Piyasalar faiz artırımı beklerken MB faizi indirdi

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Dün çok kişi Merkez Bankası'ndan faiz artırımı kararı bekliyordu.

Para Politikası Kurulu dün önemli kararlar aldı. Ama faizi artırmadı. İndirdi.

a)Politika faizi olan, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 6,25'ten yüzde 5,75'e düşürüldü. b) Gecelik faiz oranları diye bilinen Merkez Bankası'nın borçlanma faiz oranı yüzde 1,50'den yüzde 5'e yükseltildi. c) Borç verme faiz oranı yüzde 9, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 8 düzeyinde sabit tutuldu. d) Geç Likidite Penceresi Faiz Oranları diye bilinen ve Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0, borç verme faiz oranı yüzde 12 düzeyinde sabit tutuldu.

Piyasa bu kararları Merkez Bankası'nın durgunluktan ciddi anlamda çekindiği, bu nedenle faiz indirimine gittiği şeklinde yorumladı. Faiz indiriminin TL'de daha da değer kaybına sebep olmaması için de gecelik faiz oranlarının yükselttiği belirtildi. Sıcak para göndermek için faiz artırımını bekleyen dış çevreler bu durumda Türkiye'ye para göndermeye devam eder mi?

Merkez Bankası bu tehlikeyi, görerek döviz tanzim satışına başlama kararı aldı.Merkez bankası kararları açıklandıktan sonra döviz fiyatları artışa geçti. Borsa endeksinde gerileme görüldü.

Yabancı fonların Türkiye'ye faizden para kazanmak için geldiklerini bilmeyen kalmadı. Bugüne kadar yüzde 8-9 arasında dolanan faiz yabancıları cezp ediyordu. Fakat şimdi döviz fiyatı oynamaya başladı. Türkiye'ye girerken ucuz bozdurulan dövizi çıkarken yüksek fiyatla alan yabancının faizden elde ettiği gelir yok olabiliyor. İşte bu durumda faiz ne kadar yükselir ise yabancı fonların kur riski o kadar azalıyor.

Merkez bankası ise faizi yükseltmek yerine düşürmeyi tercih etti. sBu karar ekonomiyi nasıl etkiler? Faiz ile döviz girişi arasındaki ilişki nedir?

Servet Yıldırım, Radikal'deki köşesinde bu konuyu rakamlara dayalı olarak çok açık şekilde işledi.

Servet Yıldırım'ın yazdıklarını Sayın okuyucularıma özetleyeceğim.

- Servet Yıldırım soruyor: Bir yabancı parasını Türkiye'ye getirmeye niyetlense ve de Hazine'nin Salı günü satışa çıkardığı Mayıs 2013 vadeli tahvilden alsa  acaba kazancı ne olur?

- Sonra hesabını yapıyor: TL cinsi bu tahvili alabilmek için önce 100 dolarını TL'ye çevirmesi lazım. 1 $=1.69 TL'lik kurdan döviz bozdurduğunda 100 doları 169 lira eder.

- Bu parayı yatırdığı tahvilin yıllık faizi yüzde 8.73.dir. Bir yıl sonra 169 lirası 183.7 lira olacaktır. Biz yuvarlayıp 183 diyelim.

- Eğer bir yıl sonra kur hiç değişmeyip 1.69 TL seviyesinde kalırsa yabancı yatırımcı yüzde 8.5 gibi ABD Hazine kağıtlarının faizi olan yüzde 2.5'in çok üzerinde bir getiri sağlayacaktır.

- Eğer bir yıl sonra kur, TCMB beklenti anketindeki gibi 1.63 liraya inerse, yatırımcının getirisi yüzde 12'yi aşar. ABD Hazine kağıtlarının getirisinin beş katından fazlasından bahsediyoruz.

- Hele dolar fiyatı bundan 4-5 ay önceki gibi 1.50'li seviyelere iner ise bu oran çok daha yüksek seviyelere çıkar.

- Yabancı yatırımcı için bir ülkeye girerken önemli olan, faizden çok kurdur. Diğer bir deyişle böylesi yüksek getiriler uğruna katlandığı risk kur riskidir. Eğer gelecek bir yılda TL değerlenmez, aksine değer kaybetmeye başlarsa yatırımcı için durum değişir.

- Mesela bir yıl sonra kur 1.80'i görürse,  ABD Hazine kağıtları getirisi kadar, yüzde 2.5 dolayında bir getiri sağlamış olur. Yani zahmete boş yere girmiş olur.

- Dolar bir yılı 1.78-1.83 lira arasında bir yerde yılı tamamlarsa, ABD Hazine kağıtları faizi olan  % 2.5'in altında bir getiri sağlar. Yani Türk tahviline yatırım yapmakla kötü bir yatırım kararı vermiş olur.

- Eğer dolar 1.84 veya üzerindeyse risk başlar.

- Yabancı parasını bir ülkeye o ülkenin kara kaşı, kara gözü hatırına getirmez. Biz yerlilerdeki yurtsever duyguları onlardan beklemek saflık olur. Odaklandıkları tek şey getiridir. Yabancı yüksek getiri arar. Parasını borç verirken ya da şirket hissesi ve emlak gibi bir varlık alırken amacı kendi ülkesinde kazanamadığı parayı kazanmaktır.

- Buna ister faiz lobisi, ister yabancı yatırımcı deyin fark etmez, asırlardır bu piyasalarda kural budur. Sadece bizim değil Güney Afrika'dan Polonya'ya kadar birçok ülkenin durumudur.

Servet Yıldırım konuyu böyle rakamlarla anlaşılır hale getirdikten sonra değerlemesini yapıyor. Diyor ki, eğer piyasalarınızı yabancıya açmış ve kambiyo rejimini buna müsait hale getirmiş iseniz, faiz lobisinin çabalarını, faiz artırma isteklerini normal kabul edeceksiniz. Olan bitenden çok çok rahatsız olursanız,  o zaman serbest döviz rejimini değiştireceksiniz.

Geliyoruz en önemli noktaya:

- Bugüne kadar döviz girişini Türkler için düşük yabancılar için yüksek olan faizler sağladı.

- Tek başına faiz parayı cezp etmez. Yabancı döviz fiyatındaki istikrara bakar. Çünkü döviz fiyatının artışı, yabancının riskini büyütür.

- Bugüne kadar  dolar 1.50 TL.lar dolayında idi. Uygulanan faiz yeterli idi. Şimdi dolar fiyatı artışa geçti.

- Yabancı yatırımcının içine kurt düştü. Döviz fiyatının ne kadar artacağı belli değil. O halde faiz artırımı olmalı ki, faiz güvencesi, döviz riskindeki belirsizliği dengeleyebilsin.

Merkez Bankası ve Hükümet döviz girişindeki azalmadan çekinmediklerini göstererek faizi aşağıya çektiler. Bu yeni politika kararının ne sonuç vereceğini hep birlikte göreceğiz.

Tüm yazılarını göster