Reel kur daha da gerileyecek gibi...

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Reel efektif döviz kuru endeksi kasım ayında 109.41 oldu ve ekim ayındaki 110.23’e göre yüzde 0.7 geriledi. Ekim ayı endeksi daha önce 109.99 olarak açıklanmıştı, öyle anlaşılıyor ki endekste revizyona gitmek gerekti.

Kasım ayı reel efektif döviz kuru endeksinin ekime göre gerilemesi zaten beklenen bir durumdu. Kasımda tüketici fiyatları yalnızca yüzde 0.01 artarak neredeyse sabit kalmıştı. Buna karşılık, TL’ye karşı ay ortalaması bazında dolar yüzde 1.6, euro ise yüzde 0.6 değer kazanmıştı. Yarım dolar ve yarım eurodan oluşan döviz sepetinde ise yüzde 1 düzeyinde bir artış olmuştu.

Döviz artarken, enflasyonun sabit kalması, TL’nin değer yitirdiği anlamına geliyordu ve bunun doğal sonucu olarak da reel efektif döviz kuru geriledi. Yani, TL reel olarak değer kaybetmiş oldu. Kuşkusuz reel efektif döviz kurunu belirleyen yalnızca TL’nin dolar ve euroya karşı değer kaybı ve bizde oluşan enflasyonun düzeyi değil. Reel kur endeksi, çok sayıda döviz ve karşı ülkelerdeki enflasyon da dikkate alınarak hesaplanıyor. Ancak, çok açık ki, reel kur hesabında ağırlığı olan dövizler dolar ve euro. Ayrıca, karşı ülkelerdeki enflasyon da çok fazla etki yaratmamış olacak ki kur artışının tam tersi olarak reel efektif döviz kuru endeksinde bir geri gidiş oldu.

Zaten grafikte de tam bir yengeç eğrisi görüyoruz. Yılbaşından bu yana olan eğilim, yarım dolar ve yarım eurodan oluşan döviz sepetiyle reel efektif döviz kuru endeksinin tam zıt yönlü bir gelişme sergilediğini gösteriyor.

TL fazla değer yitirmiş sayılıyor

2003 yılı baz alınarak, yani söz konusu yılın ortalaması 100 kabul edilerek oluşturulan reel efektif döviz kuru endeksi, kasım ayında 109.41 düzeyinde bulunuyor. Merkez Bankası, reel efektif döviz kuru endeksinin her yıl ortalama 1.5 puan kadar büyümesinin normal olduğu görüşünde. Yani şu durumda endeksin 115 dolayında olması gerekiyor. Oysa endeks, biraz önce belirttik 109.41’e gerilemiş durumda.

Eğer 115’i olması gereken düzey ve bir hedef kabul edersek, endeksin buraya gelebilmesi için TL’nin hızla değerlenmesi, yani başta dolar ve euro olmak üzere yabancı paraların TL’ye karşı gerilemesi gerekecek.

Endeksin 115’e çıkmasının bir başka yolu da, kurda fazla bir oynama yaşanmadan enflasyonun hızlanması olacak. Enflasyon çok yüksek seyrederken, kur artışının bu hıza ayak uyduramaması TL’nin değerlenmesi anlamına gelecek, sonuçta bu durum da reel efektif döviz kurunu yukarı çekecek.

Ama elbette böyle bir amaç olamaz. Reel efektif döviz kuruyla ilgili düzey bir amaç değil; reel kur, bir sonuç çünkü.

Değer kaybı hızlanacağa benziyor

Reel efektif döviz kuru endeksinin yükselmek bir yana önümüzdeki dönemde biraz daha gerilemesi söz konusu olabilir. Yarım dolar ve yarım eurodan oluşan döviz sepetinin kasım ayı ortalaması 2.37 oldu. Oysa dün itibariyle söz konusu sepetin ortalaması 2.41’e ulaştı. Kuşkusuz önümüzdeki dönemde bu düzey korunur mu, yoksa kur daha da artar mı ya da geriler mi bilinmez, ama en azından 2.37’e gelmenin, hele hele ay ortalamasında bu düzeye inmenin zor olacağı söylenebilir.

Dolayısıyla kurun biraz daha yukarı gidecek gibi görünmesi, en azından mevcut tabloya göre böyle bir eğilimin belirmesi, reel efektif döviz kuru endeksinin aralık ayında bir miktar daha gerileyeceğinin öncü göstergesi gibi. Ancak, tabii ki aralık ayında yaşanacak enflasyon da reel efektif döviz kurunun alacağı düzeyde önemli rol oynayacak.

Tüm yazılarını göster