşısında 6.74 den işlem görerek son 17 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

Bono piyasasında, yüzde 8'in altını gören oranlar burada tutunamamış ve tekrar

yüzde 8.10'ları test etmiştir. Dolar ise 1.50 nin altını görmüştür. Türk Lirasının, Euro ve Dolar karşısında değer kazanması referandumun olumlu etkisi olarak takip edilmektedir.

Alınan yüzde 58 evet oyu, iktidar partisinin popülist bir politika uygulamadan önümüzdeki genel seçim sürecini geçirmesi için yeterli olabilir. İktidarın, Mali Kuralı seçimden sonraya bırakması da önemli bir ayrıntıdır. IMF ile sorun yaşamadan devam eden ekonomi için, Mali Kural ile kendi kendimize tekrar bir IMF yaratılmaması gerektiğini belirten Başbakan ekonomi konusunda yorumunu yapmıştır. Ayrıca, Butçe disiplininin korunması, seçim sonrası istikrar için önemli olacaktır.

Referandum sonuçlarının olumlu algılanması, Türkiye'nin 2011 yılının ikinci yarısı itibariyle yatırım yapılabilecek ülkeler listesine girmesi demektir. Ülkemizin ekonomik olarak ilerlemesi, büyümenin hızlandırılması ve en önemli sorun olan istihdamın arttırılması gerekmektedir. Piyasanın beklentisi olan yüzde 8,5'in oldukça üzerinde gelen büyüme ile Türkiye ekonomisi, 2010' un 2. çeyreğinde yüzde 10.3 büyümüş oldu. Bu büyümenin mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYİH'sı, 2010 yılı  2. çeyrekte yüzde 3.7 olarak hesaplanmıştır. Unutulmamalıdır ki, büyümede yaşanacak her yüzde 1 lik artış, 100.000 kişinin iş sahibi olması demektir.

Avrupada, 91 bankaya uygulanan stres testinin gerçeği yansıtmadığı yönündeki yorumlarla inişe geçen Bankacılık hisseleri, Basel III kurallarının geliştirilmesi ve yeni sermaye yeterlilik kurallarına geçmek için kademeli olarak 8 yıl verilmesi ile yaklaşık yüzde 2 yükseldi. Euro,  Dolar karşısında yüzde 1 değer kazandı. Basel III kurallarının daha sert tedbirler getirmesi bekleniyordu.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet bankaların sermaye oranlarının yükseltilmesi konusunda mutabaka varıldığını, finansal yapılarının güçlendirileceğini ve aşırı risk alınmasının engellendiğini belirtmiştir. Basel III kuralları ile bankaların riskli varlıklarının sermayeye oranının yüzde 8 olarak belirlenmesi ( yüzde 2.5 ek güçlendirme yapılabilir) bankacılık sistemini rahatlatacaktır. Bu düzenlemeler bankaların tutmak zorunda oldukları sermayeyi artırarak ve risklerini azaltarak gelecekte finans piyasalarında oluşabilecek karmaşaları önlemeyi hedefliyor.

ABD Ağustos ayı Parakende satışlardaki artış yüzde 0.4 olarak beklentinin üzerinde geldi. Beklenti yüzde 0.3 olarak belirlenmişti.

İkinci dip konusunda yapılan spekülasyonlarda ise, ünlü borsacı ve fon yöneticisi Buffett ve Uluslararası Para Fonu IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, ikinci dibin olmayacağını belirtiyorlar. Bu kadar deneyimli fon yöneticisi ve IMF başkanlığı yapan kişinin söylemleri kulak ardı edilmemelidir.

Tüm yazılarını göster