"Halkın tepkisi neo-liberal politikalara"

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Harvard Üniversitesi Ortadoğu Tarihi Profesörü Edward R. Owen: "Halkın tepkisi neo-liberal politikalara"

 

Harvard Üniversitesi Ortadoğu tarihi profesörü Edward Roger Owen, ortadoğunun ekonomik, sosyal ve siyasi tarihinini yanı sıra, emperyalizm teorileri ve askeri darbelere yönelik önemli araştırmalara imza atmış bir isim. Akademik görevinin yanı sıra, Al-Hayat ve Al-Ahram gibi arap gazetelerinin İngilizce baskılarında makaleleri yayınlanan Owen'a, Arap dünyasında yaşanan gelişmeleri sorduk.

Owen'a göre, Arap Baharı ile başlayan ve tüm dünyaya yayılan halk protestolarını biraraya getiren ortak neden, küresel kapitalist düzenin tutarsızlıkları. "Bu düzen içinde neo-liberal politikalar kamu alanlarının ele geçirilmesini, sosyal hizmetlerin azalmasını ve kötüleşmesini içeriyor. Polis şiddetinin kullanılması ise düzensiz direniş hareketlerine yol açıyor" diyen Owen, "aydınlanan" halk ile anti-demokratik liderlerin sonsuza kadar bir arada yaşayamayacaklarını söylüyor: "Anti-demokratik liderler, Suriye örneğinde olduğu gibi, direnişi maksimum güçle bastırabildikleri sürece; ya da Mısır örneğinde olduğu gibi, toplumun daha muhafazakar kesiminden destek almaya devam ettikleri sürece, varolmaya devam edecekler. Ben bu durumun sonsuza dek sürebileceğine inanmıyorum."

"Devrim sürecinin ileri gidebilmesi ancak, yeni, istikrarlı ve herkesin onayladığı meşru bir sistemin kurulması ile mümkün" diyen Owen'ın DÜNYA'ya verdiği cevaplar şöyle:

* Arap Baharı'nın ardından 2.5 sene geçti; fakat hala barış içinde yaşayan demokrasiler göremiyoruz. Sizce Arab Baharı başarısız mı oldu?

Arap ayaklanmaları, uzun süredir yerleşmiş olan diktatörlük rejimlerini ortadan kaldırmaya ve bunların yerine çok daha iyi olması ümit edilen rejimler ve yeni bir anayasa getirmeye yönelikti. Bu sürecin zaman ihtiyacı var. Seçimlerin sonucunda dini temelli partiler hükünmete geldi. Bu partilerin parlamenter demokrasi yönetimini öğrenmeleri daha da uzun bir zaman alacak. Tüm bunlara ek olarak, ciddi ekonomik sorunlarla da yüzleşmek zorundalar.

- Ortadoğu'da değişim neden zor? Bunun nedeni demokratik kurumların, demokratik liderlerin olmaması mı?

Bunu uzun bir tarihi süreç olarak değerlendirmek gerekiyor. Önce sömürgecilik; daha sonrasında yeni kazanılmış egemenliğin korunması için ortaya çıkan otoriter rejimler; daha sonrasında ise siyasi süreçte açılım talepleri. Tüm bunlar, çok sınırlı bir liberal geleneğe sahip ülkelerde yaşanıyor. Aynı sorunların tüm sömürgecilik dünyasında yaşandığını görüyoruz; dolayısıyla değişimin zor olmasının tek nedeni din olamaz.

- "Arapların büyük bir bölümü, zamanı geri döndürmek istemiyor" yönündeki yorumlara tepkiniz nedir?

Devrim zamanlarında, eski düzenin üyeleri, ya da değişimi tehdit olarak algılayıp, kendilerini güvensiz hissedenler, zamanı geri döndürmek isterler. Bu insanların sayısı zamana veya şartlara göre değişim gösterir. Fakat eski düzene geri dönmek bugün için imkansız; hatta askeri bir darbe olsa bile. Dolayısıyla, insanlar ne düşünürlerse düşünsünler, devrim sürecinin ileri gidebilmesi ancak, yeni, istikrarlı ve herkesin onayladığı meşru bir sistem kurulması ile mümkün.

- Arap Baharı, Occupy Wall Street, Brezilya'daki sokak gösterileri, Türkiye'deki Gezi Parkı protestoları. Hepsi için ortak bir neden gösterecek olsanız, ne derdiniz?

Bence ortak neden, küresel kapitalist düzenin tutarsızlıkları. Bu düzen içinde neo-liberal politikalar kamu alanlarının ele geçirilmesini, sosyal hizmetlerin azalmasını ve kötüleşmesini içeriyor. Polis şiddetinin kullanılması ise düzensiz direniş hareketlerine yol açıyor. Bazı liderler gençlerin özgürlüklerini, inançlarını sınırlayan tavırlar alması, bu direnişleri artırıyor.   

- Batı dünyasının Arap dünyasında olan bitenlere yönelik tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında çoğu durumda, herşeyin başarısız olmasını isteyen insanların takındığı "ben sana demiştim" tavrını takınıyorlar. Hayret ve şaşkınlık içindeler.

- Bölgenin geleceği konusunda ne diyeceksiniz? Anti-demokratik liderler ile tüm dünyaya "uyanan" kadın ve erkekler beraber yaşayabilecekler mi?

Anti-demokratik liderler, Suriye örneğinde olduğu gibi, direnişi maksimum güçle bastırabildikleri sürece; ya da Mısır örneğinde olduğu gibi, toplumun daha muhafazakar kesiminden destek almaya devam ettikleri sürece, varolmaya devam edecekler. Ben bu durumun sonsuza dek sürebileceğine inanmıyorum. Bu durum sadece birkaç yıl daha devam edebilir ve bu süreçte en fazla aktif olan genç blogger'lar, Körfez ülkelerine veya Avrupa'ya yerleşmek zorunda kalabilirler.

Tüm yazılarını göster