"Teşvik Yasası plastik sektörünü unuttu"

Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

Geçtiğimiz hafta PAOSB Yönetim Kurulu toplantısı sonrası Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Başkanı Hüseyin Semerci ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Selçuk Aksoy ile sektörün sorunlarını konuştuk.
Konuşmada "anlatacaklarımız sadece bizim kişisel görüşlerimiz değil tüm sektörün sorunlarını ve sıkıntılarını dile getireceğiz"  cümlesini özellikle vurguladılar.
Her ikisi de öncelikle plastik sektörünün dünya ve Türkiye'deki yerinden söze başladılar.
"Türk plastik sektörü, devamlı büyüyen ve kendini geliştiren bir pazar. 1989 yılından beri en çok üretilen ve tüketilen madde olan plastik üretiminde, Almanya ve İtalya'dan sonra Avrupa'nın en büyük üçüncü plastik üreticisiyiz.
2010 yılından beri çok büyük bir ivme kazanan Türk plastik sektöründe yüzde 98'i KOBİ olmak üzere yaklaşık 14 bin firmada 250 bini aşkın kişi istihdam ediliyor.
2012 yılının ilk 6 ayında plastik mamul üretiminin 3.68 milyon ton olarak gerçekleştiği ve aynı trendle üretimin yılsonunda 7.34 milyon tona çıkarak 2011 yılına kıyasla %9 artacağını tahmin ediyoruz.
2011 yılında 3.5 milyar dolarlık plastik mamul ihracatı gerçekleştirildi.
2012 yılı itibarıyla 3.9 milyar dolarlık ihracattan söz ediyor olacağız.
Bu da önceki yıla göre yüzde 11'lik artış demektir.

Plastik sektörünün bu yapısına karşın 1 Temmuz'da yürürlüğe giren yeni Teşvik Yasası'nda unutulmamız, adeta yok sayılmamız sektörü derinden yaralamıştır.
Plastik sektörü reva görülen bu haksızlığın şokunu atlatamadan bu yetmezmiş gibi, Bakanlar Kurulu'nun 6 Eylül 2012 tarihinde yürürlüğe giren tarifeler ise, özellikle toplam plastik hammaddesinin yaklaşık yüzde 80 gibi önemli bir bölümünü ithalat yoluyla karşılayan plastik sektöründe ciddi bir şaşkınlık ve karamsarlık yaratmıştır.
Bu kararla, özellikle gelişmekte olan ülkelerden gelen alçak yoğunluklu polietilen için yüzde 3 olan Gümrük Vergisi'ni iki katından fazla bir oranla yüzde 6.5'a yükselmektedir.

Uygulamada ise yüksek yoğunluklu polietilen ve polipropilen için de yüzde 3 olan Gümrük Vergisi, bu yıl sonuna kadar yüzde 4.8 olarak uygulanacak ve 2013 yılında ise bu oran yüzde 6.5'a yükseltecektir.
Polietilen ve polipropilen hammaddelerinin ithalatına getirdiği yüksek vergi artışının ardından doğalgaz ve elektriğe yapılması beklenen, üstelik yüzde 20 - 22 gibi çok yüksek bir oranda olacağı konuşulan zamların,  enerji girdisi yüksek sektörlerin başında gelen Türk plastik sektörüne de çok olumsuz etkileri olacak ve sektörümüzü ciddi bir darboğaza sürükleyecektir.
Zaten yüksek olan enerji maliyetlerinin daha da artırılması, arka arkaya bu tür ketler vurması, plastik sektörünün büyümesinin ve gelişmesinin önüne aşılamaz duvarlar örmektedir. 

Hatta bu tür kararlarla plastik sektörü başta olmak üzere sanki Türk sanayii gözden çıkarılmak isteniyor hissi yaratmaktadır.
Ülkemizin ekonomisini, sanayiini geliştirmek çabasında olduğuna inandığımız Ekonomi Bakanlığımızın gerek Teşvik Yasası çıkarılırken sektör olarak teşvik sisteminin dışında bırakılmamız,  gerekse alınan bu kararlarla başta plastik sektörümüz olmak üzere ambalaj sanayimiz, otomotiv, beyaz eşya, tekstil, elektronik ve tarım gibi çok sayıda ihracatçı sektörün bu vergi artışlarından olumsuz yönde etkileneceği açıktır.
Ekonomi Bakanlığımız bu yaklaşımıyla yüzde 80-85'i oluşturan bizleri değil geri kalan yüzde 15 -20'nin isteklerini kabul etmesiyle, plastik sektörün tamamının sırtına, dolayısıyla ülkemiz ekonomisinin sırtına yük bindirmiştir.
 Bu karar aynı zaman da bize ilave dış ticaret açığı olarak da dönecektir.
Katma değerli ihracat odaklı üretimi yani bizleri her alanda destekleyeceğini dile getiren bakanlığımızın bu yaklaşımını anlamakta güçlük çekiyoruz.
Sanayinin, üretimin içinden gelen Ekonomiden Sorumlu Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan'ın dile getirdiğimiz sorunlara çözüm bulacağı inancını henüz yitirmedik.
Hükümetimizin diğer bakanlarının da sorunlarımıza çözümler üreteceği inancını taşıyoruz.

Sorunlarımızı bıkmadan usanmadan sonuç alıncaya değin anlatacağız."
Hüseyin Semerci ve Selçuk Aksoy başkanlar, buruk, yatırım ve üretim heyecanları azalmış dert küpü haline gelen plastik sektörünün sorunlarını böyle dile getiriyorlar.
Konuşmanın sonunda önüme plastik sektörüyle ilgili bir rapor bıraktılar ve bu raporun kamuoyuyla pasylaşılmasında da katkıda bulunmamı istediler.
PAGDER'in organizasyonunda sektördeki STK'ların temsilcileri ve sektörde öne çıkmış sanayicilerden oluşan 80 katılımcı ile İzmir'de gerçekleştirilen çalıştayda plasik sektörü her yönüyle masaya yatırıldı ve yapılan değerlendirmeler bir rapora dönüştürüldü.
Karar vericilere; sorunların çözümünde bir yol haritası,  sektördeki şirketlere yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini derli toplu dile getiren bu çalışmaya gelecek haftadaki yazımda yer vereceğim.
Umarım her kesime yararlı olur.

Tüm yazılarını göster