"Tünelde ışık var, ama dikkatli yürüyelim"

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz geçen ay tünelde görülen ışığın üstümüze gelen bir araba da olabileceğini söylediğinde yoğun bir tartışma yaşanmıştı. Ekonomi kamuoyuna, bir anlamda ikiye bölünmüş, Yılmaz'ı destekleyenler kadar, tüneldeki ışığın çıkışı simgelediğini dile getirip Merkez Bankası Başkanı'na yüklenenler de olmuştu. Aradan bir ayı aşkın zaman geçti. Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, acaba tüneldeki ışık konusunda ne düşünüyordu. Yılmaz, bu sorunun yanıtını, enflasyon raporunu açıkladığı dünkü toplantı sırasında bir soru üzerine verdi. Yılmaz'a göre, tünelde ışık vardı, ama dikkatli yürümeye devam etmek gerekiyordu. Merkez Bankası Başkanı temkinli duruşunu sürdürmeyi tercih etmiş, ancak üstümüze gelenin araba olabileceği yolundaki görüşünü tekrarlamaktan belli ki kaçınmıştı. Yılmaz, anlaşılan yeni bir tartışma konusu açmak istemiyordu.

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, tüm dünyada krizden çıkışın yavaş ve kademeli olacağının da altını çiziyordu. Yılmaz, "Küresel finans sistemine ve iktisadi faaliyete dair açıklanan son veriler, durgunluk sürecinde en kötünün geride kaldığına işaret etmiş olsa da, öncü göstergelerdeki iyileşmenin yavaş olması, kredi piyasalarındaki sorunların devam etmesi ve istihdam kayıplarının sürmesi kriz sonrası toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağını teyit etmiştir" diye konuştu.  

Yılmaz, son dönemde Türk parasının değer kazanmasıyla birlikte gündeme getirilen Merkez Bankası'nın dövize müdahale etmesi yolundaki isteklerle ilgili olarak da ihracatçının "yüreğine su serpti". Yılmaz, öncelikle Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu bir kez daha vurguladı, bu hedefe ulaşmada kullanılacak aracın da faiz oranları olduğunun altını çizdi. Döviz kurlarının Merkez Bankası için bir politika aracı olmadığına işaret eden Yılmaz, Banka olarak güçlü döviz rezervine sahip olmayı her zaman isteyeceklerine değindi. Yılmaz, son dönemde bir döviz girişi gözlendiğini, piyasadan döviz alımına başlanıp başlanmaması konusunda karar vermek üzere bir çalışma başlattıklarını kaydetti.

İşte ihracatçının yüreğine su serpen de bu açıklama oldu. Öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki dönemde Merkez Bankası'nın günlük rutin döviz alım ihalelerine başlaması mümkün olabilecek. Ancak, bu ihalelerin başlatılması için döviz girişinin sürekli olduğunun görülmesi beklenecek. Aksi halde, Merkez Bankası'nın alıma geçmesinden sonra bu kez kurların kısa sürede hızla yükselmesi gibi bir durum yaşanabilir. Böyle bir durumda alıma kısa sürede son verme zorunluluğu ortaya çıkar ki, bu da pek arzu edilen bir durum olmasa gerek.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, yılın üçüncü enflasyon raporunu açıklarken, 2009 yılının enflasyon tahminini de aşağı çektiklerini belirtti. Daha önce 2009 enflasyonunun yüzde 70 olasılıkla orta noktası yüzde 6 olmak üzere yüzde 4.8 ile yüzde 7.2 arasında gerçekleşmesi öngörülüyordu. Bu kez 2009 enflasyonunun yüzde 70 olasılıkla orta noktası yüzde 5.9 olmak üzere yüzde 4.9 ile yüzde 6.9 arasında gerçekleşmesinin öngörüldüğü belirtildi. Yılmaz'ın açıklamalarına göre, enflasyon beklentisi 2010 için yüzde 5.3, 2011 için yüzde 4.9, 2012 için yüzde 4.8 düzeyinde belirlendi. Yılmaz, bu yılın ilk yarısındaki birikimli enflasyonun yalnızca yüzde 1.83 olması yüzünden, 2010 yılının ilk yarısında enflasyonun baz etkisine bağlı olarak artış gösterebileceği tahmininde bulunduklarını söyledi.

Yılmaz, enflasyon raporunu açıklarken yöneltilen bir soru üzerine, İstanbul Sanayi Odası'nın 500 büyük firma sıralamasında yer alan şirketler arasında zarar edenlerin sayısının artmasında ve toplam karın azalmasında en büyük etkiyi kur artışının yaptığını belirtti.

Merkez Bankası, küresel krize karşı ekonominin direncini koruması için basiretli bir para politikasının gerekli, ancak tek başına yeterli olmadığı görüşünü ise koruyor ve mali disiplinin önemine dikkat çekiyor. Bu görüş, önceki gün yapılan Para Politikası Kurulu'nun toplantı özetine ilişkin açıklamada da yer aldı. Başkan Yılmaz da dünkü açıklamasında Maliye'nin ve hükümetin pek hoşuna gitmeyecek bir değerlendirmede bulundu ve maliye politikalarında gelir ve harcama ayağında doğru adımlar atıldığını, ancak bunların yeterli olmadığını vurguladı.

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz'dan, net hata noksan konusundaki tartışmalara bir anlamda nokta koyacak yeni bir düzenleme yapılacağını da öğrendik. Yılmaz, net hata ve noksanın bir kısmının sermaye hareketlerinde yer alacağını ve düzeltilmiş ödemeler dengesi verilerinin 10 Ağustos'ta açıklanacağını söyledi. Ancak, Yılmaz'ın sözünü ettiği düzeltme ödemeler dengesinin büyüklüğüyle ilgili değil; söz konusu düzeltme yalnızca net hata ve noksanı kapsıyor.  

Tüm yazılarını göster