"İstanbul uzun zamandır küresel bir moda merkezi"

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Dünyaca ünlü tekstil fuarı Premiere Vision'un misyonu, moda ve yaratıcılığın merkezinde olmak. Aralıksız sürdürülen saha çalışmaları, hedef pazarların beklentileri doğrultusunda şekillendirilen fuarlar ve trend öngörüleri Premiere Vision’un gelişiminin en önemli bileşenleri arasında yer alıyor. Premiere Vision, geçtiğimiz günlerde 3’üncü kez İstanbul’da gerçekleşti ve Ortadoğu ve Doğu Avrupa’nın tekstil ve moda sektörü profesyonellerinin ajandalarında «kaçırılmaması gereken» uluslararası etkinlik olarak yerini sağlamlaştırmış oldu. Yüzde 18’i yabancı 8 bin 407 ziyaretçi ve 14 ülkeden 161 katılımcı firmayla üçüncü edisyonunu tamamlayan Premiere Vision İstanbul'un dördüncü edisyonu ile 23-25 Mart 2016 tarihlerinde gerçekleşecek.

Premiere Vision Uluslararası Fuarlar Direktörü Guglielmo Olearo'dan bir moda merkezi adayı olarak İstanbul'u ve Premiere Vision fuarını değerlendirmesini istedik. 

Olearo, Türkiye'nin geçtiğimiz 10 yıl içinde global moda endüstrisinin önemli anahtar oyuncularından biri haline geldiğini ve bugün yalnızca üretici değil aynı zamanda moda yaratma konusunda öncü ülkelerden biri olduğunu söylüyor. Olearo'nun yorumları şöyle:

İstanbul, Ortadoğu ve Doğu Avrupa için önemli konumda 

"Bu yıl üçüncüsü düzenlenen PV İstanbul, genişleyen teklifleri ve pazar ihtiyaçlarına uyarlanmış ürünleriyle Ortadoğu ve Doğu Avrupa moda endüstri için önemli bir konuma geliyor. Bu sezon, 15 ülkeden 161 katılımcımız var. Türkiye, İtalya ve Portekiz’den sonra üçüncü büyük katılımcı oldu. Premiere Vision İstanbul’un Türkiye’de düzenlendiği ilk tarih olan Ekim 2014 fuarına kıyasla, katılımcı sayısında yüzde 5’lik bir artış yaşandı. Katılımcıların yüzde 69’u Türk; yüzde 31’i ise 15 farklı ülkeden gelen uluslararası firmalardan oluşuyor. Fuarda temsil edilen ülkeler Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Çin, Fas, Fransa, Hindistan, Hollanda, İngiltere, İtalya, Litvanya, Pakistan, Portekiz ve Romanya. 

Sadece ürün değil, moda ve trendler belirleniyor

"Bugün, Premiere Vision’a katılan moda profesyonelleri yalnızca ürünler için katılım göstermiyor, aynı zamanda moda ve trendler hakkında da söz sahibi konumda. Premiere Vision Moda Ekibi trendler hakkında en doğru ve gerçekçi yanıtları sunuyorlar. Örneğin bu sene dayanıklı kumaşlar ve paltonun rolü yeninden artıyor. Renkler konusunda ise iyimser bir hava hakim. Yani renkli bir mevsim olacak. Öte yandan ziyaretçi sayısı açısından Doğu Avrupa, Ortadoğu ve tabii ki Türkiye moda endüstrisinde anahtar bir rol üstleniyor. Örneğin, 2015 yılında düzenlenen PV İstanbul, 7 bin 136 ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Bu rakam bizim için oldukça tatmin ediciydi." 

Türkiye modanın anahtar oyuncularından birisi

"Türkiye, geçtiğimiz 10 yıl içinde global moda endüstrisinin önemli anahtar oyuncularından biri haline geldi. Bugün Türkiye yalnızca bir üretici değil aynı zamanda da moda yaratma konusunda öncü ülkelerden biri. İstanbul ise çoktan global bir moda merkezi haline geldi. Premiere Vision'un İstanbul’a gelmesi de bunun bir kanıtı. Premiere Vision, yaratıcılığa atfettiği önemin altını çizmek için, uluslararası fuarlarının iletişim kampanyalarında, moda tasarımcılarını tanıtım stratejisinin kalbine yerleştirdi. Dünyanın dört bir yanında düzenlenen Premiere Vision fuarlarında, o bölgenin kültürünü ve yaratıcı yeteneğini en iyi şekilde temsil eden isimlerle işbirliği yapıldı. David Hart Premiere Vision New York’u, Arzu Kaprol Premiere Vision İstanbul’u, dünyanın en önemli moda ve tasarım okullarının öğrencileri ise Premiere Vision Paris fuarını temsil eden isimler oldu. Arzu Kaprol’ün, başdöndürücü bir hızda ve çekicilikte gelişen yeni teknolojiler ve bunların geleceğin modası üzerindeki etkilerine ithaf ettiği “Yaşamın Kaynağı” koleksiyonu orijinal bir sunumla fuarda yer aldı. Arzu Kaprol tarafından tasarlanan, mevsimsel hava ve ısı değişimlerine göre farklı özellikler gösteren, yüksek teknoloji ürünü 'akıllı ceket' ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti." 

Moda sektörü her zaman teknolojiyle iç içe oldu

"Tarih boyunca moda sektörü her zaman teknolojiyle iç içe oldu. Bu aslında gerçekten teknolojik bir sektördür. Ancak günümüzde giyilebilir teknoloji hakkında konuşuyoruz. Teknolojiyi yalnızca iyi görünmek için değil aynı zamanda iyi ve rahat hissetmek için de kullanıyoruz." 

Tüm yazılarını göster