"Kamu maliyesi katkı yapmazsa!"

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

EKO ANALİZ / Alaattin AKTAŞ ala.aktas@gamail.com Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, enflasyon raporunu açıkladıktan sonra neredeyse hiç ara vermeden bu kez ekibiyle birlikte İstanbul'da basın mensuplarının karşısına çıktı. Yılmaz, enflasyon raporunu açıkladığı toplantıda daha teknik konuşmuştu; İstanbul toplantısında ise özellikle hükümete dönük mesajlar vardı. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, cumartesi günü "Orta Vadeli Mali Çerçeve"yi açıklamıştı ve bu çerçevede en dikkati çeken yön, faiz dışı fazla hedefinin aşağı çekilmesiydi. İlginçtir, aynı saatlerde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da, "Kamu maliyesi katkı yapmazsa farklı yerde olunabileceği" uyarısında bulunuyordu. Zaten enflasyon deyim yerindeyse almış başını gidiyor; yüzde 4'lük hedefin yüzde 9.3 olarak revize edilmesi zorunluluğu doğuyordu ve daha da yukarılara gidilmesi riski vardı, bir de bunun üstüne kamu maliyesinden gelen desteğin azaltılması gündeme getiriliyordu. "Orta Vadeli Mali Çerçeve"ye göre, 2008 yılı için başlangıçta yüzde 4.2 olarak öngörülen faiz dışı fazlanın GSYH'ye oranı yüzde 3.5'e indiriliyor. Bu revizyon, tümüyle merkezi yönetim bütçesi çerçevesinde öngörülüyor. Merkezi yönetim bütçesinde yüzde 3.4 olarak öngörülen faiz dışı fazla hedefi, yüzde 2.7'ye çekiliyor. Diğer kamu için öngörülen yüzde 0.8'lik oranda ise bir değişiklik söz konusu değil. Faiz dışı fazla hedefinin, hem de yıl içinde revize edilerek aşağı çekilmesinin anlamı çok açık: Daha fazla harcama yapılacak. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da zaten bu tehlikeye dikkat çekerek, enflasyonla mücadele konusunda adeta "Biz Merkez Bankası olarak elimizden geleni yapıyoruz, hükümetin de bize destek vermesi gerekiyor" diyor. Yılmaz böyle diyor demesine ama, öbür tarafta karar çoktan alınmış durumda. Artık faiz dışı fazlanın GSYH'ye oranı yüzde 4.2 değil, yüzde 3.5, üstelik bu bir hedef, belki gerçekleşme daha da düşük olur. Peki, hükümet daha yılın ilk yarısında neden böyle bir değişiklik yaptı. Hani futbolda genellikle oyuncu değişikliğine ikinci yarıda gidilir; ama teknik direktör sahaya yanlış bir kadro sürdüğünü fark etmişse ya da taktik değiştirmesi gerekiyorsa, maçın ilk yarısında da oyuncu değiştirir ya, bizim faiz dışı fazla hedefini böyle alelacele revize etmemiz de biraz ona mı benzedi dersiniz? "Teknik direktör", nerede hata gördü de böyle bir değişikliğe gitti acaba? Şunun şurasında yerel seçime bir yıldan az bir zaman kaldı. Tabii ki tarih değiştirilmez ve seçim erkene alınmazsa. "Nasıl olsa enflasyon hedeften şaştı, 4 yerine ha 9 olmuş, ha 14-15 olmuş; yeter ki piyasayı biraz canlandıralım, işlerin açılmasını sağlayalım, bir doping etkisi yaratalım" diye düşünülmüş olabilir mi? Neden olmasın. Ayrıca, hem yurtdışı kaynaklı bir kriz yaşamıyor muyuz? Bir dönem savunduğumuz, "Biz sağlam limanız" görüşünü niye terkettik dersiniz? Bu görüşte ısrar ediyor olsaydık, ne enflasyonun hedefin çok üstüne çıkıyor olmasını izah edebilirdik, ne büyümenin geçmiş yıllara ulaşmayacağını, ne de "Böyle zor dönemde piyasaya canlandıracak adım atmazsak, ne zaman atarız" şeklinde özetlenebilecek görüşü.

Tüm yazılarını göster