Piyasalar MB’nin dövizde yapacağı “enteresan” hamleleri bekliyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, geçen hafta Anadolu Ajansı Finans Masası’nda yaptığı açıklamada çok iddialı bir dil kullanarak önemli mesajlarla kamuoyunun karşısına çıkmıştı. Neler demişti Başçı, hatırlayalım:

-Kamuoyundaki genel beklentinin aksine faiz oranları kesinlikle artırılmayacak.

-Kur artışına karşı döviz satışı silahını kullanacağız. Dolar kuru yılsonunda 1.92 olursa bu kimseyi şaşırtmasın.

-Türk Lirası’nın değerini aslanlar gibi koruruz, doların belini kırarız.

-Döviz rezervimiz her gün 70 milyon dolar artıyor. Satılabilir durumdaki döviz rezervimiz de 40 milyar dolar.

-Şu dönem, reel sektör açısından açık pozisyon kapatmak için uygun bir dönem değil.

-Enflasyon yüzde 6.2’ye inene kadar fiyasada oluşan faiz de yüzde 6.75’in altına düşmeyecek.

 Erdem Başçı’nın söyledikleri çok özet olarak bunlardı. Bu sözler beklentilerle taban tabana zıt olduğu için, daha açıklama sürerken faizler yükselmeye, dolar hızla artmaya başlamıştı bile. Merkez Bankası Başkanı Başçı, dolar için yılsonu hedefi vermişti vermesine ama, bu hedefin nasıl yakalanabileceği konusunda herhangi bir işaret yoktu. Herkes, olsa olsa mantığıyla neler yapılabileceği konusunda kafa yoruyordu, hepsi bundan ibaretti.

Başçı açıklamasında 2 Eylül Pazartesi’ye, yani bugüne işaret etmişti. Dövizde “enteresan müdahaleler” beklenmeliydi. İşte o enteresan müdahalelerin ne olabileceği üzerinde kafa yorulmaktaydı.

Suriye gerginliği

Sonraki günlerde tansiyon biraz düşer gibi olduysa da, bu kez gündeme Suriye gerginliği geldi. Suriye’ye yapılacak bir müdahalenin eli kulağında gibiydi. ABD Başkanı Obama’nın hafta sonundaki açıklamasıyla müdahale en azından 9 Eylül’e kaldı da, Dünya en azından şimdilik de olsa rahat bir nefes aldı.

Suriye konusu gündemden çıkmayacak elbette, yalnızca tansiyonun biraz olsun düştüğü söylenebilir, hepsi hepsi o. St Petersburg’daki G-20 toplantısı ve orada yapılacak görüşmeler Suriye’ye ilişkin adımların şekilleneceği görüşmeler olacak.

Suriye’den kaynaklanan sorunun bir süreliğine de olsa eski sıcaklığını yitirmesinden sonra tüm dikkatler bugün tümüyle Merkez Bankası’nda olacak. Merkez Bankası’ndan döviz konusunda ne gibi “enteresan müdahaleler” gelecek, bu izlenecek.

Zamanı yaymak hata olur

Kamuoyu, Merkez Bankası’nun “bir şeyler” yapmasını, yani dövizde nasıl “enteresan müdahaleler” yapacaksa bunun örneklerini vermesini bekliyor. Merkez Bankası’nın, “Piyasadaki tansiyon biraz düştü, döviz müdahalesini zamana yaymakta sakınca olmaz” şeklindeki bir düşüncesinin tümüyle hatalı olacağı dile getiriliyor.

Finans kesimi temsilcileri, piyasanın Başkan Başçı’nın açıklamasıyla bir anlamda zaten şoke olduğunu ve aradan geçen yaklaşık bir haftada bu açıklamanın ancak sindirildiğini ve tüm dikkatlerin bugüne çevrildiğini belirtiyorlar. Bankacılar, bugün kamuoyunu tatmin edecek herhangi bir adım atılmaz, açıklama yapılmazsa bu kez hayal kırıklığının çok daha büyük olacağını ve döviz ve faizde çok sert bir hareket görülebileceğini ifade ediyorlar.

Müdahale rekoru 2011’de

Merkez Bankası, döviz satışı yoluyla piyasaya şimdiye kadar en yoğun müdahaleyi 2011 yılının son beş ayında yaptı. 3 Ağustos 2011 tarihinde başlayan müdahalede yılsonuna kadar 11.2 milyar dolarlık satış yapıldı. Dövize müdahale 2012’nin ocak ayında da sürdü. Söz konusu ayda da 1 milyar 450 milyon dolarlık satış gerçekleştirildi.

Merkez Bankası böylece 2011 krizi döneminde tam 12 milyar 660 milyon dolar satmış oldu.

Yeni bir rekor mu?

Merkez Bankası bu yıl döviz satım ihalelerine 11 Haziran’da başladı. 11 Haziran’dan 29 Ağustos’a kadar geçen iki buçuk aylık sürede gerçekleştirilen toplam satış 8.8 milyar dolar oldu.

Merkez Bankası haziranda 1.7 milyar, temmuzda 5 milyar 150 milyon ve ağustosta 1 milyar 950 milyon dolar döviz sattı.

Bu yılın temmuzu, 5 milyar 150 milyon dolarla şimdiye kadar bir ayda en fazla döviz satılan ay oldu. Daha önce en yüklü aylık döviz satışı, 4.9 milyar dolarla 2011 yılının ekiminde gerçekleştirilmişti.

Merkez Bankası’nın agresif döviz müdahalesinde bulunacağını açıkladığı içinde bulunulan kritik süreçte yüklü miktarda döviz satışı gelmesi kaçınılmaz görülüyor. Kuşkusuz döviz arzını artıracak başka önlemlere de başvurulabilir, zorunlu karşılık oranlarını aşağı çekmek gibi operasyonlara girişilebilir. Ancak yine de Merkez Bankası’nın piyasayı “doyurması”, döviz talebini karşılayarak bu anlamda bir güven oluşturabilmesi için en kısa vadeli önlem olarak yüklü satışlara yönelmesi bekleniyor.

Bu yapıldığı takdirde dövizde bugün keskin bir düşüş olabileceğinin, ancak piyasanın atılan adımı yetersiz bulması durumunda tam tersi bir hareket başlayabileceğinin altı çiziliyor.

Tüm yazılarını göster