"Olsa dükkan sizin"

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

2009 yılında Sigorta Acenteleri Derneği (SAB) Türkiye genelinde bilgilendirme toplantıları yapıyor. Bu toplantıların adı ise "SAB'ırla Anadolu Yollarında." Bu yıl içerisinde Erzurum, Kayseri, Edirne ve Konya'da bu toplantılar gerçekleştirilmiş. Geçtiğimiz hafta ise Antalya'da bu toplantıların sonuncusu yapıldı. Toplantı "SAB Türkiye Zirvesi" şemsiyesi altında  yapıldı ve başlığı ise "Sektörel bütünleşme sürecinde tüm kesimlerin kazanacağı modellere doğru." Toplantıya Türkiye'nin birçok ilinden katılım olduğunu gördüm. Sigorta acentelerinin sivil toplum kuruluşlarına bağlılıklarını önemsiyorum ben de. SAB Başkanı Ayşe Kılıç, Başkan Vekili Hasan Hoşben ve Genel Sekreter Mehmet Tunga konuklarla tek tek ilgilendiler. Zirve sırasındaki panele de sektörün her kesimini temsilen katılımcı vardı. Hazine, birlik, acente, broker, dernekleri temsilen önemli isimler konuşma yaptılar.

Toplantı benim açımdan da oldukça verimliydi. Sektörün fotoğrafını bir karede görmek güzeldi. Başkan Kılıç, toplantıya katılanlara teşekkür etti ama, davet edilip de katılmayanlara da  sitemde bulundu. Gerçekten bugüne kadar sektörün birçok toplantısına katıldım, ya şirket yöneticileri panelist, ya şirket yöneticileri panelistti.! Hazine'yi temsilen Sigortacılık Genel Müdürü Ahmet Genç ya da Türkiye Sigorta Şirketleri Birliği Başkanı Hulusi Taşkıran açılış konuşmasını yapar, şirket yöneticileri ise bildik sorunlar etrafında döner dururlardı. Acenteler, eksperler ve daha birçok sigorta endüstrisinin tarafları konuk tarafında mikrofonu kaptıklarında iki konuşma yapabilirlerdi. Geçen haftaki toplantı belki sigortacılık endüstrisi her yönü ile üst düzeyde temsil edilmedi ama, gerçekten verimliydi. Gerçekten yılda en az iki kez sektörün tüm aktörleri bir araya gelip eşit söz hakkı ile sorunlarını masaya yatırabilmeli.

Önemli konular tartışıldı

Ben bu toplantıdan büyük fayda gördüğümü belirtmeliyim. Daha da önemlisi toplantıda aldığım notları ayrı başlıklarda gelecek haftalarda sizlerle paylaşacağım. Sigortacılık Genel Müdürü Ahmet Genç, paneli yönetti ama bütün sorular kendisine geldi. Panellerde genelde konuşmacılar kendilerine verilen sreyi aşarlar, ama Hazine'den bir moderatör olunca herkes zamana uydu. Samim Ünan Hoca, sorunlara bir hukukçu gözüyle baktı, Mehmet Kalkavan TSRŞB tarafından değerlendirmeler yaptı, Fahri Altıngöz orada Tatbikatçılar Derneği şapkasıyla, olaylara geniş perspektiften baktı, Hamit Oğuz acenteler tarafındaki ilginç konuları masaya getirdi, Mehmet Genç ise broker gözüyle değerlendirmeler yaptı.

Salonu Ahmet Bey ısıttı

Sektörde şu sıralar rekabet nedeniyle acente komisyonlarına göz dikildiği sürekli gündemde. Sigorta tatbikatçıları adına sunumunda Fahri Altıngöz, oto sigortaları ve sağlık branşı nedeniyle sektörün zarar ettiğini söyledi. Biraz karamsar bir tablo çizdi açıkçası. Rakamlarla da sunumunu destekledi. Salon buz kesti. Dinleyen acenteler. zorluklarla savaşıyor. Fahri Bey de şirketlerin kâr edemediğine dem vuruyor. Neyse Fahri Bey konuşmasını bitirdi. Paneli yöneten Sigortacılık Genel Müdürü Ahmet Genç, salonda izleyici olarak bulunan acentelere döndü "Tabloyu gördünüz olsa dükkan sizin" deyince buz kesen salondan kahkahalar yükseldi. Ahmet Bey ardından sunum yapmak için  salonda izleyiciler arasında bulunan Tarım Sigortaları Vakfı Genel Müdürü Tanfer Dinler'e dönüp "Tanfer Bey gördünüz mü? Sizi dinleye dinleye ben de sizin gibi konuşmaya başladım" dedi. Ahmet Bey'in bu sözü aslında hem panelin konusuna hem de gerçeğe o kadar uydu ki, kimseye diyecek bir şey kalmadı. Bu arada Tanfer Bey'i sektörde dinlemeyen varsa çok şey kaçırdığını bilmelidir. Kendisini ilk kez Işık Sigorta'nın bir acenteler toplantısında dinlemiştim. Bu fırsatı da kaçırmak istemedim ama 3 saatlik uykuyla söyleşinin sonunu getiremem diye düşünürken, gözümü bile kırpmadım diyebilirim. Samim Hoca da ilk kez dinlemişti Tanfer Bey'i o da benimle aynı düşüncedeydi. Gerçekten keyifli bir sohbet yapıyor izleyenlerle. Kendisi öyle birikimli ki ve esprilerle süslüyor ki söyleşisini, inanın bu keyfi Cem Yılmaz'ı dinlerken almadım.

Tüm yazılarını göster