"İşler nasıl"a bir yanıt!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Ekonomide gidişatın nasıl olduğu hangi verilere bakılarak ölçülür ya da ölçülmeli? Büyümeye mi bakılmalı, dış ticarete mi, ödemeler dengesine mi, tasarrufların ne kadar arttığına mı, kredi hacminde genişleme olup olmadığına mı, istihdama mı; neye bakılmalı ki? Yoksa makro veriler yerine daha spesifik veriler, göstergeler mi masaya yatırılmalı? Örneğin biraz çarşı pazar dolaşıp gözlem mi yapmalı, kiralık işyerlerinin sayısında artış olup olmadığına mı bakmalı veya ödenemeyen çeklerin, protesto olan senetlerin düzeyi mi irdelenmeli?

Biz bugün protestolu senet verilerine bakalım istedik. Öyle ya, irili ufaklı tüm ticari kesimleri bir şekilde ilgilendiren bir konu bu.
 
Protestolu senetlerle ilgili verileri Merkez Bankası izliyor. Elimizde de geçen yılın ilk 11 aylık dönemine ilişkin veriler var. Bu 11 ayda, 979 bin adet senet protesto edilmiş. Bu senetlerin tutarı 6.3 milyar liraya yaklaşıyor. 2011 yılının aynı döneminde ise protesto edilen senetlerin sayısı 836 bin, bu senetlerin tutarı 4.4 milyar lira.
 
Yani, 11 aylık dönemler itibariyle protesto edilen senetlerin sayısında yüzde 17'lik, bu senetlerin tutarında ise yüzde 43'lük bir artış var. 
 
Protesto edilen senetlerin ortalama tutarı 2011'in ilk 11 ayında 5 bin 285 lira düzeyinde bulunuyordu. Ortalama tutar, geçen yıl aynı dönemde ise 6 bin 403 liraya çıktı. Böylece, protesto edilen her bir senedin ortalama tutarında yüzde 21'lik artış oldu. 
 
Bir yandan protestolu senet sayısı artıyor, bir yandan da bu senetlerin ortalama tutarında enflasyona fark atan bir artış oluyor. 
 
Bu, iyiye giden bir ekonominin tablosu mu? Senetler, umursamazlık yüzünden mi ödenmiyor? Yoksa ödenemiyor mu?
 
Ağırlık 2 bin lira üstü 
 
Merkez Bankası, protestolu senetleri 2 bin liranın altındakiler ve 2 bin liranın üstündekiler olmak üzere iki grupta topluyor. Protesto edilen senetlerin sayı ve tutarlarında bu grupların payı çok farklı düzeylerde bulunuyor.
 
Geçen yılın ilk 11 ayında protesto edilen toplam 979 bin senedin 580 bini 2 bin liranın üstündeki, 399 bini 2 bin liranın altındaki senetlerden oluşuyor. Yani, toplamda 2 bin liranın üstündeki senetler yüzde 59. 2 binin altındakiler yüzde 41 pay alıyor.
 
Ancak, tutarda tablo birden değişiveriyor. Ocak-kasım döneminde 6.3 milyar lirayı
bulan toplam protestoda her biri 2 bin lirayı aşan senetler yüzde 94 oranında 5.9 milyar lira, her biri 2 bin liranın altında kalan senetler ise yalnızca yüzde 6 oranında 384 milyon lira pay alıyor.
 
Doğal olarak üç büyük il
 
Senet protestoları doğal olarak üç büyük ilde yoğunlaşıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir'i senet adedinde Konya, Antalya, Bursa, Muğla, Kocaeli, Adana ve Samsun izliyor.
Senet tutarında, 2 bin liranın üstünde olan senetlere göre yapılan sıralamada ilk 10 ise İstanbul, Ankara ve İzmir'den sonra gelen Antalya, Bursa, Konya, Muğla, Kocaeli, Adana ve Gaziantep'ten oluşuyor. 
 
"Piyasada para yok ki!"
 
Senet protestoları, klasik yakınma gibi görülmeye başlanan "piyasada para yok ki" şikayetinin göstergelere yansıması. Piyasada para yok ki ile başlayan süreç, milli gelirde kendini yurtiçi talep artışının neredeyse hiç artmamasıyla göstermiyor mu zaten. Vatandaşın tüketim gücü reel olarak yerinde sayıyor, üreten ihracata da çalışamıyorsa bir yerde tıkanıveriyor. Sonra gelsin senet protestoları!
 
Ya da dolaşın biraz caddeleri, giderek artan sayıda kiralık dükkan görüyorsunuz. Bu kiralık furyası yakında, şimdilik çok gözde gibi görülen AVM'lere kadar uzanırsa kimse şaşmamalı. 
 
Tüm yazılarını göster