Sigorta ile ilgili yazılabilecek şeyler genelde pek de hoş olmayan konulardır. Yoldan geçen vatandaşı çevirip "sigorta ile ilgili bir anınız var mı?" diye sorsanız, mutlaka sonu istediğiniz kadar mutlu bitmiş olsa bile başı kötüdür. Çünkü sigortaya ihtiyaç duyulması demek, başımıza bir şey gelmiş demektir. Fakat sonları genelde farklıdır. Sigortalı, hasarını almışsa "mutlu" alamamışsa "mutsuz". Hasarını almışsa sigortadan iyisi yok, hasarını alamamışsa sigortacıdan kötüsü yok. Bu filmde başka son yok.
Yarın, arife öbür gün Kurban Bayramı. Bayramda insanlar sıkıcı konulardan konuşmak istemezler normal olarak. Ben de bu haftaki yazımı sıkıcı konulardan uzak yazayım istedim.
Kasaplara özel poliçe!
Kurban Bayramı'nda birçok olay meydana gelecek. Kurbanlıklar kaçacak, kasaplar kovalayacak. Kurban keserken kasaplar oralarını buralarını kesecek. Bunlar özel sağlık sigortası kapsamında mıdır bilemem ama özel sağlık sigortası yaptırmış kasap sayısının yok denecek kadar az olacağını tahmin ederim. Groupama'nın davetlisi olarak geçtiğimiz sene Paris'teydik. Şirket merkezinde aldığımız bilgilerde şunu öğrendik "Fransa'da sadece kasaplara yönelik sigorta yapan şirket varmış. Butik iş yapıyor. Gelecekte bizim ülkemizde de özel konularda uzmanlaşmış ve o kitleye yoğunlaşmış butik sigorta şirketleri olacak mıdır? bilemem. Sadece esnafa, sadece gençlere, sadece sporculara, sadece KOBİ'lere sigorta yapan şirketler olabilecek. Şimdi sadece kasapları sigorta yapan bir şirketimiz olsa ve senede bir de olsa prim rekoru kırardı.
40 yıldır yağmayan dolu
Geçtiğimiz günlerde BES'in 6. yıl kutlama toplantısında Finans Emeklilik Genel Müdürü Ajlan Sözütek ile yan yana oturduk. Sektörden konuşurken, konu konuyu aştı. Masada başından geçen bir olayı ben de sizinle paylaşmak isterim. Aslında olay vatandaşlarımızın sigortacılığa bakış açısının da bir göstergesi olarak da algılanmalı. Ajlan Bey yıllardır sigorta sektöründe ve şirketlerin her kademesinde önemli görevler yapmış bir sigortacı. Şimdi Finans Emeklilik'in genel müdürü ama geçmiş yıllarda sigortacılığın elementer branşlarında da satış tarafında bulunmuş. Olay Muğla'da geçiyor. Ajlan Bey o zaman çalıştığı şirketin İzmir bölge yöneticisiyken tarım sigortası satışı yapmak için Muğla'ya gitmiş. Bir kahve toplantısı sonrası satışını yaparken başına neler gelmiş, isterseniz Ajlan Bey'in ağzından dinleyelim. "Muğla'da yıllardır dolu yağmamış, sel olmamış çiftçi kardeşlerimizin ürünlerine zarar verebilecek hiçbir olay meydana gelmemiş. Biz kahve toplantısı ile çiftçi vatandaşlarımızı olası bir riske karşı uyardık. Çiftçilerimize dedik ki, 'Bugüne kadar bu bölgede doğal bir afet ile karşılaşılmamış ama bu başınıza bir şey gelmeyecek anlamına gelmez, risk her zaman vardır'. Zar zor bir grup çiftçiyi ikna ettik. Kendileri tarım sigortası yaptırmaya karar verdiler. Biz poliçelerimizi hazırladık tam sahiplerine dağıtacaktık ki köyün "Ahmet amcası" içeri girip sigortacılar alehine olumsuz propagandaya başladı. Ahmet amca, "Bu bölgeye 40 yıldır ne dolu vurur ne sel gelir, boşuna sigorta yaptırmayın paranızı sokağa atmayın. Zaten bu sigortacılara da güven olmaz" dedi. Bu sözlerden sonra çiftçilerimizin birçoğu sigorta yaptırmaktan vazgeçti. Poliçeleri iptal ettik. Aradan birkaç ay geçti ya da geçmedi, o bölgeye 40 yıl sonra ilk kez dolu vurduğu ihbarını aldık. İhbar aldığımız köye gittiğimizde çiftçiler perişan. Dolu, mahsullere büyük zarar verdiğini gördük. Bizim orada bulunmamızın sebebi sigorta yaptırmaktan vazgeçmeyen sigortalıların hasarlarının hızlı ödenmesini sağlamaktı. Sigorta yaptırmayanlar bin pişman. O sırada kahveye gelen Ahmet amca bizi görünce önce çok şaşırdı. Köylülerde Ahmet amcaya kızgınlar. Ahmet amca gayet sakin kahveye girip şöyle etrafı bir süzdükten sonra "Ben size demedim mi bu sigortacılar şeytandır diye, bakın 40 yıldır yağmayan doluyu bile yağdırdılar dedi."
Anlayacağınız iyi şeyleri kendilerinden kötü şeyleri sigortacılardan bilme alışkanlığımız eskiye dayanıyor. Aman siz siz olun her türlü riski bekler olun. Sigortaya ihtiyaç duymayacağınız, fakat sigortalı günler dilerim. Bütün okurlarımın Kurban Bayramı'nı içtenlikle kutlarım. Daha nice bayramları sağlıklı ve mutlulukla kutlarız.