Paul A. Laudicina, "Çok daha zor ve çok daha fazla riskli bir ortamda yaşıyoruz. Bugün önemli olan bu karmaşık ortamı ve riskleri doğru yöneterek, sürdürülebilir büyümenin yolunu bulmak. Sadece mevcut kaynakları yöneterek yola devam edemeyiz. Okulda öğretildiği gibi ya büyürsünüz ya ölürsünüz" diyor.
A.T. Kearney dünyanın en büyük danışmanlık şirketlerinden biri. Yeni ofis açılışı için Türkiye'yi ziyaret eden A.T. Kearney Yönetim Kurulu Başkanı ve Global CEO'su Paul A. Laudicina ile küresel piyasalarda beklenen trendler, değişen kavramlar, değişen iş modelleri, dünya ekonomisinde öne çıkan ülkeler ve Türkiye'nin bu tablodaki yerini konuştuk. İşte Laudicina'nın yorumları:
. Türkiye, küresel güç dengelerinin değişmesinden avantaj sağlayacak
"Türkiye çok güçlü, dinamik bir ülke. Bu gücü genç, büyük ve büyümeye devam eden bir iç piyasaya sahip olmasından ve bulunduğu stratejik konumdan kaynaklanıyor. Türkiye sahip olduğu stratejik konum sayesinde, dünya genelinde yaşanan güç dengeleri değişiminden en fazla avantaj sağlayan ülkelerden biri olacak. Öte yandan Batı Avrupa ülkelerinin büyüme hikayesinin sona ermiş olması da, Türkiye'yi yatırımcılar açısından daha çekici bir hale getiriyor."
. BRIC, MIST tanımları kafa karıştırıcı
"Brezilya, Meksika, Hindistan ve Çin arasında inanılmaz farklılıklar mevcut. Aynı farklılılar Türkiye, Güney Kore, Endonezya ve Meksika için de söz konusu. Ülkeleri tanımlamak için kullanılan bu kısaltmaların aydınlatıcı olmaktan çok, kafa karıştırıcı olduklarını düşünüyorum. Şirketlerin başarılı olmak için, ülkeleri gruplar içinde değerlendirmekten vazgeçmeleri gerekiyor."
. Çin'e yaratıcı bakmak, riskleri fırsata çevirir
"Çin, geçmişte dünyanın egemen ekonomisiydi. Bugün yine hak ettiği yere gelmiş durumda. Hükümetlerin ve şirketlerin Çin'e yaratıcı bir şekilde bakmaları, Çin'i bir risk olmaktan çıkartıp, bir fırsata dönüştürecektir. Çin ve Hindistan'da yaşanan büyümeye doğru bakan şirketler, bu ülkelerin ihtiyaçlarına cevap verebilirler. Örneğin Çin doğal kaynaklar konusunda çok büyük bir sıkıntı yaşıyor. Bir örnek vermek gerekirse, biz A.T. Kearney olarak Kore'nin ekonomik büyüme planlamasında danışmanlık yaptık. Kore ekonomisi için talep yaratmaya çalışırken, Çin'in ihtiyaçlarını dikkate aldık. Böyleve Çin, Kore için fırsat yaratmış oldu."
. Büyümek için özel sektör-kamu ve sivil toplum işbirliği şart
"Yaşadığımız küresel ortam liderlik tanımını değiştirdi. Hükümet ve sanayi liderlerinin öncelikli olarak vatandaşların ve hissedarların ihtiyaçlarını anlamaları gerekiyor. Bunu en iyi şekilde gerçekleştirmek için iş dünyası, hükümet ve sivil toplum arasında bir kontrat gerçekleştirilmesi ve rekabet etmeden, herkesin işbirliği içinde çalışmasına ihtiyaç var. Sadece kamu politikalarına veya güçlü bir özel sektöre dayalı büyüme olmaz."
. İyi yönetilen şirketler küresel tedarik zincirini yeniden yapılandırdılar
"Bugün iyi yönetilen şirketlerin tamamı, değişen dinamiklere uyum sağlayabilmek açısından, tedarik zincilerini yeniden yapılandırdılar. Şirketler; Nerede üretim yapmalılar? Öncelikli olarak hangi ürünlere ihtiyaç duyuluyor? Enerji tüketimlerini, karbon emisyonlarını ne şekilde azaltabilirler? gibi sorulara cevap veren yeni yönetim modelleri uyguluyorlar. Biz A.T. Kearney olarak bundan üç sene önce "sıfır karbon" hedefini belirledik ve iş yapış şeklimizi bu yönde değiştirdik. Bu, en doğru iş yapış modeli olmanın ötesinde, en akıllı iş yapış modeliydi. Aslında işleyiş hep aynı; Şirketler 1970'lerde petrol fiyatları yükseldiğinde, enerji pahalı deyip, iş modellerini değiştirdiler. Bugün ise fosil yakıtların neden olduğu çevresel zararlar yüzünden iş modellerimizi değiştirmek zorundayız."
. Sadece mevcut kaynakları yöneterek yola devam edemeyiz
"Çok daha zor ve çok daha riskli bir ortamda yaşıyoruz. Küresel ekonominin önündeki en büyük risk de yanlış yönetimler. Bugün önemli olan bu karmaşık ortamı ve riskleri doğru yöneterek, sürdürülebilir büyümenin yolunu bulmak. Sadece mevcut kaynakları yöneterek yola devam edemeyiz. Okulda öğretildiği gibi ya büyürsünüz ya ölürsünüz. Dolayısıyla CEO'ların gündemi hala büyümek."
. Beyaz kartları doğru yönetmek
"Kontrol edebileceğimiz ve önceden tahmin edebileceğimiz beş güç var. Bunlardan birincisi çevre ve doğal kaynaklar. İkincisi, insanların hareket özgürlüğü gibi küreselleşmenin getirdiği değişimler. Üçüncüsü, nufüs oranlarında yaşanan değişim, yani gelişmiş toplumlar yaşlanırken, gelişmekte olan toplumlarda genç nüfusun hakim olması. Dördüncüsü, tüketici alışkanlıklarında yaşanan değişimler ve beşincisi teknolojik ilerlemeler. Bunların dışında kalan, doğal afetler, ekonomik krizler, siyasi değişimler gibi bir çok farktörü kontrol edemiyoruz. "Beyaz kart" adını verdiğimiz bu unsurlar karşısında önceden önlem alan, farklı senaryolara göre farklı planlar uygulayan şirketler, başarılı oluyor."
. Başarı için inovasyon, inovasyon için esneklik gerekli
"Rekabetçilik ve büyümenin temelinde inovasyon var. Tüketicileri ile işbirliği içinde olan, tüketicilerin değişen beklentilerine yaratıcı çözümler sunan şirketler başarılı oluyor. Değişen piyasa şartlarına uyum sağlamak, yeni teknolojileri uygulamak gibi konularda öne çıkan en önemli özellik ise esneklik. Genellikle büyük şirketler inovasyon konusunda yeterince hızlı olamıyorlar. Bugün birçok sanayinin başarısız olması, iş modelleri ve tüketici beklentilerindeki değişimi anlayamamalarından kaynaklanıyor. ABD otomotiv sektörü bunun en güzel örneği. ABD'li otomotiv üreticileri, tüketicilerin 'az benzin harcama' beklentisini göremedi. Dolayısıyla küçük olmak, esnek olmak için avantaj sağlayabiliyor. Bu süreçte de KOBİ'lere çok önemli bir rol düşüyor."