Ülkemizdeki sigortalılık oranı oldukça düşük.Türkiye'de kişi başına yıllık sigorta primi harcaması 110 dolar. Bu rakam gelişmiş ülkelerde bin dolarlarla ifade ediliyor. Türkiye ekonomisinin dünyadaki sıralamasında 17'nci sırada yer alırken, sigortacılıkta 45'inci sıralarda yer alıyor. Ülkemizdeki sigortalılık eksikliği veya sigorta potansiyelini en iyi yansıtan veri bu olsa gerek. Dünyanın dev sigorta şirketleri ülkemizde bu potansiyeli gördüğü için yatırım yaptığı söylenebilir. Fakat son yıllarda sürekli krizlerin gündemde olması sigortalılık oranının artmasının önünde en büyük engel.
Hayatımız önemli değil!
Neden sigorta yaptırmadığımıza gelince….. Önümüze çıkan tabloda ekonomik zorlukları görebiliriz. Yani sigorta yaptırmak için öncelikle bir değerin oluşması gerekiyor ve o değerin kıymetinin de tüketici tarafından bilinmesi gerekiyor. Fakat ne yazık ki ülkemizde sadece otomobil sigorta ettiriliyor. Kendi hayatımıza değil, otomobilimizin başına gelecek bir felakete çok daha fazla önem veriyoruz. Trafik sigortası, kasko tamam ama hayat sigortası sağlık sigortamız yok…
Sigorta yaptırmamak için her zaman bir bahanemiz var. Yolda geçen bir vatandaşımıza sorsanız alacağınız cevap belli. "Ekonomik gücüm sigorta yaptırmaya yetmiyor" ya da "Sigorta şirketlerine güvenmiyorum" diyecektir. Vatandaşlarımızın ekonomik durumları ortada.. Buna hak vermemek mümkün değil. Ama gelir durumu sigorta yaptırmaya uygun kişilerin sigorta yaptırmamasına anlam vermek güç. Sigortalılık oranının artması için kişi başına düşen gelirin "gerçek" olarak artması ve bir refahın oluşması gerekiyor. Sigortalatacak bir değer oluştuğunda da sigortalılık oranı artacaktır mutlaka.
"Allah'a emanet ol, Allah Korusun"
Sigortalılık oranının artmamasının önündeki en büyük engel ise dinimize uygun olup olmadığı tartışmaları. SİGORTALI Dergisi'nin Eylül sayısında yer alan habere göre "Sigorta caiz, tazminat almak helal" deniyor. Sigorta yaptırmayan faize duyarlı vatandaşlarımız "Sigorta haramdır, sigorta şirketleri Allah'tan büyük mü? Biz okuruz üfleriz duamızı ederiz, gerisini Allaha havale ederiz" diyorlar. Otomobil, kamyonet ve kamyonların üzerinde "ALLAH KORUSUN" yazar. Bu yazının üzerinde olduğu bir kaza yapmış araç bulabilirdim arşivlerde. Her gün binlerce kaza oluyor, insanlar ölüyor, evler fabrikalar yanıyor. Bu felaketlerle karşılaşan vatandaşlarımızın inançlarının olmadığını kim söyleyebilir. Diyanet İşleri Yüksek Kurulu yaptığı açıklamada;
. "Sigortalanan şeyin, din tarafından yasaklanmamış olması gerekir.
. Sigorta, İslam Dini'ndeki "Hak ve görevlerde karşılıklı yardımlaşma ve kefalet esasına dayanan bir toplum meydana getirme" yüce hedefine aykırı bir düzenleme değildir .
. Ev, otomobil, deprem, tarım vb. ürünler için sigorta yaptırmak dinen caiz.
. Bu tip sigortaların yapıldığı bir işyerinde çalışmak dinen caiz. Bu yolla sağlanan kazanç da helal.
. Sigorta şirketlerinin vereceği tazminatı almak da helal" diyor. Yine aynı dergide vatandaşlarımızla yapılan röportajlarda çok ilginç bir başlık vardı. "Sigorta yardımlaşmadır" Evet çok doğru ortada bir havuz var, toplanan primler buralarda toplanıyor ve ihtiyacı olan kişiye veriliyor. Bunun neresi haram olabilir ki. Çağdaşlaşma yolunda büyük adımlar atacaksak, böyle bağnaz fikirlerden uzak durmamız gerekir.. Duamızı edelim, hep beraber Allah'a emanet olalım ama risklerimizi sigorta şirketlerine devredelim.
Güle güle Çetin Bey,
Dubai Sigorta Genel Müdürü Çetin Alanya, görevini gençlere bıraktı. Sigorta şirketlerimiz arasında en uzun süre genel müdürlük yapmış, kendi değimi ile en yaşlı genel müdür Çetin Alanya şirketteki görevinden ayrıldı. "Artık sadece sigortalıyım" diyen Çetin Bey sektörün duayenlerindendi. Yıllarca hocalık yaparak sektöre gençleri kazandıran Çetin Alanya, Tramer'in kurucularından ve yurtdışında birçok önemli konferanslara konuşmacı olarak sık sık davet edilen bir yöneticiydi. Yıllarca genel müdür olarak sektöre hizmet veren Çetin Alanya ile son karılaşmamızda bana çok yorulduğunu ifade etmişti. Çalışma arkadaşlarına ve acentelere yazdığı veda yazısında ise "Sigortacılıktan daha güzel şeylere vakit ayırmak istiyorum" demiş. Ben de kendisine sektöre verdiği hizmetler nedeniyle teşekkür etmek isterim. Bundan sonrası için ise, sevdiği işleri yaparak mutlu olacağı sağlıklı günler dilerim. Dubai Group Sigorta'da Genel Müdürlük bayrağını ise Genel Müdür Yardımcısı Korhan Gürakan'ın devralması bekleniyor. Korhan Bey'e de yeni görevinde başarılar dilerim.