Reel kur yeniden 120'nin altında

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Bazen ekonomik veri bombardımanı altında kalırsınız. Hepsi önemlidir, hangisine değineceğinizi bilemezsiniz. Erteleme zorunluluğu doğar; tümüyle göz ardı edemezsiniz çünkü.

Ekonomide bir dizi tartışmanın sonucunu gösterir nitelikte bir veri var; reel efektif döviz kuru endeksi. Türk Lirası değerli mi, değil mi; bu soruya yanıt vermenin en kestirme yoludur reel efektif döviz kuru endeksine bakmak. Üstelik en bilimsel sonucu da gösterir. 
 
Faizlerin yüksek olup olmadığı tartışmasının hiç bitmediği, Merkez Bankası'nın faizi daha da aşağı çekerek TL'nin değerini düşürmesi ve piyasaların canlanmasına katkıda bulunması gerektiği yolundaki görüşler karşısında reel kur endeksinin düzeyi daha bir önem kazanır. Bu görüşler, hele bir de karşılıklı yaylım ateşine dönüşünce... 
 
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan Merkez Bankası'nı ülke gerçeklerini dikkate almadan politika yürütmekle ve Başkan Erdem Başçı'yı çok konuşmakla eleştirir; bu eleştiriler karşısında uzun süre sessiz kalmayı tercih eden Merkez Bankası ise sonunda bir kitapçıkla kendini savunma ihtiyacı hisseder. 
 
Aslında komik bir durum vardır ortada. Merkez Bankası özerk bir kurumsa, ki öyledir ve öyle olması gerekir, o zaman Çağlayan'ın çıkışları mı yanlıştır? Yok Çağlayan'ın çıkışları doğruysa, Merkez Bankası özerklik kavramını yanlış mı yorumlamaktadır? 
 
İyi polis-kötü polis
 
Merkez Bankası ile bir bakan arasında, siyasetçi olmanın getirdiği rahatlıkla daha çok bakan lehine olmak üzere atışmalar, laf sokuşturmalar yaşanacak ve biz bunu "çok normal" bulacağız. Değil böylesine önemli ekonomik gelişmelere yol açacak tartışmalar, ülkedeki hemen her konudan haberdar olan ve onun izni ve onayı olmadan adım atılmayan Başbakan Erdoğan gerçeği ortadayken hükümetin bir bakanı ve Merkez Bankası adeta karşılıklı bilek güreştirecekler, öyle mi?
 
Bu durum bize biraz da klasik "iyi polis-kötü polis" mizansenini hatırlatmıyor mu? 
 
Reel kur geriledi 
 
Girişte de vurguladık; reel efektif döviz kuru endeksi bir dizi tartışmanın sonunda nasıl bir noktada bulunulduğunu ortaya koyan bir veri. Merkez Bankası reel kur endeksinin şubat gerçekleşmesini geçen hafta açıkladı, ne var ki bu veriye değinmek ancak bugün mümkün oldu.
 
Reel efektif döviz kuru endeksi ocak ayındaki 120.39'a göre bir miktar geriledi ve şubatta 119.69'a indi. Yani Türk Lirası şubat ayında reel olarak bir miktar değer yitirdi. Önemli bir değer değişimi söz konusu olmamakla birlikte reel kur endeksinin yeniden 120 sınırının altına indiği dikkati çekiyor. Reel kur endeksi, ocak ayında iki yıl aradan sonra 120'yi aşmıştı.
 
Merkez Bankası için reel kur endeksinin bulunduğu bu düzey normal ve baz yılı olan 2003'e göre ortaya çıkan yüzde 20'ye yakın bu değerlenmeyi olağan karşılamak gerekiyor. Merkez Bankası, paraları reel kur endeksi hesaplamasına konu ülkelerle Türkiye'deki enflasyon ölçüm yöntemlerinin her yıl için 2 puan dolayında bir fark yaratmasının normal karşılanması gerektiğini dile getiriyor. 
 
Tehlike sınırı 125 ve 130   
 
Merkez Bankası Türk Lirası'nın çok değerlenmesine de, çok değer yitirmesine de kuşkusuz sıcak bakmıyor. Reel efektif döviz kuru endeksinde 125 ve özellikle 130 kritik eşikler olarak görülüyor. Merkez Bankası bu düzeylerin oluşması, hatta bu düzeylere doğru gidildiğinin ortaya çıkması durumunda daha agresif önlemlere başvuracağını açıklamış bulunuyor. 
 
Dolayısıyla öyle görünüyor ki reel efektif döviz kuru endeksi öyle kolay kolay 120'nin üstüne çıkmayacak. Endeks, 120 dolayında salınacak. Endeks 120'nin üstüne pek çıkmayacak da, TL'de hızlı bir değer kaybı yaşanır ve bunun sonucunda da endeksin 120'nin altına doğru inmesi söz konusu olur mu, bilinmez.  
 
Tüm yazılarını göster