Petrol bu kez umut veriyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Enflasyonda tüm hesapları bozan, temel olarak petrol fiyatlarıydı. Şimdi, bozulan hesapları, yeniden, ama olumlu anlamda bozma, yani iyileştirme fırsatı da petrol sayesinde doğacak gibi görünüyor.

Merkez Bankası nisan ayı enflasyon raporunda baz senaryoda petrol fiyatlarının 105 dolar düzeyinde seyredeceğini varsayarak hesap yapmıştı. Temmuz ayı sonunda yayınlanan üçüncü enflasyon raporunda petrol fiyatı tahmini önemli bir değişikliğe uğradı. Raporda; nisan raporunda 105 dolara işaret edildiği anımsatıldıktan sonra "Ancak, geçen süre zarfında uluslararası emtia piyasalarında devam eden hızlı fiyat artışları petrol fiyatlarına ilişkin varsayımın yukarı yönlü güncellenmesini gerekli kılmıştır. Güncelleme yapılırken temmuz ayının ilk üç haftasına ilişkin vadeli fiyatların ortalaması referans alınmış ve bu çerçevede petrol fiyatlarının 140 dolar civarında seyredeceği varsayılmıştır. Bu güncelleme, enflasyon tahminlerini 2008 yılsonu için 1.8 puan yukarı çekerken, 2009 yıl sonu için 0.6 puan artırmıştır" görüşüne yer verilmişti.

Merkez Bankası'nın, yılın üçüncü enflasyon raporunu açıklamasının üstünden (28 Temmuz 2008) henüz üç haftayı biraz aşkın bir süre geçti. Rapora konu fiyat ortalaması alınırken de temmuzun ilk üç haftasındaki fiyatlardan yola çıkıldığı belirtiliyor. Yani, bugüne göre bir buçuk ay öncesinin fiyatlarından söz ediyoruz. Ve Merkez Bankası'nın 140 dolar civarında seyredeceğini varsayarak ona göre pozisyon aldığı petrol fiyatı 110 dolara inmiş durumda. Bu önemli sapmadan dolayı Merkez Bankası'nı eleştirdiğimiz sanılmasın. Biz, petrol fiyatlarındaki olağanüstü oynaklığa işaret etmeye çalışıyoruz.

Petrol fiyatlarındaki oynaklık her zaman aleyhte durum yaratacak değil ya. Resmi hedef olarak yüzde 4'le başlayıp, yüzde 5.5 düzeyinde gerçekleşeceğini umduğumuz, daha sonra önce yüzde 9.3'e, ardından son olarak yüzde 10.6'ya revize ettiğimiz enflasyon hedefini böylesine değiştiren petrol, şimdi de bakarsınız bir geri dönüş yaratır. En azından, yüzde 10.6'da kalamasak bile, bu düzeyin bir puan kadar üstünde bir gerçekleşme söz konusu olabilir.

Son revize hedef yüzde 10.6 olmakla birlikte yıllık TÜFE'de temmuz sonunda yüzde 12'yi aşmış durumdayız. Ağustos ve eylül aylarında yıllık oranın biraz daha yukarı gittiğini görebiliriz. Daha sonra ise ekim ve kasım aylarında, geçen yılın baz etkisi yaratacak oranlarının (ekimde yüzde 1.81, kasımda yüzde 1.95) devreden çıkmasıyla yıllık oran adeta nefes alacak. Ancak, sanılmamalı ki, çok hızlı bir gerileme yaşayabiliriz. Yıllık oran, bizim tahminimize göre kasım ve aralıkta yüzde 11.5-12.0 aralığında oluşacak.

Bu aşamada, enflasyon oranını daha da aşağı itebilecek etken, başta da değindik petrol fiyatları. Merkez Bankası'nın bile son değerlendirmesinde 140 dolar olarak tahmin ettiği, kimi analistlerin 200, hatta 250 ulaşabileceğini vurguladıkları petrol fiyatı şimdilerde 110 dolara inmiş durumda. Fiyat, biraz daha gerileyebilir. Ancak, ya ABD ile İran arasındaki söz düellosu sıcak çatışmaya dönerse...  Düşünün, Körfez ne hale gelir ve o durumda petrol fiyatlarında ne 140 dolar kalır, ne 200, ne 250! 

Tüm yazılarını göster