Reel sektörün uykularını, 174 milyara ulaşan açık pozisyon kaçırıyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Reel sektör de, finans sektörü de kaygılı. Aslında gidişattan herkes kaygılı da; borcu, özellikle döviz borcu olanlar daha da kaygılı. “Ya şu yasaklamalar döviz girişini iyice yavaşlatırsa” diye düşünülüyor, bunun sonucunda da “Ya döviz yeniden fırlar giderse” diye kaygı duyuluyor. Nasıl duyulmasın ki, finansal kesim dışında kalan firmaların, yani reel sektörün dövizdeki varlık-yükümlülük farkı, bir başka ifadeyle açık pozisyonu rekor düzeye çıkmış durumda. 

2013 sonu verilerine göre tablo hiç bu kadar bozulmamıştı. Söz konusu tarih itibariyle varlıklar 91.2 milyar, yükümlülükler 266.1 milyar dolar. Yani açık pozisyon 173.9 milyar dolar düzeyinde. Açık pozisyon yalnızca aralık ayında 3.7 milyar dolar artmış durumda. 2013 yılı boyunca ortaya çıkan artış ise tam 32.9 milyar dolar. Açık pozisyonun, daha önce hiçbir yıl böylesine yüksek düzeyli bir artış göstermediğini belirtelim.

Açık pozisyon rekor düzeye çıkarken, döviz varlıklarının döviz yükümlülüklerine oranı da şimdiye kadarki en düşük düzeye indi. 2013 sonu itibariyle varlıklar yükümlülüklerin ancak yüzde 34.6’sını karşılayabiliyor. Yani reel sektörün her 1 dolarlık döviz varlığına karşılık, yaklaşık 3 dolar döviz yükümlülüğü bulunuyor.

Bu denge, 2010 yılında yüzde 47.5, 2009’da yüzde 56 düzeyindeydi. Biraz daha geri gittiğimizde ise dengenin çok daha farklı oluştuğunu görüyoruz. 2003-2006 döneminde 2 dolar varlığa karşılık 3 dolar yükümlülük vardı. 2002’de ise varlıklar, yükümlülüklerin yüzde 79’unu karşılıyordu. 

Yükümlülük artışı 39 milyar

2013 yılı boyunca varlıklar yalnızca 5.6 milyar dolar artarken, yükümlülüklerde 38.6 milyar dolarlık artış kaydedildi. Varlıklardaki artışın 2.1 milyar doları mevduattaki büyümeden kaynaklandı. 2013 yılında yurtdışında yapılan doğrudan sermaye yatırımları da 2.6 milyar dolar arttı. İhracat alacaklarında ise 1.4 milyar dolarlık artış oldu.

Yükümlülüklerdeki 38.6 milyar dolarlık artışın 32.9 milyarı nakdi kredi artışından kaynaklandı. Bu tutarın da 32.6 milyarla hemen hemen tümü yurtiçinden sağlanan kredilerden oluştu. Yurtdışından sağlanan kredilerdeki artış 281 milyon dolarla çok sınırlı kaldı. Reel sektörün ithalat borçları ise geçen yıl 5.7 milyar dolar büyüdü.

2013 sonu itibariyle yaklaşık 174 milyar dolar olan toplam açık pozisyonun 18 milyar dolarının kısa vadeli olduğunu da belirtelim. Reel sektörün kısa vadeli döviz varlıkları 76.9, döviz yükümlülükleri ise 94.9 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. 

1 kuruş=1.7 milyar TL

Dün de yazdık; 2013 sonunda yaklaşık 174 milyar dolar olan döviz yükümlülüğünün reel sektör için nasıl bir kabus olduğunu anlayabilmek için dolarda ortaya çıkacak 1 kuruşluk artışın, reel sektörün yükünü 1.7 milyar lira artırdığını dikkate almak gerekiyor. Rakamlarda bir yanlışlık yok, dolar 2.20’den 2.21’e çıksa, reel sektörün yükü 1.7 milyar lira artıyor. 

Tablo böyleyken, kur artışının reel sektör için hala çok önemli etki yaratmayacağını söyleyebilenler çıkıyor. Bu tür marjinal sayılacak görüşleri siyaseten de olsa dile getirenler hep çıkar çıkmaya da, acaba bu tür görüşlerin muhatabı konumundaki reel sektör bu söylenenlere inanıyor mu ya da ne kadar inanıyor, önemli olan o.

Tüm yazılarını göster