Petrol ve altın

Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

Petrol fiyatları neden bu kadar çok yön değiştiriyor, u-dönüşleri yapıyor ve oynaklık gösteriyor? Asında, Grafik 1'de de görüldüğü gibi, petrol fiyatları son 5 yılda en az 3 ana u-dönüşü yaşadı ve bunların hepsi 1970lerden bu yana gelişmiş ekonomilerde petrolün öneminin azalmasına rağmen gerçekleşti. Görülüyor ki, benzer büyüklükteki petrol şoklarınının karşısında, ekonomiler geçmiş dönemlere göre daha gelişmiş bir ödünleşim (trade-off) ile karşı karşıyalar. Yani, 2000li yıllarda, GSYİH ve tüketici enflasyonunun petrol şoklarına olan tepkisi, iki büyük petrol şokunun dünyayı salladığı 1970li yıllara göre daha hafiflemiş görünüyor. Altın fiyatlarıysa aslında petrol fiyatları yükseldiğinde ve dolar değer kaybettiğinde artardı. Ama son aylardaki eğilim tamamen farklı. Altın, dolara güven olmamasına rağmen dolar talebinin mecburen -alternatifi yok- oluşmasının verdiği tedirginliğin sonucu olarak artıyor.  

Peki bu değişimin olası açıklamaları neler olabilir? Birincisi, zaman geçtikçe reel ücret katılığının azalması olabilir. Reel ücret katılığı enflasyon stabilizasyonu ile üretim açığı stabilizasyonu arasında bir ödünleşimi beraberinde getiriyor. Sonuçta, ters arz şokuna tepki olarak, belli bir parasal kuralın bulunduğu ortamda, reel ücretlerdeki ayarlama yavaşladıkça genellikle enflasyon daha çok artarken üretim daha fazla azalacaktır. Esnek ücretleri de içeren daha esnek istihdam piyasası trendi son zamanlardaki petrol şoklarının azalan etkisini açıklayabilir.

2004 sonrası petrol fiyatları

Ekonominin petrol şoklarına olan tepkisindeki farklılaşmanın arkasındaki ikinci etken, para politikası uygulamalarındaki değişim olabilir.  Özellikle, merkez bankalarının düşük ve istikrarlı bir enflasyon oranını sağlama konusundaki taahhütleri, öyle ya da böyle açık enflasyon hedeflemesine yansımış ve politika değişiminde ilerlemeye sebep olmuş olabilir. Politika değişiklikleri sayesinde petrol fiyatındaki artışlara karşılık hem enflasyonda hem de üretimdeki eşzamanlı etkiler azalmıştır. Üçüncü olarak, petrol fiyatlarındaki değişikliklerin etkisinin azalması kapsamında, ekonomide petrolün payının 1970lerden bu yana ciddi miktarda azalması olabilir. Bu hipoteze göre, petrol fiyatlarındaki değişim artık sadece bir yan etken gibi belirgin makroekonomik etkileri olmayan bir olay (havyar fiyatlarındaki dalgalanmalara benzemiyor değil). Tabii bu biraz abartılı, ama sonuçta bu benzerlik tutuyor. Neticede, politikalardan ya da yapısal değişimlerden dolayı, 1973'ten beri dünyayı sallayan 4 petrol şoku, benzer büyüklüklerde olmalarına rağmen farklı makroeknomik performanslar sergilediler. Fakat fiyatlar lineer olmayan, yüksek volatilite ve genişlikte hareket etmeye devam ediyor. Bunun sebebi ne olabilir? 

Petrol şoklarında uzman ve derecesi yüksek bir ekonometrisyen olan James Hamilton ve ünlü makroekonomicilerden Oliver Blanchard, Robert Barsky ve Jordi Gali'nin yaptığı NBER araştırmasında yukarıdaki açıklamalara ek olarak şunları öneriyor: Birincisi petrolün fiyat esnekliği düşük. İkincisi, Çin'den ve diğer yeni sanayileşen ekonomilerden gelen güçlü ve büyüyen talep 2004 yılı sonrasındakş dönemde zirveye ulaştı. Üçüncü olarak da, global üretimin bu talebe karşılık aynı hızda büyüyememesi. OPEC'i geleneksel -ve güçlü- bir kartel olarak görmek ve  petrolü Hotelling'deki kaynaklar gibi tamamen tükenebilir -ya da yenilenemez- olarak tanımlamak zor olsa da arz talebi karşılayamıyor ve bozulma sürekli tekrar ediyor. Kıtlık rantları ve emtia spekülasyonu sadece bunların üzerine eklenebilecek her zaman geçerli olan arz-talep özellikleridir. Petrol fiyatları, muhtemelen 2011 sonrasında yükselen ekonomiler ve Çin iyileşmeye başladığında tekrar yükselecektir.

Tüm yazılarını göster