"GMT +3 saat dilimine geçmek 260 milyon TL'lik enerji tasarruf

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Daha az elektrik tüketimi için doğudan geçen saat diliminin baz alınması gerektiğini söyleyen Tesco Kipa Mühendislik Müdürü Cüneyt Güven, "Kullanmakta olduğumuz GMT +2'den, GMT +3 saat dilimine geçmek, 260 milyon TL değerinde 1.2 milyar Kw/saaat enerji kazancına, veya 3 Hıdırlı Barajı'na, ya da 450 rüzgar santraline denk geliyor" diyor.

İşiniz fazla enerji tüketiyor mu? Uzun bir ulaşım ve tedarik zincirine sahip misiniz? O zaman bir an önce harekete geçmek ve kurumunuzun iklim değişikliği üzerindeki etkisini azaltmak için strateji geliştirmek zorundasınız. Bu stratejinin ilk ve en önemli adımı ise karbon ayakizini belirlemek.

İngiltere Büyükelçiliği, Global Tan Energy (GTE) ve Environment Resources Management (ERM) geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirdikleri Karbon Ayakizi  Çalıştay'ında şirketlerin düşük karbon ekonomisine nasıl uyum sağlayacaklarını; sera gazları ile ilgili politikalar ve adımların şirketleri nasıl etkileyeceğini masaya yatırdılar.

Tesco Kipa'nın hedefi 2050'de sıfır emisyon

Tesco-Kipa karbon ayakizi konusunda önemli çalışmalara imza atan ve sektörüne öncülük eden şirketlerden birisi. 2006 yılında CO2 emisyonlarını azaltma kararı alan Tesco, bu kapsamda sürdürülebilirlik danışmanlığı hizmeti sunan ERM ile çalışmaya başlamış. Tesco Kipa'nın CO2 emisyon hacmini 108 bin ton'a ulaştığını kaydeden Mühendislik Müdürü Cüneyt Güven, bu miktarın yüzde 59'unun elektrik, yüzde 24'ünün soğutucu gazlar, yüzde 11'inin nakliye, yüzde 5'inin ısınma, yüzde 2'sinin ise iş amaçlı seyahatlerden kaynaklandığını ifade ediyor. Tesco'nun hedefi 2020 yılına kadar CO2 emisyonunu yarı yarıya azaltmak; 2050 hedefi ise sıfır karbon emisyonuna ulaşmak. Şirket CO2 salınımının azaltılması için farklı girişimlerde bulunuyor. Bunlara tek tek bakmakta fayda var:

. Güneş enerjisi: Tesco Kipa 2007 yılında Marmaris Kuşadası'nda 30 kWp'lik bir güneş enerjisi tesisi kurdu. 

. Rüzgar enerjisi: Ayvalık'ta 2012 yılında tamamlanması hedeflenen 330 kw'lık rüzgar enerjisi santrali, bölgedeki tesisin enerji ihtiyacının yarısını karşılayacak. Bu, Türk perakende sektöründe ilk uygulama olacak.

.  Trijenerasyon: Şirket, Çığlı'da doğalgaz ile 2009 yılında 2.33 MW'a ulaşan elektrik üretimi gerçekleştiriyor. Bu sayede CO2 emisyonları yüzde 20 oranında azaldı. Bu da, perakende sektöründe bir ilk.

. Gün ışığı ile aydınlatma: 2008 yılından bu yana Tesco Kipa'nın 8 mağazasının tamamında; 14 mağazasının ise bir kısmında güneş ışığı ile aydınlatma sağlanıyor. Bu sayede aydınlatmada yüzde 25 tasarruf sağlanıyor.

2012'de ürünlere karbon etiketi geliyor

Tesco Kipa bu önlemlerin yanı sıra, bugün İngiltere'de yaklaşık 200 üründe "karbon etiketlemesi" uyguluyor. Türkiye'de 2012 yılı için öngörülen bu uygulama sayesinde, tüketiciler satın aldıkları ürünün ne kadar CO2 salımına yol açtığını görebilecekler. Cüneyt Güven, şirketin bu önlemler sayesinde 2006-2011 yılları arasında elektrik tüketimini yüzde 27 oranında düşürürken, karbon emisyonlarını da yüzde 31 oranında azaltmayı başardığını söylüyor. İngiltere ve Çek Cumhuriyeti'nde ilk sıfır karbon mağazalarını açan şirketin hedefi, 2050'de tüm mağazalarını sıfır karbon emisyonuna ulaştırmak. "Bu kapsamda kamudan da taleplerimiz var" diyen Güven, taleplerini şöyle sıralıyor: "Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine yönelik destekler kısıtlı. Sadece sanayiye destek veriliyor. Binalarda da teşvike başlanmalı. Yenilenebilir enerjileri bizim gibi sosyal anlamda kullanmak isteyenlerin, bunun ticaretini yapanlarla bir tutulması gerekiyor. Çevreci projeler için bürokrasi engellerinin de kalkması gerekli.

Doğudan geçen saat dilimi kabul edilmeli

Tüm bu önlemlerin yanı sıra, Cüneyt Güven'in gündeme getirdiği çok ilginç bir konu daha var. O da Türkiye'nin elektrik kullanımını azaltmak için, saat dilimi değiştirmesi gerektiği. İşte Güven'in bu konuya yönelik söyledikleri: "Dünya genelinde ülkeler daha az elektrik tüketimi için doğudan geçen saat dilimini baz alıyorlar. Türkiye ise tam tersini yapıyor. Bizim GMT +2 saat diliminden vazgeçip, GMT +3 saat dilimine geçmemiz gerekiyor. Bu değişim 260 milyon TL tasarruf; ya da 3 Hıdırlı Barajı ya da 450 rüzgar santraline denk gelen 1.2 milyar Kw/saaatlik enerji kazancı sağlayacak. Örneklere bakacak olursak, 21 Aralık tarihinde Iğdır'da 15.39'da, İstanbul'da ise 16.39'da hava kararmış oluyor. Oysa doğusunda kalan saat dilimini kullanan İspanya'nın La Corupa şehrinde aynı tarihte havanın kararma saati 18.00. En uzun gün olan 21 Haziran'da ise hava kararması Iğdır'da 19.35'te, İstanbul'da 20.40'ta yaşanırken, La Coruna'da 22.18'de yaşanıyor."

CO2 emisyonlarının en hızlı arttığı sektör havacılık

Havacılık sektörünün küresel ısınmaya az ama hızla artan olumsuz katkıları nedeniyle Avrupa Komisyonu Aralık 2006'da sektörün Emisyon Ticaret Şeması'na (ETS) dâhil edilmesini önerdi. Önergede AB havalimanlarına inen ve ayrılan bütün uçaklar için CO2 salınımlarına üst sınır getirilmesi, havayolu şirketlerinin "kirlilik kredileri" satın almaları ve bu kredileri karbon piyasasında satışa sunmaları yer aldı.

THY Çevre Yönetim Sistemi Şefi Deniz Çalışkan, "Her ne kadar toplam CO2 emisyonlarında havayolu sektörünün payı yüzde 2 ile sınırlı olsa da, sektörün neden olduğu CO2 emisyonları yüzde 70 artış gösteriyor" derken, diğer sektörlerdeki artışın yüzde 3 civarında kaldığına dikkat çekiyor. Çalışkan, THY'nin yeni nesil uçaklar, işletimsel verimlilik gibi farklı önlemlerle CO2 emisyonlarını azaltma yönünde önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini de belirtiyor.

2012'den başlayarak bütün ulusal ve uluslararası uçuşlar ETS kapsamında yer alacak. 1 Ocak 2012'den itibaren, Avrupa hava sahasında faaliyet gösteren şirketler, AB tarafından belirlenen emisyon tavanının yüzde 82'sine denk gelecek ücretsiz kota sağlanacak. 175 ton CO2'ye denk gelen bu sınırın üstüne çıkan şirketler, neden oldukları her fazladan ton için para ödeyecekler. Bu arada Standard & Poors'a göre, bu uygulama sonrasında şirketler emisyonlarının en az yüzde 20.5'ini satın almak zorunda kalacaklar. 1 ton CO2 fiyatının 15 euro olduğu öngörülürse, bu da yaklaşık 1.12 milyar euro seviyesinde maliyet getirecek.

Çin'in karbon yoğun malları gelişmiş ülkelere gidiyor

Global Tan Enerji (GTE), özel sektörün düşük karbon ekonomisine geçişini kolaylaştırmak için İngiliz Hükümeti ve iş dünyası işbirliğinde kurulan Carbon Trust'a ürünlerin karbon ayak izinin hesaplanması konusunda kayıt edilen ilk Türk danışmanlık firması. Karbon emisyonlarının gelişmiş ülkelerde yüzde 1.7; gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 74 oranında artış kaydettiğini hatırlatan GTE Direktörü Kemal Demirkol, karbon emisyonu oranları açısından AB sınırlarının üzerinde olan şirketlerin, karbon raporu hazırlaması gerekeceğini ifade ediyor. "Türkiye'de şu an 170 adet emisyon azaltım projesi var. Bunların 140'ı Gold Standard'ta. Türkiye'de sera gazı emisyonlarının yüzde 84'ü enerji ve sanayi kaynaklı. OECD'den yüzde 60 daha fazla karbon emisyonu gerçekleştiriyoruz" bilgilerini veren Demirkol'un dikkat çektiği bir diğer konu da ithalat ve karbon emisyonu ilişkisi. Bunun en çarpıcı örneği küresel karbon emisyonlarının yüzde 28'inden sorumlu olan Çin. Çin'in ürettiği karbon yoğun malların büyük bir bölümü gelişmiş ülkelere gidiyor. Örneğin İngiltere'deki CO2 hacminin yarısı ithal mallardan kaynaklanıyor.

Tüm yazılarını göster