Geçtiğimiz hafta "Sigorta Haftası"nın ikincisini kutladık. Bir evvelki seneye göre çok daha organize bir hafta geçirdik. Çeşitli toplantılar yapıldı. Yürüyüş, konserler, yarışmalar düzenlendi. Biraz olsun farkındalık yaratılmaya çalışıldı. Bu çabaları önemsiyorum. Sigorta bilincinin yaygınlaştırılmasında bir adım olarak görüyorum. Umarım gelecek senelerde çok daha etkili bir şekilde kutlanır hafta.
Bu kutlamalar çerçevesinde her paydaş kendi olanakları ile bu haftanın başarılı olması için elinden geleni yaptı. Hafta kapsamında ben de birçok etkinliğe davet edildim. İstanbul'daki toplantıların yanısıra Aksaray'dan aldığım davete katıldım. Mustafa Çalışkan sektörde tanınan bir acente sahibi, kendisinin aynı zamanda Aksaray Ticaret Odası'nda da görevleri bulunuyor. Davetini kıramadım ve Aksaray'a gittim. İyi ki de gitmişim. İlköğretim okulunu, ticaret lisesini ve sigortacılık ve bankacılık yüksekokulu öğrencilerinin de katıldığı bir panelde konuşmacı olarak katıldım. Benimle beraber Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Bankacılık Sigortacılık Bölüm Başkanı Fuat Çamlıbel ve TÜSİAR Başkanı Neşe Demirağ katıldılar.
Şimdiki çocuklar cin gibi
Öncelikle Aksaray Sema İlköğretim Okulu'nu ziyaret ettik. Öğrenciler cin gibi, bizleri dikkatlice dinlediler, iş soru-cevap kısmına geldiğinde hayat sigortaları ile ilgili birkaç soru sonrası, onların ilgi alanı "Maçlar" ile birkaç soru soruldu. Çocuklar tabii ki ilgi duydukları spor karşılaşmaları ile ilgili sorular sordular. Fenerbahçe'yi soracaklar diye ödüm koptu. Fakat son soru ile bütün panelistler darmadağın olduk. İlköğretim 6-7'inci sınıflara onların anlayabileceği örneklerle sigortayı anlatmaya çalıştık. Sigorta güvendir, insanlar değer verdiği şeyleri sigorta ettirirse mağdur olmaz demeye getirmiştim ki .... Soru geldi "Ekonominin sigortası var mı ?" Ne diyeceğimi şaşırdım. Önce "sizler Türkiye'nin ve ekonominin sigortasısınız" dediysem de, pek tatmin olmadıklarını görüp birkaç ayrıntıya girdim.
Aksaray Ticaret Meslek Lisesi'nde öğrencilerden ilginç sorular geldi. Onlara da sigortacılığı meslek seçmeleri konusunda telkinde bulunan konuşmalar yaptık. Geleceklerini sorguladıkları için mutlu olduğumu söyleyebilirim. Bu ziyaret ardından Aksaray Belediyesi'nin alt katındaki konferans salonunda panelde dinleyicilerle buluştuk. Panele Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa Acar, SGK İl Müdürü Saffet Çalışkan, banka müdürleri, acenteler ve öğrencilerin yoğun katılımı vardı. Bu haftaya asıl destek vermesi gereken Aksaray Ticaret Odası Başkanı ve Aksaray Belediye Başkanı bir üst katta olmasına rağmen paneli şereflendirmediler. Sigorta konusunda bilinç düzeyinin artırılması artık bir devlet politikası. Böyle bir çabaya önemli kurumların yönetici ve başkanlarının duyarsız kalmalarını yadırgadım açıkçası. Mutlaka yoğun programları vardır, mutlaka ani bir işleri çıkmıştır, ya da sigortacılık konusunda zaten yeterli bilgileri vardı, gerek duymadılar. Bu panele katılan Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar'ın konuya hakimiyeti beni etkiledi. Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi Bankacılık Sigortacılık Bölüm Başkanı Fuat Çamlıbel çok hızlı bir sunum yaptı ama neredeyse bir senelik bir müfredatı paylaştı dinleyenlerle. Salondan gelen sorular beni de terletti ama mutlu ayrıldık.
Tarihteki ilk sigortacılık örneği
Bu işler gönül işi. Aksaray ilimizde Groupama'nın acenteliğini yapan Mustafa Çalışkan'ın bu çabasını takdir etmek gerekir. Tek başına bir organizasyon yaptı ve bizi her kesimden kişilerle buluşturdu. Okullarda ve panelde Mustafa Çalışkan, Anadolu Sigorta'dan gönderilen kalem ve defterler ile birlikte sigorta dergilerini dağıttı. Bu arada Konya Aksaray arasında bulunan Sultanhanı'nı gezdik. Araştırmalara göre İpek Yolu üzerinde bulunan en büyük "Han"mış. Ve bir araştırmaya göre de Sultanhanı'nda konaklayanlara verilen hizmetlere bakılarak, sigortacılığın ilk örneklerinden biri de olduğu iddia ediliyor.