Plastikler, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de inşaattan otomotive, ambalajdan gıdaya, tekstilden medikale kadar birçok alanda kullanımını giderek artırıyor.
Sektörde istihdam 200 bini aşarken; GSMH’ye katkısı ise 34 milyar dolara ulaşırken; ihracatta 2 milyar dolarlık ihracat fazlası vererek katkı sağlamakta...
Sektör, hammaddede dışa bağımlılık, yüksek enerji maliyetleri, katma değerli üretim ile kamuoyundaki olumsuz algı kampanyaları ve vasıflı iş gücü ihtiyacı gibi sorunlarla başa çıkmaya çalışıyor.
Geçen hafta (4-7 Aralık), PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri, Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) ve TÜYAP işbirliğiyle düzenlenen PlastEurasia - 24. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı’nı gezme olanağını buldum.
Edindiğim bilgilere göre bu yılki fuara Avrupa ile Orta Asya ülkelerinin geniş katılımlarının yanı sıra Çin, Güney Kore, Suudi Arabistan ve Tayvan milli katılım olarak yer almışlar.
PlastEurasia Fuarı bu katılımlarla, dünyanın en büyük ikinci fuarı olma özelliğine de sahip olduğu konuştuğum kişilerce sıkça vurgulandı...
Fuarda neler sergilendiğine gelince, plastik makinelerinden kimyasallar ve hammaddelere, makine yan sanayiinden ısı, kontrol cihazları ve kalıplara kadar birçok farklı alanda en son teknolojik ürünleri üreten ve pazarlayan kendi alanlarında dünyanın devleri olan firmalar muhteşem denilecek tarzda düzenlenen stantlarda izleyicileri ağırlıyorlardı.
Türk plastik sektörü ürettiği bu değerleri dünya pazarlarına sunarak Avrupa’nın ikinci, dünyanın ise yedinci büyük üreticisi konumunda ve liderliğe doğru ilerlediğini bu fuarda da hissettiriyordu.
Türk stantlarını gezerken farkında olmadan tatlı bir heyecanın yanında inanılmaz bir keyif duyuyorsunuz..
TÜYAP Yönetim kurulu başkanı değerli dost Bülent Ünal da dünyanın en büyük ikinci plastik fuarına da ev sahipliği yapmanın mutluluğunu “Bu başarı Türkiye’nin başarısıdır, Türkiye’nin büyüklüğünün bir göstergesidir” sözleriyle dile getiriyordu..
Fuarı gezerken, Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Selçuk Aksoy ve Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Başkanı Hüseyin Semerci ile karşılaştığımda her ikisinden de fuara ilişkin değerlendirme yapmalarını rica ettim.
Selçuk Aksoy “Bu yıl 24.cüsü gerçekleştirilen fuar gerek katılım gerekse ziyaretçi açısından oldukça zengindi. Önceki yıla göre hem hammadde hem de makine firmalarından daha fazla katılım olmuş. Ziyaretçi sayısı içindeki yabancı oranı çok önemli oranda artmış. Ancak Bulgaristan, Romanya Ukrayna ve Rusya'dan gelen ziyaretçiler yok kadar azdı. Daha çok İran, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden gelenler vardı. Yerli ziyaretçilerin içinde İstanbul dışından gelenlerin sayısı ile İstanbul'dan gelen ziyaretçilerin sayısı nerdeyse aynıydı.
Yerli katılımcıların hem fikir olduğu nokta piyasanın durgunluğu ve ödemelerin gecikmesi idi.
Genel olarak başarılı bir fuar olduğunu söyleyebilirim” sözleriyle fuarı kısaca değerlendirdi.
PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci ise “TC. Ekonomi Bakanlığı’nın 4 ülkeden yaptığı Alım Heyetleri ile TÜYAP tarafından Almanya, Amerika, Avusturya, Belçika, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Çin, Danimarka, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, Hollanda, Hong Kong, İngiltere, İran, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malezya, Meksika, Mısır, Pakistan, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, San Marino, Singapur, Slovenya, Suudi Arabistan, Tayland, Tayvan ve Yunanistan’dan getirilen Alım Heyetleri de ağırlandı.
Türkiye plastik sektörü mensupları olarak yeni pazar ve işbirlikleri için görüşmeler sonucunda önemli bağlantılar kurmanın yanında sektörümüzdeki son gelişmeleri paylaşma fırsatı bulduk.
Dünya plastik sektörünün bu önemli oyuncuları arasında, rakiplerimizle ürün kalitemiz, üretim gücümüz ile başarıyla yarıştığımızı; Avrupa’nın ikinci, dünyanın ise yedinci büyük üreticisi olarak gücümüzü yeniden görme mutluluğunu yaşadık.
Dünya fuarlarına baktığımızda, bunların hemen hepsi 2 ya da 3 yılda bir düzenleniyor ve katılımcı firma, ihtisas ziyaretçileriyle 300 binlere varan uluslararası ziyaretçi rakamlarına ulaşıyorlar.
Bizim de bu sayılara ulaşarak dünyanın en büyük fuarı unvanını almamız hiç zor görünmüyor.
Yeter ki, cesur olalım, kararlı olalım ve iki yılda bir düzenlenmesi stratejik kararını bir an önce alalım” sözleriyle fuarı değerlendirdi. Gezenlerin etkilendiği bu fuara emeği geçenleri ve katılanları kutluyorum..