Petrol fiyatları ve makro hedefler

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Ham petrol fiyatlarındaki artış, daha yılın ikinci ayı geride kalmadan 2011'e ilişkin bazı makro büyüklükleri gözden geçirmemize yol açacak gibi. Biz, bu konuda "gibi" demeyi ve gelişmelerin biraz daha oturmasını beklemeyi tercih ediyoruz. Kimileri bu gelişmelerin "enerji faturası-ithalat-cari açık-cari açığın milli gelire oranı" zincirlemesiyle önemli değişikliklere yol açabileceği kaygısını taşıyor. Bu kaygıları duymak elbette yanlış değil. Ama biz bu değişikliklerin mutlaka gerçekleşeceği konusunda kesin bir yargıda bulunmak için erken olduğunu düşünüyoruz. Bunun birkaç nedeni var:

Birincisi; ham petrol fiyatlarının bu düzeylerde kalıcı olacağını söylemek zor. Geçenlerde de yazdık; bugünlerde korkulan aslında Libya'daki durum değil. Bu ülkede işler iyice sarpa sarar ve Kaddafi'nin yapacağını söylediği iddia edilen petrol kuyularını havaya uçurma durumu kesinleşirse durum değişir. Durumu asıl değiştirecek olan, asıl korkulan ise domino etkisinin Suudi Arabistan'a sıçraması. Suudi Kralı da tehlikeyi gördü ve bir sosyal paket açarak olası tepkileri şimdiden bastırma çabası içine girdi. Ancak yine de 11 Mart'a odaklanmış bir Suudi muhalefet cephesi söz konusu.

İkincisi; varsayalım petrol fiyatları bu düzeyde kaldı. Hatta çok daha yukarı çıktı. Japon Nomura Bank'ın "Libya ve Cezayir'de üretim durursa petrol 220 dolara ulaşır" tahmini de diyelim tuttu.

Bu arada düşünmemek mümkün değil; bu iki ülkenin üretimi durdurmasıyla 220 doları bulacağından endişe edilen petrol fiyatı, Suudi Arabistan'da da üretim sekteye uğradığında nereye varır kim bilir…

Bize olabilecek etkilerle devam edelim. Petrol fiyatları alıp başını gider, 200 dolarları aşarsa biz aynı sanayi üretimini yapabilir, aynı miktarda petrol ithal edebilir miyiz ki…

Her yönden artan fiyatlar yüzünden ekonomi yeniden daralmaz mı…

Zincirleme bir reaksiyonla "ekonominin daralması-ithalatın azalması-petrol ithalatının gerilemesi" gibi bir durum ortaya çıkmaz mı…

Dolayısıyla petrol fiyatlarındaki artış bizim petrol faturamızda öyle korkulduğu gibi çok büyük bir artışa yol açmaz. Hem fiyatı çok arttığı için, hem artık daha az kullanmak durumunda kaldığımız için programladığımızdan daha az miktarda petrol ithal ederiz. Aynı parayı ya da bir miktar fazlasını öderiz ödemesine ama, daha az petrol kullanırız.

Orta vadeli program hedeflerine göre, bu yıl varili ortalama 79.9 dolardan yaklaşık 19 milyon ton ham petrol ithal edecek ve 10.6 milyar dolarlık bir ödeme yapacaktık. Merkez Bankası son enflasyon raporunda petrolün 2011 yılındaki varil fiyatına ilişkin tahminini 85 dolardan 95 dolara revize etmişti. Şimdi petrolün fiyatı neredeyse saat saat değişiyor; 100 dolar çoktan aşıldı bile.

Yıl ortalamasının 100 dolar olarak gerçekleştiğini, ithalat miktarının ise sabit kaldığını varsayarsak petrol faturamız (OVP'deki 79.9 dolarlık fiyata göre) yaklaşık 2.7 milyar dolar artacak demektir. Ortalama fiyatın 150 dolarda oluşması, aynı miktar, yani 19 milyon ton ithalatla artı 9 milyar dolarlık bir yük anlamına gelecektir. Hani pek olmaz ya, ortalama fiyat 200 doları bulur ve biz buna rağmen yine aynı miktarda petrol ithal edersek, ek yük 16 milyarı, toplam petrol faturamız da yaklaşık 27 milyarı bulacaktır.

Ama bunlar tümüyle varsayım. Çünkü; petrol fiyatı böylesine yükselirse bizim petrol ithalatımız kesinlikle ama kesinlikle çok daha düşük gerçekleşecektir. Enerji maliyetlerinin böylesine yükseldiği bir dönemde bütün dünya yeni bir ekonomik krize girecek demektir. Bu kriz döneminde kime ne satacak, satamadığımız için neden üretecek, hele hele bu enerji maliyetiyle üretimi sürdürmeye çalışacak, doğru dürüst üretim yapamıyorken de neden hammadde ve ara mal ithal edeceğiz ki…

Sorun, artacak enerji faturası yüzünden makro dengelerin bozulmasından çok, ortaya çıkacak sosyal fatura olacaktır. Bu felaket senaryosunda büyüme önemli ölçüde hız kesecek, belki geçen yılın baz rakamlarının görece büyük olması yüzünden bir küçülme bile yaşanabilecek, sanayideki toparlanmayla birlikte azalmaya başlayan işsizlik yeniden tırmanışa geçecektir.

Petrol fiyatları yeni rekorlar kırarsa daha az petrol ithal eder, benzine gelen zamlara karşı "Bir daha arabaya binmeyeceğiz" diye sözüm ona isyanımızı dile getirir, bu sözün ardından gaza basar gideriz.

Olan en çok işsize, üniversiteyi yeni bitirip iş bulmaya çalışana, üç-beş işçisiyle işini döndürmeye çalışan küçük işletmelere olacaktır.

Tüm yazılarını göster